Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Üyeleri, Meclisi ve Yönetim Kurulumuzdan aldığımız destekle, nitelikli personelimize olan inancımızla ve 126 yıllık bir çınar ağacı olan MTSO’nun kurumsal tecrübelerinden aldığımız güçle şunu iddia ediyorum ki;
 
Türkiye’de kentinin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine MTSO kadar katkı koyan, vizyon oluşturan, projeleri ile öncü ve örnek olan, küresel değişimleri okuyabilen, kent dinamiklerini harekete geçiren ve onlarla ortak proje yapan bu denli etkin başka bir Ticaret ve Sanayi Odası yoktur.
 
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası geleneklerinden gelen, kurumsallaşmış yapısıyla kentin sadece ekonomik değil, sosyal sorunlarına da duyarsız kalmamış; eğitimden sağlığa, kentsel gelişim projelerinden kültür ve sanatın desteklenmesine kadar birçok sosyal proje üretmiş ve somut destekler vermiştir. MTSO’nun kentteki bu öncü rolü o kadar öne çıkmıştır ki, zaman zaman Mersinliler MTSO’nun görevi veya yasal olarak yapma yetkisi olmayan hizmetleri bile Odamızdan bekler olmuştur. Bu bizim adımıza güzel bir şeydir. Vatandaşlarımızın gözünde bu güce ve etkiye sahip olmak gerçekten onur verici bir şey. Ancak, Ticaret Sanayi Odaları yerel yönetimler veya kamu kurumları gibi icra makamları değildir. Böyle bir yasal yetkisi yoktur. Odalar öncelikli olarak üyelerine hizmet veren, devletin görevlendirdiği bazı hizmetleri yerine getiren, kentin ekonomik ve sosyo-ekonomik konuları ile ilgili proje üreten, bu projelerin somutlaşması için ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapan, yani kentin vizyonunu oluşturan sivil toplum örgütleridir. Bu anlamda, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Mersin iş dünyasının oluşturduğu bir sivil toplum kuruluşudur. Ve bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak kent adına ortaya koydukları çok önemlidir.
 
Peki, MTSO’ya bu öncü gücü veren ve bu etkin duruşu kazandıran şey nedir? Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’na bu gücü veren şey öncelikle Türkiye’nin en demokratik ve katılımcı sistemine sahip oluşudur. Her üyemizin komisyonlarda, her meclis üyemizin Mecliste söz hakkı vardır. Şeffaf bir seçimle her üyemiz kentimiz için hizmet etmeye aday olur ve defalarca seçim süzgecinden geçerek göreve gelir. Ekonomik ve sosyal sorunlar önce komisyonlarda, Yönetim Kurulunda ve Mecliste konuşulur, tartışılır ve ortak bir karara varılır. Bu kararlar, projeler uzman personelimizin gözetiminde takip edilir. İşte MTSO’nun gücü bu demokratik yapılanmadan, çok seslilikten çekinmeyen yapısından ve Mersin iş dünyasının girişimci ruhundan kaynaklanmaktadır. Her yeni meclis ve yönetim kurulu öncekilerin tecrübelerini gözeterek hareket eder. MTSO olarak kurumsal olmanın gereğinin bu olduğunu bilerek hareket ederiz. MTSO birlik ve beraberliğin adıdır; MTSO çoğulculuğun adıdır; MTSO Mersin iş dünyasının vitrini ve sözcüsüdür; MTSO demokrasi değerlerinin merkezidir. Ne mutlu bize ki, Odamızın bu birlik ve beraberliği kentimizin birlik ve beraberliğine, Odamızın çok sesliliği Mersin’in çok sesliliğine dönüşmüştür. Yani, MTSO değerleri Mersin’in değerleri olmuştur. Bir kentin iş dünyasının bir araya gelerek oluşturduğu, kendi hizmetlerini kolayca almak ve ticareti düzenlemek amacıyla başlayan bu mütevazi sivil toplum yapılanmasının bugün artık kentin tüm ekonomik ve sosyo-ekonomik yapılanmasında öncü rol oynayan bir duruma ve vizyonuna ulaşması sivil toplumun gücünü göstermesi açısından çok önemlidir.
 
