KARŞILIKSIZ ÇEK DE ASIL MAĞDUR KİM?

Evet üzerinde uzun süredir tartışmaların döndüğü yeni çek kanunu kabul edildi ve 27 yıllık uygulama olan “karşılıksız çek kesene hapis cezası” uygulamasına böylece son verildi.
 
Yeni yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte, karşılıksız çek keserek alacaklısının parasını ödemeyen ve onları mağdur eden yaklaşık 2.000 sözde “çek mağduru” tahliye olmaya başlayacak. Bu “çek mağdurlarının” henüz karara bağlanmamış yaklaşık 800.000 dava ve soruşturma dosyası da ortadan kaldırılacak ve adeta bu konuda bir “Rahşan Affı” yürürlüğe girmiş olacak.
 
Tabi ki, biz insanların özgürlüğünün kısıtlanarak cezaevlerinde yaşamasından ve mağdur olmasından yana değiliz. Ama bunun yanında daha da çok rahatsız olduğumuz bişey var. Çek kesenlerin çek mağduru olduğu edebiyatıyla ve kamuoyunda “parası olmadığı için demir parmaklıklar arkasında yatıyor zavallılar” şeklinde duygusal bir ortam yaratılmak suretiyle meselenin tek taraflı olarak tartışılması ve bu işte “asıl mağdur olanların tüccarın ” mağduriyetine hiç değinilmemesidir bizi asıl rahatsız eden.
 
Çek konusunda sıl mağdur kesinlikle çek kesen değil, kendisine karşılıksız çek verilen tüccardır, iş sahibidir, emeğiyle geçinen vatandaşımızdır. Ticarette iyi niyetli iş sahiplerinin  ne günahı var. İş sahiplerinin işlerinde tabi olduğu Türk Ticaret Kanunu’na göre de “çek” bir ödeme aracıdır ve ibraz edildiğinde ödenir” yani çek aslında vadesi dahi olmayan eldeki paradır.
 
Ticaret yapan tüccarın, esnafın günahı ne ?.. Gidecek yıllarca verdiği emekle biriktirdiği birikiminden-sermayesinden mal satın alacak, dükkanında veya deposunda satışa sunacak, bunun için beklide yüzlerce işçi çalıştıracak, onlara maaş ödeyecek. Sabah işe gidecek akşamın bir saatinde ancak eve dönecek milletin stresini kahrını çekecek.. Ama bir yandan da bizim çek kesen sözde çek mağdur gelecek, o malı alacak, şöyle okkalı bir imza atarak çeki kesecek ve bizim tüccara, esnafa verecek, bu çek karşılığında da  malı sırtlanıp gidecek. Bizim tüccar ev esnafta , mal satmış olmanın mutluluğuyla gecenin bi saatinde iş yerini kapatıp evine gidecek. Ay sonu maaş bekleyen işçisine ve evdeki ailesine karşı sorumluluklarını yerine getirmek için, elindeki çekin günü geldiğinde bankaya gidecek ama nafile bizim “çek kesen mağdur” çeki ödememiş. Esnafımız elinde karşılıksız bir çekle ve üzüntüyle işyerinin yolunu tutacak. Alacağı o çek bedelini alamadığı için, belki işçisine maaşını ödeyemeyecek, ev ve iş yeri kirasını ödeyemeyecek, mal satın aldığı yere parasını ödeyemeyecek, kredi kartını ödeyemeyecek, evine alış veriş yapamayacak ve sonuçta belki de dükkanı da işini de kaybedecek, iflas edip itibarı yerle bir olacak, çocuğunu okuldan alacak, yemek için konu komşuya muhtaç olacak.
 
Evet manzara bu. Şimdi soruyorum bu yasayı hazırlayan ey yetkililer. Yasayı hazırlarken hiç mi böyle bir manzarayı kafanızda kurgulamadınız, hiç mi vicdanınız sızlamadı ?..
 
Esnafın dükkanından malını sırtlanıp bir okkalı imza ile karşılıksız bir çek kesen kişi mi asıl çek mağduru ? yoksa yukarıdaki manzaraya göre hem malını, hem işini, hem de geleceğini bu okkalı çek imzacısının insafına bırakan esnaf ve tüccarım ile çalışanları ve aileleri mi mağdur?
 
Yapmayın ya, insanların namusuyla ticaret yapma hevesini kırmayın, bunları da biraz düşünün, bunlarda sizin vatandaşınız hem de çalıp çırpmayan işinde gücündeki onurlu vatandaşınız.  
Editör: Barış Köksal