İşçi emeklisi Adem Köker herhangi bir ustanın yardımı olmadan kendi kendine öğrendiği saz yapım işini 30 yıldır sürdürüyor. Yaklaşık 50 yıldır da saz çalan Köker Uşak’ta saz yapan çok az sayıdaki insanlardan biri.Yaptığı sazlara çevre illerden de talep olduğunu vurgulayan Köker Ankara’ya bile saz gönderdiğini söyledi. En iyi sazın dut ağacından yapıldığını belirten Köker yaş geçtikçe yorulduğunu eski performansının kalmadığına değindi Köker; “Gittikçe biz deforme oluyoruz, yoruluyoruz. Bir günde ikin günde 15 saz yaptığımı biliyorum zaman geçtikçe insanlar yoruluyor” şeklinde konuştu.Beş yaşından beri saz çaldığını belirten Köker; “ Ben Karaağaç köyünde 5 seneye yakın bir dönem çobanlık yaptım. Orada karateci Cemil diye biri vardı onun cezaevinde kardeşi varmış, kardeşi Cemil Yılmaz’a çalarsın diye saz vermiş o da çalmasını bilmediği için sazı bana verdi. O zamanlar saz çalmaya hevesliydim, hem çalar hem söylerdim çok iyi de sesim vardı. Ben o zamanlar küçüğüm tabi, kadınlar yolmadan geliyorlarmış bende bir türküyü çalıp söylüyordum o kadar hoşlarına gitmiş ki hepsi o türküyü tekrar çalıp söylememi istediler. Ben o zamanlar utanıyorum ama yine söyledim hepsi de can kulağıyla tekrar dinledi. O zamandan beri çalar söylerim.” Dedi.Düğünlerde hiç çalmadığını ve düğüne gitmeyi sevmediğini belirten Köker; “Ben hatır için gariban olanların düğününü yaptım. Benim param yok diyor bana saz çalıver diyor, sadece bu insanların düğününe gidiyor onlardan hiç para aymıyordum.” İfadelerini kullandı.Köker yaklaşık 30 sene önce saz yapmaya başladığı süreci şu şeklide anlattı; “^İzmit’te bir saz ustası var saz yapıyor ben de saz yapmaya hevesliyim ustaya bana bunu öğret diyorum o da bana sazı çal ama yapma diyordu. O kadar çok yanına gitmeme rağmen bana saz yapma konusunda bir şeyler söylemiyor beni bir şekilde başından savıyordu. Ben tabi vazgeçmedim ve bu sazı yapacağım dedim ve bir saz yaptım. Yaptığım sazı o ustaya götürdüm sadece teknesini yapmıştım. Usta “Ulan bu sazı san yaptırmamak için o kadar uğraştım ama anlaşılan sen bu sazı yapacaksın, çaresi sen bunu yapacaksın” dedi. Bu işte kararlı olduğumu anlayınca o da bana yardım etmeye başladı. O usta İzmit’te saygın bir insandı. O gün bu gündür saz yapıyorum. O yaptığım saz yani ilk yaptığım saz İzmir’e gitti adam bir sürü sazın içinden onu beğendi ve aldı.Saz yapmayı herhangi bir ustanın yardımı olmadan kendi kendine öğrendiğini ifade eden Köker; “ Beni saza karşı merakım çoktu. Saz ile uğraşmasını çok seviyordum. Yaklaşık 30 yıldır saz yapıyorum. İlk sazımı yapmaya İzmit’te başladım. Hobi olarak saz yapıyorum ama isteyene de satıyorum. Saz yapmak çok zor. Ardıç, İğde gibi ağaçlar olsa biraz daha kolay olur onlar yumuşak ağaç ancak Gürgen çok sert tabi işlemesi de zor. Sazı severek yapmadıysan o sazdan hayır gelmez. Sazı ben çok seviyorum. “