Ekonomi Bakanı Çağlayan, Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (MESİAD) olağan genel kuruluna katıldı. Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) salonunda yapılan genel kurula Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, AK Parti Mersin Milletvekilleri Ahmet Tevfik Uzun ve Nebi Bozkurt ile CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, MHP Mersin Milletvekili Ali Öz ile MESİAD üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Divan Başkanlığı'nı Mahmut Arslan'ın yaptığı genel kurulun başında Fruit Logistica Fuarı'na katkılarından dolayı AKİB Koordinat Başkanı Ali Kavak tarafından Bakan Çağlayan'a bir albüm armağan edildi. Bakan Çağlayan, genel kurulda yaptığı konuşmada, son günlerde kamuoyunda tartışılan ithalat konusuna değindi. "Bakan ithalattan niye bahsetmiyor?" diye soranlara karşı geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptığını anımsatan Çağlayan, "Sanki ithalatı Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan yapıyormuş, hükümet yapıyormuş gibi acımasız bir şekilde ihracatta elde etmiş olduğumuz şampiyonluğun bile keyfini almaya fırsat vermeyecek aşırı gelen bu uyarılardan sonra ithalatta ilgili açıklamayı yaptık ve kral çıplak dedik.
Sadece vermiş olduğum bir örnek bugün Türkiye'nin gündemine oturdu. Benim derdim sadece cep telefonu değildi. Elbette ki, her ülke ithalat yapacaktır. Almadan vermek Allaha mahsus ama ithalatı kimler yapıyor, nasıl yapılıyor? Kamusundan özel sektörüne varıncaya kadar herkesin artık üzerinde durup düşünmesi gereken bir dönemdeyiz. Şimdi bunu teşvik politikasıyla inşallah çok daha önemli bir hale getireceğiz" dedi.

"TÜRKİYE BU GAZLA BU YIL YÜZDE 5'TEN FAZLA BÜYÜYECEK"
Avrupa'daki yangın devam ederken Türkiye ihracatının artmaya devam ettiğini vurgulayan Çağlayan, Avrupa'daki ekonomik krizin siyasi krize dönüşmüş durumda olduğuna işaret etti. Türkiye'nin ise vakur, kararlı, kendisinden emin bir şekilde yoluna devam etiğinin altını çizen Çağlayan, "Geçen yıl ihracat rekoru kırmış olan Türkiye'ye, IMF gibi son derece vermiş olduğu taahhütleri sürekli revize etmek zorunda kalan bir kuruluşun da biçtiği gömlek dar gelecek. Dünyanın bütün ekonomilerinin küçüldüğü, dünya ekonomisinin ortalama yüzde 3'ler altında büyümeyi öngördüğü bir ortamda inanıyorum ki, Türkiye ekonomisi bu yıl orta vadeli programda öngörüldüğü gibi yüzde 4 değil, bu gidişle, bu gazla yüzde 5'ten de fazla büyüyecektir. Çünkü Türkiye daha fazla gelişmek, daha fazla ekonomisini büyütmek zorunda. Çünkü bizim bu cumhuriyeti kuranlara bize laikliği, hürriyeti, istiklali ve istikbali, bugün üzerinde yaşamış olduğumuz bu toprakları hediye edenlere karşı boyun borcumuz var. Bunun için diyoruz ki, Türkiye
