Mersin Girişimci İş Adamları Derneği Üst Kurul Delegesi Yusuf Tıbık sorularımızı yanıtladı. 

Sizi tanıyabilir miyiz?


17.01.1988 yılında Mersin İli Tarsus İlçesi Yenice Beldesinde doğdum. İlk ve ortaöğretimimi Yenice’de tamamladım. Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Muhasebe ve Finans bölümünden 2008 yılında mezun oldum. Lise yıllarımdan itibaren aktif siyaset ve ekonomi ile ilgileniyorum.
Sivil Toplum Kuruluşlarına ilk adımı üniversitede kurmuş olduğum Atatürkçü Düşünce Topluluğu’nun başkanlığını yaparak başladım. Mersin Atatürkçü Düşünce Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği, Tarsus ADD Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundum. ADD Şubesinin Türkiye’de ilk defa bir beldede (Yenice) kurulması için çalışmalar yapıp, gerçekleştirdim. Yenice ADD kurucu başkanlığı ve iki dönem başkanlık görevini yaptım. ADD Genel Merkez Delegesi olarak iki dönem yönetim kadrosu ile çalıştım. Türkiye’nin en genç şube başkanı seçildim. 
CHP Tarsus ilçe yönetim kurulu üyeliğinde bulundum. Birçok STK’da aktif olarak üyeliğim devam etmekte olup halen TİY Yönetim Kurulu üyeliği, 2014 yılında katıldığım Mersin Girişimci İş Adamları Derneği ailesinin Üst Kurul Delegeliği görevini ve CHP Tarsus Belediye Meclis üyeliği görevini yapmaktayım.
Askerlik hizmetim sonrasında 2011 yılından itibaren aktif olarak özel sektörde mali ve idari işler alanında görev yapmaktayım. 
Ailemizde ticari olarak; tarım, oto aksesuar, perakende inşaat malzemeleri ve taahhüt alanlarında faaliyet göstermekteyiz. Barış ve Belçim adında iki çocuk babasıyım.

Mersin’in ticaret hacminin her geçen gün geliştiğini ifade ederek sözlerine başlayan Tıbık, ‘Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın aylık hazırladığı ekonomik rapora göre Mersin Serbest Bölgesi’nde 2021 Ocak-Ağustos döneminde gerçekleştirilen ticaret hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 35’lik artışla yaklaşık 2.2 milyar dolara yükselmiştir. Söz konusu artışa, ara malı ithalat ve ihracatı; sektörel bazda ise işlenmiş petrol ürünleri haricinde gıda sanayi ürünleri ve kimya sanayi mamulleri ile meyveler ithalat ve ihracatı etkili olmuştur. Ülke gruplarına göre ise Türkiye’den yapılan ithalat ve ihracat ile Avrupa ülkeleri ihracatı ticaret hacmindeki gelişmelere katkı sunmuştur. Aynı dönemin ihracat rakamlarına bakıldığında ise ilimiz içerisinde yüzde 43’lük payı olan Asya ülkeleri yüzde 7’lik bir yükseliş sergileyerek 1 milyar dolar’a yükselmiştir. Avrupa ülkelerine yaptığımız ihracata bakıldığında yüzde 48’lik bir artış ile 953 milyon dolara, Afrika ülkelerine yaptığımız ihracat ise yüzde 83’lük büyümeyle yaklaşık 386 milyon dolara çıkmıştır. Bu rakamlara bakıldığı zaman Mersin’in Afrika pazarındaki yükselişi gözle görülür bir şekilde ortaya çıkıyor’ dedi.

‘AFRİKA PAZARI ÇOK ÖNEMLİ’

Dünya çapında yaşanan Covid-19 salgını sonrasında küresel üretimde bir yavaşlama yaşandığını ve bu yavaşlamayı Mersinli sanayicinin lehine çevirdiğini ifade eden Tıbık, ‘Pandemi döneminde çok ciddi bir üretim hızı yakalayan Mersinli sanayici Afrika ülkelerindeki pazar açığını çok iyi tespit ederek pazarda yüzde 83’lük bir büyüme elde etti. Afrika pazarındaki varlığımızın artması amacıyla başta MTSO olmak üzere Mersin topyekun bu pazarın üzerine gitmeli ve ikili temaslar ile daha fazla ihracat yapılabilmesi adına gerekli zemin oluşturulmalı. Afrika pazarının hem Türkiye hem de Mersin açısından büyük önem taşıdığına inanıyorum. Yüzdesel anlamda yakaladığımız yükseliş hızını, rakamlara da yansıtarak Afrika pazarında en az 1 milyar dolar ihracat hedefi konulmalı’ dedi. 

