Gazetemiz Haber Müdürü Yağmur İğret'in sorularını yanıtlayan Murat Altındere, Mersin'in bir çok platformda kimliksiz kent söylemleri ile aşağıya çekildiğini, fakat kentin tarım, turizm, lojistik, sanayi gibi bir çok kimliğinin bulunduğunu belirtti.. İşte o keyifli röportajımız:

Yağmur İğret: Mersin'in başlıca sorunları nelerdir?

Murat Altındere: Mersin büyükşehir statüsünde bir kenttir. Mersin büyük bir şehir fakat sorunları da büyük.  Tabi her zaman büyük şehirlerde sorunlarda büyük olacak diye bir kaide yok. Mersin, hem sorunlar düzeyinde hem de sosyal-ekonomik anlamda üzerinde çok ciddi düşünülecek, projeler üretecek bir kent.

Mersin’deki çoğu iş verenler, sosyal kurumdaki temsilciler, dernekler tarafından Mersin’in kimlik arayışı oluşuyor. Bu kimlik arayışında önemli olan bu kentin dinamikleri kimlerdir. Kenti ayakta tutan, kente yön veren sektörler hangileri diye düşünmek lazım.

Somut olarak şunu belirtebilirim, Mersin bir çok alanda kendisini geliştirmiş ve geliştirmeye açık bir kent. Bir çok kimliği barındırmayı başarmış ama bu konularda ciddi eksikleri de olan bir kent. Ne sadece bir turizm kenti, ne sanayi ne de bir tarım kenti;  Mersin aslında kimliksiz değil bu anlamda. Bir çok kişinin dediği gibi kimliksiz değil, tam tersi çok kimlikli bir kent.  Dünya’da ve Türkiye’de kentler belli alanda ve belli yapısal özellikleri üzerinden büyürler. Ya tarımsal topraklarının verimliliği üzerinden büyüme gösterir. Ya da Antalya gibi turizm ağırlıklı büyüme söz konusudur.

Mersin deyince akla çeşitli kişilerde çeşitli algılar oluşuyor.  Mersin kimine göre lojistik, kimine göre turizm, kimine göre sanayi ve tarım kentidir. Mersin limanıyla bir çok ulaşım arterlere yakınlığıyla ve dünyada adını duyurmuş lojistik firmaların burada olması nedeniyle kimine göre lojistik kentidir.

Mersin’de ciddi sanayi yatırımları da var. Turizm olarak da gelişme göstermekte. Batı’ya doğru  ortaya çıkan projelerle kendini artık turizm alanında da var etmeye çalışan beş yıldızlı otellerle ve yatak kapasiteleriyle artık turistleri hem iç hem dış turizm olarak yükselmeye başladığını görüyoruz. Mersin bir taraftan da belli alandaki tarımsal faaliyetlerden dolayı tarım kentidir. Bütün bunlar Mersin’in ekonomik tarafı, bir de işin sosyal ve kültürel tarafı var. Bugün Mersin sosyal yapısıyla bir çok din, dil ve ırkı bir arada barındırıyor.




Kent farklı kültürlerin mozaiğinden oluşuyor. Bütün bunlarla birlikte kardeşçe ve barışça yaşanılan bir yer. Dolayısıyla da sosyal  faaliyetlerde ciddi başarılar elde etmiş bir kent. Bütün bunları yan yana koyduğunuzda Mersin kesinlikle kimliksiz değil, çok kimlikli bir kenttir.