2023'te dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde olsun, 500 milyar dolar ihracat yapsın, kişi başına gelir 25 bin doları geçsin. Çünkü gördük ki, borç alan emir alır, gördük ki Türkiye IMF'nin, şunun bunun, hiçbir kimsenin isteği, desteği olmadan bile aynen bu küresel krizde olduğu gibi evelallah dimdik ayakta ve sağlıklı olacaktır. Bunu gördük, bunu yaşadık" diye konuştu. Bugün Türkiye'nin yaptıklarının, ekonomisinin, siyasi istikrarının tüm dünyanın dilinde olduğunu ifade eden Çağlayan, ihracatının yüzde 50'sini yapmış olduğu Avrupa'da kriz yaşanırken, ihracatın yüzde 27'sinden fazlasını yapmış olduğu, Arap Baharı ile başlayan Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde ciddi ekonomik sıkıntılar yaşanırken Türkiye'nin ihracatta büyümeye devam etiğine dikkat çekerek, 1-17 Şubat 2012 tarihleri arasında Türkiye ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,9 artarak 7 milyar dolara geldiğini bildirdi. Daha yapacak çok iş, gidilecek çok yol olduğuna vurgu yapan Çağlayan, bunları yaparken tek başına ekonominin, zenginliğin bir şey ifade etmediğini söyledi. MESİAD'ın verdiği ekonomi ve demokrasi kavramının bir arada yaşanması mesajının son derece önemli olduğunu dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti: "İnsanları petrol zengini yapabilirsiniz, dünyanın en zengin ülkelerinde yaşatabilirsiniz ama gördük ki, Arap Baharı ile beraber insanlar ekonomik zenginlik değil, ekonomik zenginlikle beraber demokratik zenginlik de istiyor ve bugün Arap Baharı'nda bu değişimi canları pahasına olsun yapanlar Türkiye gibi olmak istiyorlar. Türkiye artık önder bir ülke olmuş durumda."

"AYAĞIMIZA GELEN FIRSATI TEPMEMELİYİZ"
Konuşmasında yeni Anayasa vurgusu yapan Çağlayan, demokrasi standartlarını çok daha fazla geliştireceklerini belirtti. 1960 ve 1980 ihtilallerine değinen Bakan Çağlayan, "Ben 1960 ihtilalinde ailesi mağdur olmuş bir ailenin çocuğuyum. Amcası milletvekilliğinden meclisten alınarak hapishaneye tıkılmış bir aileden geliyorum, babası servetini kaybetmiş olan bir ailenin çocuğuyum. 1980 ihtilalinde üniversiteyi bitirmiş, gerek sağdan gerek soldan arkadaşları suçsuz yere asılmış olan insanların arkadaşıyım. Hayatımda hakikaten gururla anacağım çok iş yaptım. Ama hiçbir şeyden bir önceki dönem Anayasa'nın 25-26 maddesini değiştirerek, artık kimsenin Türkiye'de ihtilal yapamamasını sağlayacak maddelere imza atmanın şerefini duyduğum şerefi duymuyorum. Ben bunun onurunu yaşıyorum. Benim çocuklarıma anlatacak şükürler olsun ki, bir başarı öyküm var. Benim babam bana bunu yapamadı ama ben bunu yaptım; keşke babam sağ olsaydı ve bugünü görseydi. Şimdi diyoruz ki bu da yetmez, olabildiğince geleceği de kapsayacak ama millet tar şun da biçtiği gömlek dar gelecek. Dünyanınafından yapılacak sivil bir anayasayı Türkiye mutlaka bu dönemde yapmalıdır. Bu fırsatı Türkiye kaçırmamalıdır. Bu konuda iktidarı ve muhalefetiyle, tüm sivil toplumla, tüm milletimizle beraber ayağımıza gelen bu fırsatı asla geri tepmemeliyiz. Bu konu ümit ediyorum ki, inşallah artık ihtirasın önünde gelecektir. Ümit ediyorum ki, aklıselim kazanacaktır. Bundan 10 sene evvel konuşmaya çekindiğimiz, 15 sene evvel konuştuğu için hapishanede tutuklanan dönemden bugün Türkiye'de artık herkesin fikrini hür söyleyebildiği bir ortamdayız. Hatırlayın, Kürt olduğunu söyleyen bir bakan bu ülkede yıllarca hapse sokulmuştur. Bunlar bizim zenginliğimiz, çeşitliliğimiz. İnsanların etnik kökeni, dini