<div>ATO 19. Grup Otomotiv Meslek Komite Başkan Yardımcısı Filiz Yaldız, otomotiv sektöründe yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Adana’nın, otomotiv sektöründe genel anlamdaki görüntünün iç açıcı olmadığını belirten Yaldız, “Hem yerleşim olarak hem de mevzuatların uygunluğu konusunda sosyal, ekonomik ve kültürel sorunlar var. Maalesef bu durumun sektörümüze olumsuz yansıması oldukça büyük. Kayıt altına alınmadan hizmet veren birçok yer var. Bunların kayıt altına alınması ve standartlara uygun hizmet vermesi gerekiyor. Mevzuatlar ve sistemin uygulanması o kadar da zor değil. Demek ki burada otokontrol açığımız var” diye konuştu.</div> <br> <div>“HAKSIZ REKABETİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ”</div> <div>Yaldız, “Adana'da haksız rekabetin önüne geçebilmek adına şehrin farklı ilçelerinin de katılımıyla tamirciler sitesine benzer bir uygulama ile belirli standartlarda bir toplulaştırma yapılmalı ve firmalara gerekli ekonomik destek, kredi verilerek uygun koşullara ulaştırılmalı. Daha da önemlisi bu firmaların kayıt altına alınması gerekli. Ancak bu şekilde haksız rekabetin önüne geçilmiş olur. Oda Başkanlarımızın da vermiş olduğu destek sayesinde yapmış olduğumuz toplantı ve paylaşımlarla çok güzel bir sinerji yakaladık. Aynı ilgiyi yerel yönetimlerden de bekliyoruz. Meslek komiteleri olarak, ne kadar farklılık olursa o kadar zenginlik olacağını düşünüyoruz. İnşallah yerel yönetimlerle uygun koşullar sağlanır ve bu sorun çözülür” görüşlerini dile getirdi. Filiz Yaldız, sektörün sorunlarının çözümüne ilişkin şu görüşlere yer verdi:</div> <br> <div>“Yedek parça üretimini Adana da yapabiliriz ama maalesef burada yedek parça ya da cam fabrikası yok. Biz parçaları İzmir veya Çin’den getirtiyoruz. Aslında bakanlık olarak bir sorunumuz yok ve organize sanayi bölgesi bu iş için çok güzel bir örnek. Yedek parça üretimi içinde bir bölge belirlenebilir ve üretim için yatırımcılar teşvik edilebilir. Adana Ortadoğu'nun köprüsü durumunda ve burada bu iş için uygun pazar var. Adana da yapılan yatırım Batı illerinde yapılacak olan yatırımın temeli olarak düşünülüyor. Henüz buradaki yatırım tamamlanmadan da Batı’ya ağırlık veriliyor. Çünkü burada güven sorunu var. Bu da geçmişteki yerel yönetimlerin yaratmış olduğu boşluktan kaynaklanıyor. Zaten bu sorun da şimdiki dönemlerde aşılıyor artık. Biz güzel bir sinerjiyakaladık yerel yönetimlerden de güzel bir enerji geliyor. İmar yasasıyla da bunu göreceğiz. Çünkü bu yasa çıktığında yatırım bölgeleri denilecek. Bu da bize umut veriyor."</div>