Eğer sizin kentiniz için söyleyecek bir sözünüz yoksa kentiniz adına endişeleriniz ve sunduğunuz çözümler yoksa kentinize ve o kenti paylaştığını insanlara karşı bir duyarlılığınız yoksa başkalarından kentiniz adına ne bekleyebilirsiniz ki? İşte Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın gücü ve etkinliği bu felsefeden ve inançtan gelmektedir. Mersin’i ilgilendiren ne kadar sorun varsa MTSO’yu ilgilendirir; Bu inançla ve Mersin sevgimizle, MTSO olarak tüm üyelerimizle, Meclisimizle, yönetim kulumuz ve çalışanlarımızla 2012 yılında da üretmeye, Mersin’in zenginliğine katkı koymaya devam edeceğiz; 2012 yılında da insanımıza iş ve aş vermeye, mesleki eğitimle nitelikli insan gücü yetiştirmeye, üniversite, Milli Eğitim, MTSO EKAV ve İSGEV işbirliği ile gençlerimizi meslek sahibi yapmaya devam edeceğiz; Firmalarımızı küresel standartlarla iş yapan, markalaşmış, yenilikçi bir yapıya dönüştürmeye; Fuarlarla, yurt dışı açılımlarıyla yeni pazarlar bulmaya ve Mersin’i bölgesinde bir marka kent yapmaya devam edeceğiz; Türkiye’ye örnek olan ve sadece birkaç bürokratik engelin aşılmasını bekleyen Tarım-Gıda Teknoparkı ve Mersin Lojistik Merkezi gibi büyük projeleri somutlaştırma girişimlerine devam edeceğiz ve bunlara yeni projeler ekleyeceğiz; Yıllardır özlediğimiz ve hep eksik olmasıyla çok şeyler kaybettiğimizi ifade ettiğimiz, Odamızın çatısı altında büyük bir işbirliği ile oluşturduğumuz Mersin Lobisini her düzeyde daha etkili kullanarak Mersin’in Merkezi yönetimden beklentilerini daha gür bir sesle dillendirmeye devam edeceğiz; Hepsinin de ötesinde, MTSO ailesi olarak sadece kentin ekonomisini değil her alanda Mersin’i yükseltmeye, Mersin’i yaşanır bir kent olmasını sağlamaya devam edeceğiz. Mersin sahipsiz bir kent değildir. Mersin iş dünyası Mersin’in bu yolculuğunda en büyük destekçisi olmaya devam edecektir. Bu bizim Mersinlilere ve 126 yıllık Oda tarihimize, bize bu bayrağı emanet edenlere olan boyun borcumuzdur.
 
Şerafettin Aşut
MTSO Başkanı

-----------------

BURAK KARATAŞ NE YAZMIŞTI.?

-----------------


ŞERAFETTİN AŞUT OLSAM UTANIRDIM.!
 
Gazetecilik bambaşka bir meslek; ayakta durmayı başarabilene ve sırtını kimseye yaslamayana.!
 
Hiçbir mesleğe benzemez bizim iş.. Objektif olmak zorundasınız, cirodan çok haberi düşünmek zorundasınız; ve çoğu zaman aç kalsanız bile meslek etiklerinden ödün vermemek zorundasınız..
 
Mersin basınının geldiği son noktaya bakıldığında ortaya şöyle bir gerçek çıkıyor ki; etik kurallara uyabilen arkadaş sayımız çok az.. Zira öncelikli olarak iş dünyası, gazetecinin etik kurallarına değil, kendi çıkarlarına uygun hareket etmesini istemekte..
 
Etik kuralların dışına çıkmadan para kazanamadığı için gazetesini yaşatmak pahasına büyük bir borcun altına giren, fakat bu borçla da başa çıkamadığından dolayı yıllardır çocuğu gibi besleyip büyüttüğü ‘Haberci’ Gazetesi’ni devretmek zorunda kalan‘Selman Özipek’ buna en iyi örnektir..
 
Gelelim konumuza;

dün akşam Ticaret Borsası’nın davetlisi olarak bir yemekte bir araya geldik.. Yemekte Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir çıkıp bazı projelerini sıraladı.. Projelerin hepsi Mersin basınının daha güçlü bir noktaya gelebilmesi adına düzenlenmiş projelerdi..
 
En başarılı gazete, internet haber sitesi ve gazetecilere ödüller dağıtılacağı açıklandı.. Tabi bu ödüllerin şu an olduğu gibi oturduğu yerden haber ajanslarından haber indirip gazete çıkaranlara değil, Mersin’in faydası için özel haber üreten, köşe yazıları yazan, kamu kurum ve kuruluşlarını hizmet noktasında tetikleyecek haberler yapan ve en önemlisi toplum çıkarını koruyacak, Mersin’in gelişimine katkı sunacak haberlere yer veren gazetelere verileceği açıklandı..
 
Bu proje 2003 yılında yine yapılmıştı.. Ve Mersin basınına gerçekten bir hareketlilik getirmişti.. Gazeteciler masa başında oturmak yerine sokağa çıkıp haber üretme telaşına düşmüşlerdi..
 
Mersin basını adına oldukça büyük ve anlamlı bir proje.. Eğer oluşturulacak jüri, halkın her kesimini temsil eden ve çıkar ilişkilerini göz ardı edecek bir jüri olursa o zaman eminim ki bu proje Mersin basını adına oldukça önem taşıyan bir proje olur..
 
Mersin Ticaret Borsası’nı ve Başkan Abdullah Özdemir’i kutluyorum; fakat şunu belirtmeden geçemeyeceğim ki ben Şerafettin Aşut’un yerinde olsam utanırdım.!
 
Borsa böylesine önemli bir proje geliştirirken ve Mersin basınının daha iyi yerlere gelmesi için çaba sarf ederken, MTSO ise kendi adına çıkarttığı gazeteyi Mersin dışında bastırıp, dağıtımını da ulusal basın ile yapıyor.!
 
Şerafettin Aşut, MTSO geçmişini iyi araştırırsa merhum Kadri Şaman’ın AK Parti’den Büyükşehir Belediye başkan adayı olmasını yerel gazetede çıkan bir haberin engel olduğunu öğrenir..
 
İşte o zaman belki de ‘yerel basın’ sayın Aşut için önem taşımaya başlar.!

BURAK KARATAŞ
Editör: Barış Köksal