‘PANDEMİ SANAYİCİMİZİ DURDURAMADI’
Aynı zamanda Tat Bakliyat Yönetim Kurulu Üyesi olan Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysel Memiş, 2020 yılında tüm dünyada yaşanan pandemiye rağmen Mersinli sanayicilerin yatırımlarına, üretimlerine ve ihracatlarına ara vermediğini ifade ederek, ‘Pandemi ilk başladığı günlerde tüm sanayicilerimizde bir gerginlik oluştu. Çünkü daha önce karşılaşmadığımız bir sorun vardı önümüzde. Bu soruna nasıl çözüm üretiriz noktasında devletimizin sağladığı teşvik ve destekler ile yalnız olmadığımızı hissettik. Sonrasında da hızlı bir toparlanma süreci yaşayarak üretmeden bu krizin üstesinden gelemeyeceğimize karar vererek üretim hatlarımızı 1 gün bile durdurmadık. Sanayicimizin yüzde 99’u işçi çıkartmadı, üretimine ara vermedi. Avrupa’nın dış dünyaya kapılarını kapatmasının ardından sanayicilerimiz Ortadoğu, Afrika ağırlıklı olmak üzere farklı Pazar arayışlarına girdiler ve ürettikleri ürünleri kısa süre içerisinde ihraç ederek ülke ekonomisine olan katkılarını sürdürdüler. Daha sonra tüm dünya yavaş yavaş normalleşmeye başladığında üretimi durdurmamanın ne kadar önemli bir hamle olduğunu bir kez daha anladık. 2020 Yılının ilk 11 ayındaki ihracat rakamlarına bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek ihracat rakamlarını yakalayabildiğimizi görüyoruz. Bu da pandeminin bile sanayicimizi durdurmaya yetmediğinin açık bir göstergesidir’ dedi.
‘MERSİN KABINA SIĞMIYOR’
‘Mersin her geçen gün hızlı bir şekilde büyüyor’ diyerek sözlerine devam eden Veysel Memiş, ‘Mersin sanayisinin bu hızlı gelişiminin çok daha ilerisinde olduğu açık bir şekilde gözlemleniyor. Kent gelişiyor, büyüyor, yeni yaşam alanları hızla yapılıyor. Kent sanayisi ise bu hızın çok ilerisinde gelişiyor. Bunun en iyi tespiti ise şu an 200’e yakın sanayicinin yatırım yapmak için MTOSB’ye başvurmuş olması. Bu yatırımcı sanayicilerimize yeni sanayi alanları kazandırmakta bizim en önemli görevimiz. Çünkü biz yeni yatırım alanları oluşturacağız ki, bu sanayicilerimiz yeni fabrikalar ile yeni istihdam alanları açacak, yeni üretim hatlarını kuracak ve ihracat yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunacaklar. Bu kadar çok talep görmemizin en önemli sebeplerinden birisi de MTOSB’nin Mersin Limanı’na yakınlığı. Mersin’e son yıllarda çevre illerden büyük bir yatırım talebi var. En önemli sebep liman. Mersin Liman avantajını yeni yatırım alanları ile birleştirebilirse gelişimine çok daha büyük katkı sağlayacaktır. Bu anlamda da en büyük görev biz MTOSB Yönetim Kurulu’na düşüyor. Şu an 4. ve 5. Bölge’nin çalışmaları devam ediyor. 3. Bölge’de artık sona yaklaşılıyor. 2021 Yılı içerisinde tüm fabrikaların hizmet vermeye başlayacağını düşünüyoruz. Yine 2021 Yılı içerisinde 4. Bölge’de temel atma çalışmamızı yapmayı hedefliyoruz. Bu Mersin için büyük bir müjde olacak. 4. Bölge’nin çalışmaları tamamlanır tamamlanmaz 5. Bölge’nin hizmete alınması için çalışmalarımızı başlatacağız. Bu anlamda bürokrasi çok önemli. Sayın Mersin Valimiz ve aynı zamanda MTOSB Müteşebbis Heyet Başkanımız Ali İhsan Su’nun bu anlamda büyük desteklerini görüyoruz. Kendisine buradan sizlerin aracılığı ile bir kez daha teşekkür etmek istiyorum’ dedi.
‘EĞİTİME BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ’
Veysel Memiş konuşmasını şu şekilde tamamladı:
Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi olarak eğitime büyük önem veriyoruz. Pandeminin getirdiği yasaklar eğitim sistemine olumsuz şekilde yansıdı. MTOSB içerisinde faaliyet gösteren Özel Şişecam Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde 1000’e yakın öğrencimiz var. Bu okul Başkanımız Sn. Sabri Tekli ve dönemin yönetim kurulunun yoğun çabaları ile Mersin’e kazandırılmış ve sonrasında tüm Türkiye’ye örnek olmuş bir okul. ‘Ara eleman’ yetiştirerek, sanayicilerimizin ara eleman açığını kapatmak için çıktığımız yolda şu anda ‘Aranan elemanlar’ yetiştiren bir yapıya dönüştük. Pandemi yasakları bittiği andan itibaren eğitimimize kaldığımız yerden devam edeceğiz. Şu anda online eğitim veriliyor. Ama bizler için en önemli husus öğrencilerimizin sanayinin, fabrikaların içerisinde birebir aldıkları eğitimler ve öğrendikleri tecrübeler. Ağaç yaşken eğilir atasözünden yola çıkarak lise çağında bu öğrencilerimizi işletme kültürü ile yetiştirerek onların topluma faydalı, işletmelerin dilinden anlayan, teknolojik kabiliyetleri yüksek birer birey olmalarını arzuluyor ve çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz. Eminim ki ilerleyen yıllarda Mersin sanayisi bu okulun öneminin çok daha fazla şekilde farkına varacak.
Son olarak şunları söylemek isterim ki; Mersin gerçekten Türkiye’nin sanayi üslerinden birisi. Bizler Mersin’de yaşayanlar olarak kentimizin kıymetini bilmeliyiz. Tüm kurum ve kuruluşlar işbirliği içerisinde Mersin’e ne kazandırabiliriz kaygısı içerisinde olmalı. Bu noktada da işbirliği çok önemli. Tüm Mersin el ele verdiği zaman önümüzdeki 10 yıllık süreç içerisinde Mersin Türkiye’nin parlayan yıldızı olmaya devam edecektir.
