Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’le ilgili davada mahkemeye yeni bir rapor ulaştı. Adli Tıp Kurumunca hazırlanan raporda, elde edilen numunelerden hareketle cinsel birlikteliğin gerçekleşip gerçekleşmediğinin söylenemeyeceği belirtildi. Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in şüpheli ölümüne ilişkin sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında "kasten öldürme", "cinsel saldırı" ve "hürriyeti yoksun bırakma" suçlarından açılan dava, Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülüyor. Davada savunma yapan sanık Akand, Çet’in sağ el parmak tırnaklarında kendi DNA’sının bulunmasına ilişkin "Basit bir el sıkışmasıyla DNA örnekleri bulaşabilir" savunması yapmıştı. Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumuna yazı yazılarak basit bir el sıkışmasıyla DNA örneklerinin bulaşıp bulaşmayacağı, cinsel ilişki veya saldırının yaşanıp yaşanmadığı gibi bazı soruların sorulmasına karar vermişti. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi, hazırladığı raporu mahkemeye gönderdi. Raporda, "Sorulduğu üzere anal bölgeden elde edilen maserasyon sıvısında, eğer bir cinsel birliktelik olmuş ise 48 saate kadar tespit edilebileceği, ancak PSA’nın sadece seminal sıvıda bulunmadığı, kan, idrar gibi diğer vücut sıvılarında da bulunabileceği cihetle sadece PSA pozitifliğinden hareketle cinsel birlikteliğin gerçekleşip gerçekleşmediğinin söylenemeyeceği mütalaa olunur" denildi. Raporda, Çet’in sağ el parmak tırnaklarından elde edilen DNA örneklerinin sanık Akand’ın DNA örneğiyle uyuştuğu belirtildi. Raporda, düşük miktarda olan bu bulguların bir mücadele sırasında olabileceği gibi basit bir el sıkışma, bilgisayar veya telefon tuşlarına dokunarak da bulaşabileceği kaydedildi.