12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davanın 2. duruşması Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
 
Davanın bugünkü duruşması sona erdi. Davaya yarın 09.45'ten itibaren devam edilecek. Davada yarın ara karar çıkacak.
 
Duruşmaya, iddianamede adı geçen "mağdur ve müştekiler", katılma talebinde bulunanlar, avukatlar ve izleyiciler ile basın mensupları alındı.
 
Evren ve Şahinkaya'nın avukatları da duruşmada hazır bulundu.
 
Avukat Sabri Kuşkonmaz, darbe sonrası ölümlerin bıçak gibi kesilmediğini, devrimcilerin kanının akıtılmaya devam edildiğini söyledi.
 
MAHKEMEDE "KATİL" GERGİNLİĞİ
 
Ökkeş Şendiller'e müdahillik talebinde bulunanlardan Cumhur Yavuz, 'Katil' şeklinde hitap etti. Bunun üzerine salonda bir anda gergin bir hava oluştu. Şendiller, bu ifadenin zapta geçirilmesini istedi. Devreye giren Başkan İnce, bu sözleri zapta geçirdi.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Referandumda hayır verenler, bugün mahkemede sıraya girdi." sözlerini eleştiren bir avukata, Başbakanlık avukatı itiraz etti. Bu yargılamanın bugün yapılıyor olmasının, Başbakan'ın başında bulunduğu hükümet ve Meclis'e borçlu olunduğunu ifade ederek müdahillik talebinin kabul edilmesini istedi.
 
Avukat İrfan Sönmez, bir darbenin hesabının sorulmasının küçümsenmesini doğru bulmadığını ifade etti. Yargılamanın şahsında toplumun demokrasi bilincinin yükseltilmesinin amaçlanması gerektiğini vurgulayan Sönmez, 30 yıl önceki husumetlerin bugün dile getirilmesini üzüntüyle gördüğünü belirtti.
 
Darbeyi, bir gruba yapılmış olarak göstermenin yanlış olduğunu ifade eden Sönmez, kendisinin Kürt kökenli Türk olduğunu ve Türk olduğunu söylemekten gurur duyduğunu kaydetti.
 
"12 Eylül'ü yargılamak yerine birbirimizi yargılarsak, bizim de söyleyecek çok şeyimiz var. İnsanı büyülten öz eleştiridir." diyen Sönmez, işkenceler gördüğünü söyledi. Darbelerin toplumsal çatışmalardan beslendiğinin altını çizen Sönmez, çatışmaların keskinleştirilmesinin darbelere hizmet edeceğine dikkat çekti.
 
DAVANIN İLK DURUŞMASINDA YAŞANANLAR
 
Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi boyunca bir ilk niteliğinde olan 12 Eylül davasında ilk defa, darbe sanıkları yargılanmaya başladı
 
Evren ve Şahinkaya, duruşmaya, sağlık durumlarını gerekçe göstererek katılmazken avukatları hazır bulundu. Duruşma salonuna; iddianamede ismi geçenler, müştekiler, izleyiciler, basın mensupları ve taraf avukatları alındı. Duruşmaya müdahil olarak Başbakanlık adına Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanı Sami Arslan Aşkın, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) adına İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün ile komisyon üyesi Hamza Dağ ve davaya müdahil olan siyasi partilerin temsilcileri alındı. ''12 Eylül'ü Unutmadık, Affetmiyoruz'' ve ''Paşalar da Maşalar da Yargılanacaklar'' yazılı pankartlar ile 12 Eylül darbesi döneminde işkence gören ve hayatını kaybedenlerin fotoğrafları taşıyan gruplar, ''Darbecilerden hesap sorulsun'' şeklinde slogan attı.
 
EVREN'İN AVUKATI YETKİSİZLİK İSTEDİ, MAHKEME REDDETTİ
 
Sanık avukatları erksizlik nedeniyle mahkemenin yok hükmünde sayılması talebinde bulundu. Evren''in avukatı Bülent Hayri Acar, "12 Eylül 1980-83 arası, Anayasa''nın teminatında. Bu Anayasa'yı yargılayamazsınız. Bu mahkeme yetkisiz'' dedi. Sanık avukatlarının bu talebi, mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Mahkeme, sanıklara isnat edilen suçun, mahkemenin görev alanına girdiğini belirtti.
 
ADLİ TIP RAPORU HAZIR DEĞİL
 
Adli Tıp Kurumu henüz Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya''nın, mahkemeye çıkamayacak kadar rahatsız olup olmadığını belgeleyecek raporu hazırlamadı.
 
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENİYOR
 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede; Ahmet Kenan Evren ve Ali Tahsin Şahinkaya, ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek'' ile suçlanıyor.
 
Suç yerinin Ankara, tarihinin ise 2 Ocak 1980 ile 12 Eylül 1980-6 Aralık 1983 arası gösterildiği iddianamede; Evren ve Şahinkaya''nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu''nun ''devlet kuvvetleri aleyhinde cürümler''e ilişkin 146. maddesi ile 80. maddesi uyarınca ''ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına'' çarptırılmaları isteniyor.
Editör: Barış Köksal