Dijital medya alanında kendini geliştiren ve Google'da çalışma fırsatı bulan Batuhan Demircan, Mersin'de kurdukları Medyahors isimli reklam ajansı ile başarıdan başarıya koşmaya devam ediyor. Demircan, Dijital medya alanındaki faaliyetlerini ve Mersin markalarına önerilerini gazetemize anlattı;

Batuhan Demircan Kimdir? 

Adnan Menderes Üniversitesi Uluslararası Ticaret Mezunuyum 23 yaşındayım, Medyahors adında Mersin’de yeni kurulan butik bir tam hizmet reklam ajansının kurucu ortağıyım. Zamanında hedefim olan ve kısmi de olsa başardığım Google’da çalışma sürecini daha yarısındayken tüm fırsatlarıyla birlikte kabul etmedim, hayatımın en zor ve etkili kararıydı, ama bir sebebi vardı hayalim olan bir sebep. Mersin’de memleketim de bir şeyleri başarmak, bir şeyleri memleketimden dünyaya duyurmak, bir şeylerin memleketimden çıktığının gururunu yaşamak. Bu yüzden Mersin’deyim. 
Çocukluğumdan beri dijital dünyanın sonsuzluğu içerisindeyim. Her şey babamın 2009 yılında aldığı bilgisayar ile başladı, o günden bu yana her gün kendime bir şeyler katabilmek için uğraştım ama tabi ki hayatımın bir dönüm noktası vardı, bir gün caddeden geçer iken ünlü bir markanın yaptığı billboard reklamını gördüm, dikkatimi çok çekti, yapılan reklam tasarımı ile verilmeye çalışılan bir mesaj vardı ortada, ortalama 3-4 dakika içerisinde verilmeye çalışılan mesajı çözdüğümü hatırlıyorum. Orada ki reklamın pek bir anlamı yoktu belki de ama ben kendimi bulmuştum, “insanlara bilinçleri dışında bir şeyleri düşündürmek” tabi ki eve gidip hemen tasarımı nasıl öğrenirim bana olan bu büyülü şeyi nasıl öğrenirim diye araştırmaya başladım ve arkası gelmeyen, sürekli kendini güncelleyen reklam sektörünün içine sürüklendim. Bir yerden başlamıştım ama bir yerden çıkamadım, psikoloji, sosyoloji, iletişim vs. derken bir baktım, “Dijital Algı Yönetimi ve Veri Psikolojisi” adlı projeyi yazıyorum. 


Silikon Vadisi ve Google Serüvenin Nedir?

Google, benim her zaman hayalimdi, benim tabirim ile internetin tanrısını içerden görmek istiyordum. Bir gün Google bir dijital proje kampı düzenledi ve bulunduğu tüm ülkelerde katılım hakkı sağladı, bende az önce bahsettiğim “Dijital Algı Yönetimi ve Veri Psikolojisi” adlı projemi geliştirerek gönderdim ve birinci seçildi. Google’da 6 ay projeyi yönettim ardından bana iş fırsatı doğdu ama ben maalesef hayalimden kaynaklı bunu kabul etmedim, sonuçta artık bir Google çıkışlıydım yani hedefime kısmen ulaşmıştım.

Bize Biraz Medyahors’dan Bahseder misin?

Medyahors benim aşkım diyebiliriz aslında, burada markaların istekleri ve eksikliklerinden doğan problemleri çözme odaklı ilerliyoruz. Markalara, dijital pazarlama, dijital itibar yönetimi, kurumsal kimlik, marka danışmanlığı, sosyal medya pazarlaması, nöropazarlama, tasarım gibi bir çok tam hizmetler sunuyoruz, yani bir markayla anlaştığımız zaman 7’den 70’e bütün ihtiyaçlarını bizimle çözebiliyor. Bizi diğer ajanslardan ayıran özellik, veri toplama işleme ve strateji üretme konusunda deneyim ve projelerimizin olması. Sürekli üreten bir yapımız var, kendi yazılım ve dijital projelerimizi de üretiyoruz çok da iddialıyız nerden bilebiliriz belki de tüm dünyanın kullanacağı bir uygulama buradan çıkacak. Kendimizi “Marka Tetikçileri” olarak isimlendiriyoruz. Ajansımızın verdiği kaliteli hizmetlerden doğan bir sloganı var “Reklam bir silahtır ve insanları ikna etme sanatıdır biz ise markanızın tetikçileriyiz” diye, bu da aslında potansiyel partner markalarımızı etkilemiyor değil. Ve mottomuz “Başarmak Doğru Yerde Başlamaktır” bu hem bizim için hem de partnerlerimiz için geçerli. 
 

Peki Nedir Bu Bahsettiğin Nöropazarlama, Dijital Pazarlama ve Algı Yönetimi vs.?

Aslında hepimizin pratikte bildiği şeyler bunlar, örneklemeler ile gidersek daha iyi anlaşılır. Mesela marketin bir rafında herhangi bir ürünü sadece tasarımından, renginden veya adından kaynaklı aldığınız olmuştur, bu bir nöropazarlamadır. Kullandığımız teknikler ile insanlara bilinçleri dışında bu ürünlerin diğer ürünlerden daha fazla ihtiyacı olduğunu hissettirerek yada o ürüne karşı bir sempati beslemesini sağlayarak satın alma duygusunu arttırmak diyebiliriz nöropazarlama için, tabi ki bu dijital içinde geçerli. 

