Ambulans hizmetleriyle ilgili İHA muhabirine konuşan Mehmet Gül, acil sağlık hizmetleri olarak Mersin’de 63 istasyonda hizmet verdiklerini söyledi. Bunların dağılımlarının çok önemli olduğunu belirten Gül, “Bunu tabi nüfusa göre yapıyoruz. Bu kapsamda her ilçede farklı noktalarda bulunan istasyonlarda 86 ambulansı hizmette aktif tutuyoruz. Normalde 50 binin altına bir ambulans hizmet verir. Bizim ilimizde şu an 29 bin kişiye bir ambulans düşüyor. Oranımız iyi durumda. Ancak hizmetin gerekliliği ve aciliyetiyle ilgili bunu artırmamız gerekiyor. Geçen yıl istasyon sayımız 60 idi. Bu yılın başında 5 tane daha onay aldık ve bu sayıyı 65’e çıkardık. 3’ünü hizmete açtık, diğer 2’sini de bu yıl içinde aktif edip ambulans başına düşen nüfusu 25 bine kadar çekmeyi hedefliyoruz” diye konuştu. "2018 yılında 420 bin çağrı aldık" Mersin’de acil çağrı merkezi sistemini kullandıklarını söyleyen Gül, “Acil sağlık merkezi Türkiye’de şu anda 30 ilde aktif olarak kullanılıyor. Bir vatandaş 112’yi aradığı zaman ön operatöre düşer. Orada emniyet, itfaiye, orman, sahil güvenlik, jandarma, afat ve sağlık vardır. Vatandaşın bunlardan hangisine talebi varsa oraya yönlendirilir. 2018 yılında sağlığa düşen arama sayısı 420 bin. Bu 420 bin görüşmenin yaklaşık olarak 200 bini ambulans görevlendirmesi olarak vatandaşlara hizmet verildi. Diğer 200 bini de gerek danışmanlık gerekse de ambulans istemişse bile ambulans hizmetine gerek duyulmadığının açıklaması yapılarak telefon görüşmeleri kapatılmıştır. Bu noktada vatandaşlarımızın doğru talebi yapabilmesi için ambulansı ne amaçla kullandığı, niçin çağrılması gerektiğini daha ayrıntılı bilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. "Mersin’de vakalara ortalama 7 dakikada ulaşabiliyoruz" Ambulansların hastalara ulaşım dakikalarıyla ilgili de bilgi veren Gül, “Mersin’de vakalara ortalama 7 dakikada ulaşabiliyoruz. Burada da tabi bir olayımız var. Acil çağrılarda 10 dakika içerisinde hastaya ulaşmamız gerekiyor. Bunun 2018’deki oranımız yüzde 89 iken 2019 yılının ilk 4 ayında ise bu oran yüzde 92’lere kadar çıktı. Bunu sağlamak için bizim sadece çağrıyı aldıktan sonra yola çıkmamız ne kadar önemliyse o adrese gidene kadar da bize trafik de yol veren sürücüler de çok önemli. İkincisi hızlı ulaşabilmemizi sağlayacak en önemli etkenlerden biri de doğru adresin verilmesi. Bizi 112 olarak arayan vatandaşın olay yerinden hiçbir zaman ayrılmaması gerekiyor. Bunlar olduğu zaman hem bizim ulaşım süremizi azaltacak hem de vatandaşlara acil sağlık hizmeti sunumunda kolaylık sağlayacaktır” ifadelerini kullandı. "112’yi ararken bir hayatın ne kadar önemli olduğunu düşünün" Vatandaşların ambulans isterken biraz daha dikkat etmesini isteyen Gül, “Aciliyeti olmayan ama vatandaş için hizmet olarak görülen durumlarda 112’yi kullanmamalı gerektiğini düşünüyorum. Zaten bu tür talepleri komuta merkezindeki sağlıkçılar ve danışman doktorlarımız değerlendirip ambulans gerekliliğini veya gerekmediğini ifade ederek cevabını vermektedirler. Sizin için acil olan, ambulans gereken durumlarda 112’yi aradığınızda daha acil bir hastayı düşündüğünüzde belki de o telefonu kapatacaksınız. Siz basitçe bel ağrısı çektiğiniz ama yürüyebildiğiniz, istediğiniz zaman bir sağlık hizmetine gidebildiğiniz, kendi aracınızı kullanabildiğiniz ya da toplumda kullanılan araçları kullanabildiğiniz durumları bertaraf etmek için ambulans talep ettiğiniz durumda diğer taraftan bir kalp krizi, trafik kazası geçiren bir vatandaşın aradığını ve 112’ye ulaşamadığını düşünün. O zaman bir hayatın ne kadar önemli olduğunu, 112 harflerin aslında hayat kurtaran bir şey olduğunu anlarsınız” dedi.