2018 yılının Avrupa Kültürel Miras yılı olması dolayısıyla MTSO AB Bilgi Merkezi ile Aydıncık Belediyesi tarafından, Kelenderis Antik Kenti ve Aynalı Göl Mağarası'nın da programda yer aldığı ‘Doğu Akdeniz Kültür Varlıkları ve Su altı Kültür Mirası’ konulu bir gezi programı düzenlendi. 2 gün süren etkinlik kasamında Aydıncık ilçesinin kültürel mirasını oluşturan tarihi yerler ziyaret edilirken, tarihi yerler hakkında da söyleşi yapıldı. İlçede bulunan bir motelde gerçekleşen söyleşide, İstanbul Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Hamdi Sayar, 'Doğu Akdeniz’de Antik Çağ Denizciliği', Kelenderis Kazı Başkanı Prof. Dr. Kamil Levent Zoroğlu, 'Doğu Akdeniz’de Antik Limanlar', Sualtı Arkeoloğu Yaşar Yıldız ise 'Mersin Adana ve Antakya Sualtı Kültür Mirası' konuları hakkında bilgi verdi. Kültürel mirası korumanın herkesin ortak sorumluluğu olduğunu belirten Zoroğlu, Aydıncık Limanı’nın o dönemki isminin Kalenderis Limanı olduğunu ifade ederek limanın, dönemin tuz gemilerinin en önemli uğrak yerlerinden biri olduğunu söyledi. Bu limanın ne zaman kurulduğunu tam olarak bilmediklerini ancak Boğazköy’de bulunan bir bronz tablete göre Tunç Çağı insanlarının yerleşik olduğu bir liman şehri olduğunun anlaşıldığını kaydeden Zoroğlu, "Dolayısıyla günümüzden en az 4 bin yıl önce yazıtlara bakarak insanların burada yaşadığı anlaşılıyor" dedi. Limanın tamamen doğal bir liman olduğunu belirten Zoroğlu, bölgenin rüzgar özelliği dolayısıyla teknelerin kolaylıkla limana yanaşabildiğini, bölgede yalnızca deniz yoluyla değil, kara yoluyla da ticaret yapılabildiğini aktardı. Zoroğlu, Doğu Akdeniz ile Anadolu arasında yapılan ticaretin bu bölgeden sağlandığını kaydetti. Denizcilerin, sedir ağaçlarından dolayı Kelendiris bölgesini seçtiklerini belirten Prof. Dr. Mustafa Hamdi Sayar ise "Gerek ticarete uygun bir noktada bulunması gerekse farklı kültürlerin içerdiği unsurları bünyesinde barındırıyor olması nedeniyle Aydıncık, stratejik açıdan önemli bir bölgeydi. Aynı zamanda Antik Çağ döneminde gemilerin yapımında kereste çok önemli bir malzemeydi. Bölgede Toros Dağları’nda gemi yapımına uygun olan sedir ağaçların yoğun yetişmesi burada gemiciliği geliştirdi. Denizciler yeni gemi yapımı için bu bölgeyi tercih etti" ifadelerini kullandı. "Denizlerimiz çok zengin bir mirasa sahip" Doğu Akdeniz’in su altı arkeolojisinde çok önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Sualtı Arkeoloğu Yaşar Yıldız da "Ege Denizinde de Akdeniz’de de batık gemiler çoktur ama her zaman Doğu Akdeniz bağlantılı gemiler ön plandadır. Dünyanın en eski gemisini Kaş yakınlarında bulduk ve bunun da Doğu Akdeniz’den yukarı doğru giderken battığını biliyoruz. Önemli bir batık" şeklinde konuştu. Anadolu’nun çok zengin bir kültür mirası barındırdığını, doğru orantılı olarak denizlerinin de çok zengin bir mirasa sahip olduğunu belirten Yıldız, Kaş’ta batan ve 1325’lere tarihlenen gemide Kıbrıs’tan yüklenmiş olduğu tahmin edilen bakır külçeler bulunduğunu belirtti. Söyleşinin ardından Kelenderis Antik Kenti ve Aynalı Göl Mağarası ziyaret edildi. Ardından da katılımcılar, Aquademi Dalış Kulübü ve Kilikya Dalış Merkezi eğitmenleri eşliğinde Kültürel Miras Farkındalık Dalış’ı gerçekleştirdi.