AKUT Mersin Operasyon Birim sorumlusu Şeyma Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, haziran ayında başlayan yeni normal dönem ile vatandaşların turistik, kültürel, sportif ve benzeri sebepler ile doğada daha çok zaman geçirmeye başladığını söyledi. Bu faaliyetlerin yer seçimlerinde ise daha çok insan yoğunluğunun az olduğu sakin ve kırsal bölgelerin tercih edildiğini kaydeden Yılmaz, "Bunun sonucu olarak Türkiye’de Haziran ayından bu yana doğada kayıp şahıs vakalarında belirgin bir artış var. AKUT Mersin ekibinin yeni normalde yaptığı operasyonların yarısını kayıp şahıs vakaları oluşturuyor" dedi. Özellikle çocuk ve yaşlılarla ilgili aldıkları ihbar sayısında da artışlar olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Bölgeyi ne kadar iyi bilseler dahi, yaşlı ve çocukların gözetimden uzak, tek başlarına doğada hareket etmesine izin verilmemelidir” diye uyardı. “Kaybolan kişi son görüldüğü yerden uzaklaşmamalı” Doğada kaybolma vakalarının rotadan çıkma ve kayıp şahıs olarak iki farklı şekilde değerlendirildiğini aktaran Yılmaz, yürüyüş grubu ile hareket eden şahısın kaybolduğu durumların rotadan çıkma olarak değerlendirildiğini belirtti. Rotadan çıkan kişinin yapması gereken en önemli noktanın bulunduğu bölgeyi terk etmemesi olduğunu dile getiren Yılmaz, “Arama kurtarma ekipleri her zaman kaybolan şahsın en son görüldüğü noktayı referans alarak arama faaliyetlerini başlatırlar. Kaybolan kişi, gece olmuşsa ve gelen kimse olmamışsa bulunduğu bölgeden uzaklaşmadan sığınacak bir yer bulmalıdır. Şahıs hareket etmek zorunda kalacaksa da arkadan gelecek olan arama ekiplerine yardımcı olacak şekilde iz bırakmaları gerekir. Doğada yürüyüş yapacak kişilerin mutlaka donanımlı, yeterli bilgiye sahip olmaları ve doğru malzeme ile yola çıkmaları gerekmektedir. Doğaya çıkmadan önce doğru şekilde hazırlanmaya özen gösterilmelidir” ifadelerini kullandı. “Kayıp kişi telefonunun pil gücünü idareli kullanmalı” Kişinin yaşadığı ve gittiği bir bölgede belirli bir süre geçmesine rağmen haber alınamadığı olayların kayıp şahıs olarak değerlendirildiğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti; “Bu gibi durumlarda zamanın öneminden dolayı arama kurtarma ekipleri ivedi bir şekilde operasyona çıkar. Kayıp şahıs vakalarında kişinin, herhangi bir sağlık problemi yok ise hızlı bir şekilde bulunması için birçok yöntem bulunmaktadır. Örneğin AKUT’un kişinin bulunduğu koordinatları paylaşabileceği 'güvendeyim' uygulaması bu noktada yararlı olacaktır. Ayrıca bu süreçte özellikle cep telefonlarının hayati önemi olduğu unutulmamalı ve kaybolan kişiye yönelik gereksiz aramalardan kaçınılmalıdır. Kırsal alanlardaki altyapı yetersizliği nedeniyle cep telefonları çekmeyebilir. Telefonun pil gücü idareli kullanılmalıdır. Telefonun çektiği bölgelerde, 112, jandarma ve AFAD ihbar hatlarına ulaşılmalı ve arama kurtarma ekipleri yönlendirilmelidir.” “Doğada misafir olduğumuzu unutmayalım” Yeni normalde doğa tahribatı oranlarında da belirgin bir artış olduğunu ifade eden Yılmaz, “Yaban hayatında bir misafir olduğumuzu unutmamalıyız ve ev sahibinin kurallarına uymalıyız. Bunun için ilk başta mevcut patikalar kullanılmalıdır. Yeni patikalar oluşturup bitki çeşitliğine zarar vermemeliyiz. Hiçbir sebeple ateş yakılmamalıdır. Ateşe ihtiyacımız olacak ise yanımızda kamp ocağı bulundurmalıyız. Doğada çözülmesi uzun zaman alacak atıkları, yanımızda yeniden şehre getirmeliyiz. En önemli noktalardan biri de götürmüş olduğumuz besin maddelerini orada bırakıp, yaban hayatının beslenme alışkanlıklarında değişikliği neden olmamalıyız. Unutmamalıyız ki, doğada ayak izinde başka iz kalmamalıdır” şeklinde konuştu.