Ağız kokusuna sebep olan faktörleri ve tedavi yöntemlerini anlatan Dt. Ece Aydın, yazısında şu ifadelere yer verdi;

"Halitosis yani bilinen adı ile ağız kokusu ağızdan veya burundan gelen, kişiyi ve çevrisini rahatsız edici seviyede olan çirkin kokudur. Kötü ağız kokusu toplumda sıkça ve her yaşta görülmektedir. Yetişkinlerin en az %50’sinde hayatlarının bir döneminde, özellikle sabah kalktıktan sonra sosyal olarak kabul edilemeyecek derecede ağız kokusu vardır.

erkeklerde kadınlara oranla 3 kat daha fazla ağız kokusu ortaya çıkmaktadır. 20 yaş üzeri bireylerde de gençlere oranla 3 kat fazla gözlemlenmektedir. Orta yaş gurubundaki bireylerde özellikle sabahları şiddetli bir ağız kokusu görülmektedir. İleri yaş gruplarında ise kullanılan protezler, tükürüğün akışkanlığını yitirmesi ve sistemik hastalıklara bağlı olarak ağız kokusu artmaktadır.

Halitozisin sebeplerinin belirlenmesinde hastanın öyküsüne ve fiziki muayenesine bakılır. Hastanın öyküsünde; yakınmaları, ağız tıbbi geçmişi, dişler ile ilgili geçmişi,diyet alışkanlıkları hakkında bilgiler alınır. Fizik muayenesinde ise ağız içi, dil ve periodontal dokular, gastrointestinal sistem ve solunum sistemi muayenesi yapılır.
 
Halitozisin Sınıflandırılması 

1)Fizyolojik Halitozis

Uzun süren açlık sonrası yada beslenme alışkanlıklarına bağlı yemeklerden sonra fark edilen ağız kokusudur. Yüksek protein içerikli olan kırmızı et, balık, peynir ve süt ürünleri gibi gıdalarla bakterilerin etkileşimleri sonucunda oluşur. Soğan, sarımsak, baharatlar gibi koku veren yiyecekler, sigara, alkol ve kahve içimi sonrasında da , fizyolojik ağız kokusu oluşabilmektedir.Ağız hijyenine dikkat edilerek giderilebilir.

2)Patolojik Halitozis

Genellikle ağız içini oluşturan dişler, dişetleri, dil, yutak, yemek borusu, ağız boşluğuna açılan burun, sinüsler, sindirim sistemi hatalıkları, sistemik bazı hastalıklar patolojik halitozise yol açarlar. Patolojik halitozis , %85-%90 ağız içi kaynaklıdır. Temel olarak, ağız boşluğunun durumu ( ağız hijyeni, diş,dişeti yapısı ) ile yakından ilgilidir. Ağız içinde, ağız mukozasından dökülen hücreler, anaerobik bakteriler, tükrük, aminoasitlerin bakteriyel metabolizması sonucunda oluşan metabolitler ve bunların bir bütün olarak oluşturduğu“BİOFİLM” tabakası kokunun ana nedenidir. Ağız içi kaynaklı sebepler çoğunlukla dişeti hastalıkları, diş çürükleri, eski dolgu ve kaplamaların altındaki çürükler, dişler ile dişeti arasında oluşan ceplerdir. Ağız içinde diğer bir sebep ise dil kaynaklı ağız kokusudur. Dilin özellikle arka tarafı tükrükle iyi temizlenemez. Yapısal olarak girintili, çıkıntılı fissürleri ( yarıkları ) olan diller koku açısından yine önemli bir kaynaktır. Ağız kuruluğu, yine ağız kokusu oluşturan en önemli sebeplerdendir. Ağız dışı sebeplere gelecek olursak , burun ve sinüsler yine en önemli sebeplerdir. Kronik akciğer infeksiyonları, bronşiektaziler, bronşitler, akciğer abseleri kötü ağız kokusu sebebi olabilirler. Gastrointestinal sistem, çok sık sebep olmamakla birlikte yine de ağız kokusu sebepleri açısından incelenmelidir

3)Psikolojik Halitozis 

Hasta kendinden kaynaklı kötü bir ağız kokusu olduğuna inanır. Bu hayali halitozis, psikiyatrik bir durumdur. Bu bozukluğa çoğu zaman belirgin stres, sosyal fobi , sosyal izolasyon da eşlik eder. Obsesif-kompulsif bozukluklar içinde değerlendirilir.

Halitozis Ölçümü Nedir?

Halitosis ölçümü halitometre denilen halitosis ölçüm cihazı ile gerçekleştirilir. Ağız kokusunun planlanmasında ve tedavi sonrasında başarı sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesinde yardımcı olmaktadır.

Halitozis Tedavisi

Ağız hijyenine dikkat etmek, diş ve dil fırçalamak, dişlerin arasını temizlemek, dişeti iltihaplarını tedavi ettirmek esaslarına dayanır. ağız kokusu olan hastalar, sigara içmeyi azaltmaları için cesaretlendirilmeli, zararlı gıdalardan uzak durmalı, düzenli aralıklarla beslenmeli, diş doktorlarını 6 ayda bir ziyaret etmelidirler."

Editör: Barış Köksal