Teşkilatlarla istişare toplantısı yapmak üzere bugün Mersin'e gelen Yokuş, Kamu-Sen Mersin İl Temsilciliği'nde basın açıklaması yaptı. Memura hala verilmeyen zam farkı ve çıkarılmayan yasa tasarısına yönelik eleştirilerde bulunan Yokuş, cumhuriyet tarihinde ilk defa memurlar ve emeklilerin zamsız olarak yeni bir yıla girdiklerini söyledi. 18 ay önce halkoylaması sonucunda kısmi bir Anayasa değişikliği gerçekleştiğini anımsatan Yokuş, başta HSYK'nın yeniden yapılandırılması, Anayasa Mahkemesi'ndeki değişiklikler olmak üzere birçok konu yasal düzenleme ile hayata geçirilmesine rağmen memurlarla ilgili toplu sözleşme hakkının bugüne kadar düzenlenemediğine dikkat çekti. Bu süreç içerisinde Türkiye Kamu-Sen olarak bu yasanın bir an önce çıkması için olağanüstü çaba sarf ettiklerini anlatan Yokuş, "Bakanlık ancak 7 ayda yasa tasarısını Bakanlar Kurulu'na yollayabildi ve ne hazindir ki Bakanlar Kurulu da yasayı ancak 4 ay sonra Meclis'e gönderebildi. Yasa tasarımız da Meclis'te komisyonlardan geçmiş, 2 aydır Genel Kurul sürecini beklemektedir. Söz konusu memur ve memur emeklileri olunca hükümet duyarsız kalıyor. Ama son 18 ayda ülkemizde onlarca yasa tasarısı Meclis'ten geçti. Şike yasası, milletvekillerinin zamları, paralı askerlik ile ilgili yasa tasarısı çok hızlı şekilde Meclis'te yasalaştı. En son MİT yasası olarak bilinen MİT mensuplarını koruma altına alan tasarı ise jet hızıyla Meclis'ten geçti, ışık hızıyla da Sayın Cumhurbaşkanı imzaladı. Görüldüğü gibi hükümet istediği yasaları istediği şekilde çıkarabiliyor ama söz konusu memurlar, memur emeklileri ve dar gelirliler olduğu zaman ayak sürüyor" dedi.
 
"HÜKÜMET BUGÜNE KADAR UZLAŞARAK BİR METNE İMZA ATMAMIŞTIR"
80 günü aşkın bir süredir başta devlet memurları olmak üzere 1 milyon 800 bin memur emeklisi, dul ve yetimler, muhtarlar, köy korucuları ve terör mağduru şehit aile yakınlarının zam alamadığına işaret eden Yokuş, "Sayıları toplam 5 milyon olan bu insanlar maalesef sürünmektedir. 'Sendikalar anlaşamadığı ya da sendikalarla bürokratlar anlaşamadığı için bu yasa gecikmiştir' deniyor. Bütün bu asparagas haberleri iktidar mensupları kendi sorumluluklarını başkalarının üzerine atmak için kullanıyorlar. Son 10 yıldır ülkeyi yönetenler yasa tasarısı çıkartırken uzlaşmaya varıp, muhalefetle oturup el ele bir yasa çıkarmamıştır. Memurlarla ilgili yasa tasarısı da aynı akıbete uğramış, sendikalarla görüşülüyormuş gibi yapılıp, 'ben bildiğimi yaparım, istediğim gibi yasal düzenleme yaparım' diyerek bu yasa tasarısı da gecikmiştir. Çünkü hükümetin muhalefetle ya da sivil toplum örgütleri ile diyalog kurmak, uzlaşma sağlamak, ortak metinlere imza atmak gibi bir geleneği bugüne kadar olmamıştır, olması da mümkün değildir" diye konuştu.
 
Yasanın bir an önce çıkması için bu süreçte Başbakan ve üç büyük siyasi partinin yöneticileri ile görüştüklerini, bütün milletvekillerine mektup yazdıklarını, defalarca kitlesel basın açıklaması yaptıklarını aktaran Yokuş, şöyle devam etti: "Ama ne acıdır ki, hükümeti bir türlü harekete geçiremedik. Üzülerek ifade edelim ki, 2,5 milyon memur ile bu mağduriyeti yaşayan 5 milyon insanın sorumluluğu Türkiye Kamu-Sen'in üstünde kalmıştır. Biz Mersin'den bir kez daha ifade ediyoruz, şartlar ne olursa olsun Türkiye Kamu-Sen 2,5 milyon memurumuzu, 5 milyon hak kaybına uğramış vatandaşımızın hakkını sonuna kadar korumaya kararlıdır."
 
"MASAYA OTURUP 5 AYLIK GECİKME BEDELİNİ İSTEYECEĞİZ"
Çıkarılacak yasa tasarısında temsilde adalet olmadığını, Uzlaştırma Kurulu'nun yapısının taraflı olduğunu ve 800 bin memurun sendika yasaklısı olmasının tasarıya eklendiğini dile getiren Yokuş, "Yasa ne zaman çıkarsa çıksın biz masaya gideceğiz, her gecikmiş ayın da bedelini o masadan talep edeceğiz. Vatandaş vergisini, faturasını ödemediği ya da geciktirdiği zaman devlet alacağını cezasıyla birlikte tahsil eder. Biz de toplu sözleşme masasında hükümetten aynı şeyi talep ediyoruz. Devlet 3 aydır sorumluluğunu yerine getirmemiştir. Bu yasa bugün çıksa dahi bu süre 5 ayı bulacaktır. Biz o masada devleti yönetenlerden 5 aylık gecikme farkı isteyerek oturacağız. Devlet de vatandaşa karşı sorumluluklarını yerine getirmediği zaman bedelini ödemelidir. Eğer siyasi irade 'bu bedeli vermem' derse başta iç hukuk olmak üzere AİHM'e kadar bu konuyu götüreceğiz" dedi.
Editör: Barış Köksal