‘MERSİN, BÖLGENİN SANAYİ ÜSSÜ OLMALI’

Mersin sanayisinin inanılmaz bir şekilde geliştiğini belirten Tıbık, ‘Mersin sanayisinin lokomotifi olan Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde 1.,2. ve 3. Bölgelerde 229 sanayi parseli üzerinde 117 fabrikada üretim devam etmekle beraber, 36 parselde inşaatlar sürmekte, 13 parsel ise proje aşamasında. MTOSB’nin doluluk oranı yüzde yüz seviyesinde. Şu an 756 hektar üzerinde faaliyetlerine devam eden MTOSB’de 4. OSB ile 69 hektar, 5. OSB ile 300 hektar alan daha sanayi kullanımına kazandırılacak. Bununla birlikte yapımı devam eden Tarsus OSB ve Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin de hizmete açılması ile birlikte Mersin sanayi üssü olma yolunda ciddi adımlar atacaktır. Mersin ‘liman’ avantajını çok iyi kullanarak, başta Gaziantep olmak üzere çevre illerden ciddi bir yatırımcı çekiyor. Önümüzdeki süreçte bu ilginin artarak devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Mersin sanayisi geliştikçe, kentin en önemli sorunlarından birisi olan istihdam sorununa da çözüm olacaktır. Kentteki işsizliğin önüne geçilmesinin en güzel yolu önemli sanayi markalarının kente yatırım yapmasını sağlamaktır’ dedi.

‘TARIM KESİNLİKLE İKİNCİ PLANA ATILMAMALI’

Mersin’in güçlü büyüme stratejisi içerisinde tarımın büyük rol oynadığının altını çizen Tıbık, ‘Evet; bir kent için sanayileşme çok önemli ama Mersin gibi tarımda büyük pay sahibi olan bir kent için sanayi alanları ile tarım alanlarını birbirinden ayırmak tarıma dayalı gıda sanayisinde güçlenmekte çok önemlidir. Türkiye’nin meyve ve sebze deposu Mersin’de 83 adet ürün çeşidi yetişiyor. Önemli bir tarım kenti olan ilimiz, muz, çilek, limon, erik, badem, keçiboynuzu, yeni dünya, sakız kabak ve taze bakla üretimde Türkiye birinciliğini elinde bulundururken, yine 9 üründe ikinci, 2 üründe de üçüncü sırada yer alarak, ülke tarımına çok önemli katkılar sağlıyor. Böylesine önemli bir tarım kentinde gıda endüstrisinin daha da gelişmesi adına çalışmalar yapılmalı, bu ürünlerin daha inovatif halde kullanımı sağlanmalıdır. Üründen daha yüksek rekolte elde edebilmek adına gerekli çalışmalar yapılmalı ve köylü tarım yapmaya teşvik edilmeli. Bunun için genel politikaların gözden geçirilmesi gerektiği gibi, yerelde de yerel yönetimler ve Tarım İl Müdürlüğü vasıtasıyla gerekli koordinasyon içerisinde ciddi çalışmalar yapılmalı’ dedi.

‘GÜÇBİRLİĞİ ŞART’
Tıbık, ‘Mersin gerçekten Türkiye’nin en önemli üretim merkezlerinden birisi. Bu anlamda yapılması gereken tüm çalışmalar titizlikle gözden geçirilir ve kent yerel yönetimleri, milletvekilleri, bürokratları, STK’ları, kurum ve kuruluşlarıyla güç birliği içerisinde hareket ederse eminim ki önümüzdeki yıllarda Mersin çok daha yaşanabilir bir kent haline gelecektir. Bir liman kenti olduğumuz unutulmamalı, bunun PR’ı çok iyi bir şekilde yapılmalı, gerekirse kent içerisinde kurulacak bir yapı güçlü yatırımcıların kapısını çalarak Mersin’i anlatmalı ve şirketlerin yatırımları için kentimizi tercih etmeleri sağlanmalı. Mersin; Milletvekilleriyle, Valimiz başta olmak üzere tüm bürokratlar ile Büyükşehir Belediye Başkanımızla, İlçe belediye başkanlarımız ve STK’larımızla el ele vermelidir. Güçlü bir Mersin’in daha yürüyecek çok yolu olduğu unutulmamalı’ ifadelerini kullandı.  

‘MERSİN TARIMDA PİLOT BÖLGE OLMALI’
Tıbık son olarak şunları söyledi: 
Mersin’de, yeni tarım politikalarının acilen Türkiye’nin pilot bölgesi olarak hayata geçirilmesi gerekiyor. Tarım ihracatında mevcutta yaşadığımız sıkıntıları ve ilerde oluşabilecek sorunları yaşamamak adına tarım politikası konusunda ivedi bir karar alınıp uygulamaya konulması gerekmektedir.
Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi faaliyetlerine başlamasının hemen akabinde bölgemizde ciddi istihdam sağlanacağını biliyoruz. Böylece orada faaliyet gösteren tesislere tedarik sağlayacak küçük ve orta ölçekli imalat sanayisini için çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bildiğiniz üzere küçük ve orta ölçekli imalat sanayisi komşu illerimiz Konya ve Kayseri illerinde ciddi farkındalık yaratmaktadır. Mersin bu konuda gelişirse Akdeniz ve Güneydoğu bölgesinde çok ciddi yükseliş yakalayacağını düşünüyorum.
Çukurova Bölgesel Havalimanı ve Lojistik Köy, Mersin ekonomisinin lojistik alanında en belirgin özelliği olacaktır. Bu projeler tamamladığında Mersin’in lojistik konusunda dünyanın birçok lojistik devi şehirleri ile rekabet edip başarılı sonuçlar elde edeceğini düşünüyorum.
 

Editör: Barış Köksal