Maalesef bugüne kadar Mersin’in yerel yönetimleri kentin alt yapısına hiç önem vermedi. Mersin’in en büyük sorunu kentleşme olgusudur. Burası büyük bir köy görünümünde. Bazı semtler ve sokaklar ciddi boyutlarda geri kalmış durumda. Sahil şeridi, Yenişehir ve Mezitli ilçelerine baktığınızda çok fazla gelişme gösterdiğini görebilirsiniz. Fakat bazı semtlerde bu durum söz konusu değil. Bazı yerlerde, geri kalmış Ortadoğu ülkelerindeki gibi kentleşme ve sosyal düzensizliğe dair izlenimleri de görebilirsiniz. Bu kadar çarpıklığın olduğu bir kent çok zor yönetilir. Buna rağmen Mersin’in ekonomik ve sosyal olarak aralarında uçurum olan belli kesimlerin bir arada tutabilmenin ve bunların kardeşçe yaşıyor olmasının önemini herkesin bilmesi lazım. Unutmamak lazım, sosyal patlamalar ve sorunların en büyük nedeni ekonomik anlamda aralarında ciddi fark olan kesimlerin gelir adaletsizliğidir. Ekonomik eşitsizliği olan grupların, kişilerin bu konudaki ‘diğerini hazmedememesi’ itaatsizlikleri ve sorunları ortaya çıkarıyor. Mersin bütün bunları bir arada tutabilmesi becerisiyle iyi bir yol kat etti. Fakat yaşadığımız yerin büyük bir köyden kente dönüşmesi şart.



Mersin’de 15 yıllık CHP iktidarından sonra Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde Sayın Burhanettin Kocamaz başkan oldu. Sizce Burhanettin Kocamaz, büyük köy dediğiniz Mersin’i büyükşehre dönüştürecek mi?

Yerel yönetimlerin siyasetten arınarak değerlendirmeler yapması lazım. Yerel yönetim olarak da çok kimlikli bir kentiz.  Büyükşehir ve ilçe yönetimlerinde tüm partilerin belediyelerde var olması ile Mersin’in ne kadar geniş ve farklı kitlelere hitap ettiğini görebilirsiniz. Örneğin, Kürt nüfusunun çokluğuyla bir BDP belediyesini de seçmiş durumda.  Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin MHP, Yenişehir Belediyesi’nin CHP, Akdeniz Belediyesi’nin BDP olması, Mezitli Belediyesi’nin CHP olması çok kimliliğin ve mozaiğinin göstergesidir. Burada önemli olan işin diğer tarafı olan, hizmettir. Çok kimlikli bir kentiz fakat sosyal ve ekonomik anlamda ciddi bir gelişim sağlamazsanız, güçlenmezseniz, alt yapınızı oluşturmazsanız sizin bu kültürel anlamdaki mozaiğinizde yavaş yavaş çatırdamaya başlar. Gelir adaletsizliği, insanlarda belli sosyal patlamalara yol açabilir. Bu nedenle yerel yönetimlere çok iş düşüyor.

Burhanettin Kocamaz Bey Tarsus’ta belli bir deneyim ortaya koymuş. Bildiğimiz kadarıyla kentleşme olarak alt yapıdaki başarılarını inkar etmek söz konusu değil.  Mersin merkez olarak Burhanettin Kocamaz’ı çok tanımıyoruz. Nasıl bir yol çizecek, bununla ilgili konuşmak için çok erken. Ama kendisinin ideolojik ve politik kaygılardan bağımsız bir şekilde yol çizmesi gerekir. Mersin Büyükşehir Belediyesi, burada hangi siyasetten kim olursa olsun bütün insanlara hizmet etme ve Mersin’i gerçekten büyükşehre yakışır bir alt yapıyla sosyal bir yapının gelişimine katkı sunarsa kalıcı bir başkanlık yapabilir. Burada siyasal faktörler önemli ama kentin başarısı, hizmet daha da önemli.

Macit Özcan sosyal anlamda Mersin’e ciddi katkılarda bulundu. Mersin’de özellikle sahil kesimde insanların hayatını rahatça yürüttüğü, mahalle baskısının olmadığı bir kent oluştuysa bunda Macit Özcan’ın büyük katkısı vardır.