inançları değil, bu ülkenin birlik ve beraberliğine, bölünmez bütünlüğüne ve bayrağına sevgisi ve aşkıdır esas olan. Şimdi bunu dikkate alan bir demokrasiyi inşallah gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı. Genel kurulda yaptığı konuşmada, TBMM'de yaşanan içtüzük tartışmalarında milletvekillerinin yumruk yumruğa birbirlerine girmesinin müsebbibinin iktidar olduğunu söyleyen CHP Milletvekili Vahap Seçer'e de yanıt veren Bakan Çağlayan, bugünkü içtüzüğün TBMM'yi daha fazla üretken olmaktan alıkoyduğunu iddia etti. Çağlayan, "Elbette ki vekillerimiz konuşacak, elbette ki orada bizlerin yapmış olduğu konuşmalar sizlerin adına yapılan konuşmalardır. O kürsü şerefli, onurlu bir kürsüdür ama demokrasiyi, kürsüyü, özgürlüğü sağlayacağım diye gelip kürsüyü işgal etmek de benim özgürlük ve demokrasi anlayışımla asla bağdaşmaz. Orada yapılmak istenen şey asla bir kısıtlama değil, muhalefetin sesini kısma değil, bizzat orada iktidar partisi milletvekillerinin de süresini kısaltacak bir tedbir paketidir. Ümit ediyorum ki burada aklıselim kazanacak" şeklinde konuştu. Konuşmasının büyük bir bölümünü Mersin'e ayıran ve yapılan çalışmaları anlatan Zafer Çağlayan, Mersin'in sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en önemli merkezlerinden biri olacağını öne sürdü. 2011 yılında Mersin'in 550 trilyon liralık yatırım teşvik belgesi aldığını aktaran Çağlayan, şöyle devam etti:
"Mersin bin 475 istihdam ve 86 teşvik belgesi ile bunu yapmış. 2012 yılının Ocak ayında 8 teşvik belgesi, 266 istihdam ve 46 trilyon liralık yatırım teşvik belgesi almıştır. Göreceksiniz yeni yapacağımız ithalat ve cari açığı dikkat elen Türkiye'de yapılmayan ürünlerin Türkiye'de yapılmasını sağlayacak olan stratejik yatırımlarla da ümit ediyorum ki, Mersin petrokimya tesisleri başta olmak üzere birçok alanda da çok önemli yatırımlar almaya devam edecektir." Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da Türkiye ve Mersin adına çok tarihi anlar yaşandığına işaret ettiği konuşmasında, Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin cumhurbaşkanın Mersin'e gelerek 2 gün kalmasının önemi üzerinde durdu. Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus'un, Mersin'e gelerek 2 gün kalmasının Mersin'in potansiyelini gösterdiğini kaydeden Güzeloğlu, bu potansiyeli daha büyük ve yeni pazarlara taşımak adına yoğun çalışmalar yapıldığını ifade etti.İki dönem başkanlık yaptıktan sonra bugünkü genel kurulda başkanlığı MESİAD Başkanvekili Ahmet Akkurt'a devretmesi beklenen M şun da biçtiği gömlek dar gelecek. DünyanınESİAD Başkanı Ali Doğan ise Bakan Çağlayan'dan kentsel dönüşüm, Tarsus Kazanlı Turizm Projesi'nde biran önce kazma vurulması, Çukurova Bölgesel Havaalanı'nın en kısa zamanda tamamlanması, 2013 Akdeniz Oyunları'nın en iyi şekilde tamamlanması olmak üzere 4 konuda destek istedi. MESİAD Genel Kurulu'nda CHP Milletvekili Vahap Seçer, MHP Milletvekili Ali Öz, DASİFED Başkanı Süleyman Onatça, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut ile MESİAD Başkan Adayı Ahmet Akkurt da birer konuşma yaptı.
Editör: Barış Köksal