Dijital Pazarlama ise örneğin; Google’da “kırmızı tişört” diye bir arama yaptınız, karşınıza en başta çıkan sonuçlarda ki markalar güçlü bir dijital pazarlama bütçesine ve stratejisine sahiptir tabi ki marka bilinirliği de yüksek markalardır, bununla bitmiyor, arama yaptınız karşınıza sonuçlar çıktı ama ilginizi çekmedi aramayı bitirdiniz döndünüz sosyal medya da gezinmeye başladınız, sanki birileri sizi dinliyor ve izliyor gibi karşınıza kırmızı tişört reklamları çıkmaya başladı, aslında sizi kimse izlemiyor siz bir algoritma ile kırmızı tişört arayan hedef kitlenin içerisine düştünüz bundan kaynaklı internetin dört bir yanında bu reklamlara maruz kalırsınız, bunun gibi yüzlerce örneklere de dijital pazarlama deniyor, çok güçlü bir satış stratejisidir. 


Algı Yönetimi ve Manipülasyonu ise son zamanlarda çok sık duyuyoruz çünkü maruz kalıyoruz, bu ise daha yeni anlattığım Dijital Pazarlama ve Nöropazarlama da ki kullanılan tekniklerin babasıdır, etrafımızda duyusal yollar ile edindiğimiz deneyime algı denir. Peki ben bu algınızı istediğim gibi yönetirsem? O zaman size istediğim her şeyi yaptırabilirim değil mi? Hem de sizin bilinciniz dışında ve isteyerek. İşte bu yüzden yanlış amaçlar ile kullanılırsa çok kötü sonuçlar doğurabilir mesela bir ülkede iç savaş çıkarmak gibi. Bunlar gibi profesyonel hizmetlerimizden dolayı, kendimize marka tetikçileri diyoruz.

Medyahors’un İsmi ve Logosu Neyi İfade Ediyor?

Aslında biraz komik, ilk başta ismimiz “Medyafor” du bir başkası bizden 1 ay önce marka tesciline başvurmuş bizde değiştirmek zorunda kaldık, ne yapalım derken bir de Türkçe olmasını istiyordum, baktık amblemimiz de satranç atı var stratejiyi ve asilliği simgeleyen, o yüzden biz de “Medya”nın sonuna “Hors” ekledik, İngilizce “horse” “at” demek ya kendimizce türkçeleştirip “Medyahors” yaptık.

Gelecek Hedeflerinde Mersin’i Dijital Dönüşümün Başkenti Haline Getirmeyi Amaçlıyordun Bunu Biraz Daha Açıklayabilir misin?

Mersin konumu açısından çok şanslı bir şehir, turizm açısından bence hak ettiği değeri ve yatırımı almadığını düşünüyorum, örneğin Amerika’da California, Mountain View bölgesi bizim bildiğimiz adıyla Silikon Vadisi, neden Mersin Silikon Vadisi gibi bir bölge olmasın? California’nın tercih edilme sebebi kalabalık olmaması ve konumu açısından güzellikleri açısından ilham kaynağı olmasından dolayı tercih etmiş teknoloji şirketleri, bana göre Mersin çok daha iyi bir bölge bu açılardan baktığımız zaman. Mersin’de teknoloji ve girişimlerin artması için projeler ve buna uygun zemin hazırlama konusunda gerekli adımların atılması için çalışmalar yapmaktayız. Bu çalışmaların sonuç vermesi için herkesin destek olmasını rica ediyoruz, artık buradan çıkan projeler yurt dışına veya İstanbul’a gitmeden aradığı değeri bulmasını istiyoruz. Yakın zamanda bununla alakalı gelişmeleri duyuracağız, şimdiden girişimciler ile buluşmak için heyecanlanıyoruz.

Son Olarak Mersin’de ki Yerel Markalara Birkaç Bir şey Söylemek İstiyorum

Mersin’de bizim gibi hizmetlerinde gerçekten iyi olan ajanslar ve meslektaşlarımız var, Mersin’in geneline baktığımız zaman gelişmekte olan bir şehir olduğunu açıkça görebiliyoruz, ama maalesef yerel markalar İstanbul da ki ajansları ağırlıklı olarak tercih ediyor, bu konuda biraz daha hassas davranmalarını rica ediyoruz. Birkaç meslektaşımızla istişare ettik ve İstanbul’dan aldığımız verilere göre ayda ortalama 2-4 milyon türk lirası değerinde Mersin’den İstanbul da bulunan ajanslara işler çıkartılıyor, aynı hizmetler burada da yer alıyor hatta bazen daha da kaliteli işler çıkıyor buradan, şu şok bilgiyi de ekleyelim İstanbul da ki ajanslar bazen işleri bizlere yani Mersin’de bulunan ajanslara yönlendirip outsource (dışarıdan destek hizmet) olarak bizden hizmet alıyorlar, yani aynı iş burada da yapılıyor, yerel markaları bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum. Sağlıcakla kalın.
 

Editör: Barış Köksal