Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Durlu, ultraviyole ışınlarını geçirmeyen, kaliteli güneş gözlüğü kullanımının göz sağlığı açısından çok önemli olduğunu söyledi. Sarı noktanın, gözün arka kısmında retinada bulunan, keskin ve renkli görmeyi sağlayan bir bölge olduğunu belirten Durlu, bu bölgede hasar geliştiğinde, görme kaybına kadar giden sıkıntılı bir hastalık sürecinin yaşanabildiğini vurguladı. Güneş ışığındaki a tipi ultraviyole dalgalarının sarı nokta hücrelerinde bazı hasarlara yol açtığına dikkat çeken Doç. Dr. Yusuf Durlu, "Özellikle gündüz en az sekiz saatini dışarıda geçiren kişiler, çiftçi, denizci, şöför ve seyyar satıcı gibi zamanının önemli bir bölümünü güneş altında geçiren meslek gurubuna mensup kişiler risk altında" dedi. Ultraviyole ışınlarından b tipinin kornea ve lensten geçemediğini, c tipinin ise atmosferden geçemediği için göz için risk oluşturmadığını belirten Durlu;"Özellikle ultraviyole a tipi ışınlar, 320-400 nm dalga boyu arasında olduğu için, sarı noktaya oksidatif stres yoluyla hasar verebiliyor." diye konuştu. "Güneş gözlüğü sadece bir aksesuar değil." Güneş gözlüğünün sadece bir aksesuar olmadığını, göz sağlığı açısından da koruyucu bir öneme sahip olduğunu belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Durlu, ultraviyole ışınlarını geçirmeyen, kaliteli güneş gözlüğü kullanımının önemine değinerek, “ Güneş gözlüğü kullanılmadığında veya filtresiz ve kalitesiz güneş gözlüğü kullanıldığında, sarı nokta hastalığı riski belirgin bir şekilde artıyor. Güneş gözlüğünün rengi önemli değil. Ancak, güneş gözlüğünün merceğinde kullanılan hammadde çok önemli. Çünkü filtreleme işlemini bu mercek sağlıyor ve zararlı ışınların gözün arkasına ulaşmasını engelliyor. Güneş’in ultraviyole ışınlarını geçirmeyen kaliteli güneş gözlüğüyle beraber siperlikli şapka takılması da, sarı noktayı koruma açısından önemli." dedi. Durlu, sarı nokta hastalığının gelişmesi durumunda, günümüzdeki teknolojik gelişmelerin tanı ve tedavi konusunda çok önemli katkılar yaptığını söyledi. Durlu, ilaçsız göz anjiyosu yönteminin ıslak tip sarı nokta hastalığının erken döneminde tanısının konulması ve gerekirse göz içine iğne tedavisinin yönünü belirlemesi açısından çok olumlu sonuçlar verdiğini sözlerine ekledi.