Macit Özcan Spor Tesisi’nde yapılan bir düğünde Kürtçe müziğin yasaklandığına dair basına yansıyan haberler kentin o mozaiğine, kültürel farklılıklarına bir zarar verebilir mi diye soru işaretleri oluşmadı değil. Büyükşehir belediye başkanları, yerel yöneticiler siyasal konuları ön plana çıkarmamalıdır. Kentin sorunları, kentin alt yapıları, yaşam alanındaki hizmetleri, başarılarıyla anılmalıdır. Siyaset olgusu ve ideolojik alan siyasi partilerin konusudur. Siyasi partilerde bu konuda faaliyetlerini yürütüyor. Herkes sandıklarda seçimlerde istediği partiye oyunu veriyor. Yerel seçimlerde partiden çok kişilerde çok önemli oluyor.  Sayın Burhanettin Kocamaz, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde başkanlık almışsa bu birinci derecede Burhanettin Kocamaz’ın, ikinci derecede MHP’nin başarısıdır. MHP’nin herhangi bir adayının doğrudan seçileceğini düşünmüyorum. Geçmişte bunun örnekleri zaten yaşandı.  

Mersin’in tek dezavantajı, yerel yönetimin iktidar desteğini görmemesidir.  Burada AKP’den seçilen bir belediye başkanının bazı konularda katkısı olabilirdi. Mersin’de çok fazla gelir adaletsizliği var. Bu anlamda iktidarın Mersin’e yatırım anlamında hem yerel hizmetler hem de ekonomik anlamda Mersin’in kalkınmasına yararı olabilirdi. Böyle bir seçenek vardı fakat kentin tercihine saygı duymak gerek. Bu kazanımla Burhanettin Kocamaz Tarsus’a yaptığı olumlu adımları Mersin Büyükşehir’de daha da öteye götürür. Umarız bazı kesimlerin soru işaretlerini belki de korkularını gideren bir çalışma içerisinde olur.  Alt belediyelerle de uyum halinde bu çalışmaları sürdürür. Bizim kentliler olarak en büyük temennimiz budur.




Son olarak kentimizle ilgili eklemek istediğiniz bir şey var mı?

İstanbul’da okuduğum ve çalıştığım için uzun zaman orada bulundum. İstanbul’dan Mersin’e bakış açısı genelde ‘karışık bir kent’ olarak adlandırılıyor. Sosyal ve siyasal anlamdaki karışıklıklarıyla bilinen bir kent. Son zamanlarda bu düşünce kırılmaya başladı. Türkiye’nin siyasal konjonktürü çözüm süreci gibi çalışmalar Mersin ile ilgili önemli ivmeler yakaladı bu kente. Dolayısıyla Türkiye’nin Kürt sorunu konusunda genel yaklaşım ve hareketlilik Mersin’i çok ilgilendiriyor. Doğu’dan sonra en fazla etkilenen kent Mersin. Bu bağlamda pozitif ilerleme Mersin’in sosyal hayatına ciddi katkılar sunuyor.  Bu süreçten memnunuz.

Mersin’in işsizlik ve alt yapı konusunda daha düzgün bir kentleşmeye ihtiyacı var. Çok küçük bir yağmurda maalesef alt yapı sorununu çok net görebilirsiniz. Çok fazla işsizlik var. Sosyal güvencesi olmayan bir çok insan var. Özellikle Suriyeliler'in Mersin’e gelmesi kenti çok fazla etkiledi. Mersin Valisi ile, Emniyet Müdürü ile, yerel yönetimleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla Mersin iyi bir noktaya gelecek. Valimiz gerçekten çok değerli bir kişi, Mersin için önemli bir kazanım.

Mersin’de Suriyeli sorunu bazı kentlerdeki gibi bire bir olmasa da, maalesef bir sorun yaşanmaya başlandı. Biraz güvenlik sorunu ve iş hayatındaki sosyal güvencesi olmadan çalıştırma ve ücret politikası gibi haksız rekabet ortamı yaratıyor. Umarız savaş ortamı bir an önce çözüme ulaşır ve bu insanlarda kendi topraklarında kendi hayatlarını yürütürler. Bir çok zorluklara rağmen burada yaşamaya çalışıyorlar. Belli konularda kimi sorunlar çıkartsalar da misafir perverliğimiz ve Akdeniz insanının sıcak ve insancıl yanını öne çıkararak meseleye pozitif bir yerden bakmamız gerektiğini düşünüyorum. 






Editör: Barış Köksal