Olba KESKİNIŞIK : İlk olarak dernek hakkında bilgi alarak başlamak istiyorum, kuruluş amacı ve genel yapısı hakkında bilgi verebilir misiniz..?

 

Masao Süleyman CENGİZ : 1992 yılında Mersin Belediyesi’nden, o zaman Büyükşehir Belediyesi statüsü’nde değildi, Japonya’ya dönemin belediye başkanı sayın Kaya Mutlu zamanı’nda 15 kişilik özel bir heyet gidiyor Japonya’ya Kuşhimato şehrine.

Giden heyet döndükten sonra çoğunluğu belediyenin dışında olan bir topluluk ile Japonya’daki bağlantıları kontrol etmek ve ilişkileri takip etmek için bir dernek kuralım düşüncesini faaliyete geçiriyorlar. Derneğin kurucuları ve o heyet’tekilerin çoğunluğu belediyede çalışıyor.


Dernek Kurucu başkanı  ise sayın Kaya Mutlu’nun eşi Yıldız Mutlu hanımefendi.

1993 yılında Mersin Türk Japon Dostluk Derneği kurulmuş.

Ayrıca bizim derneğimiz bağımsız bir dernektedir, herhangi bir yere bağlı, şube olarak gösterilen bir dernek değildir. İstanbul, Ankara dışında kurulan ilk Türk Japon dostluk dernekleri’nden biridir.

Olba KESKİNIŞIK : Şuanda derneğin kaç üyesi bulunmaktadır..?

 

Masao Süleyman CENGİZ : Derneğimiz 17 yıldır faaliyetini kesintisiz olarak sürdürüyor. Derneğimizin şu anda 85 üyesi var. 17 yıldır etkin bir dernek, birçok etkinlikler gerçekleştirmiştir bu süre içinde.

 

Olba KESKİNIŞIK : Sizin gözleminizle dernek kurulduğundan bu güne kadar dışarıdan derneğe bakış açısı nedir, nasıl yorumlar alıyorsunuz..?

 

Masao Süleyman CENGİZ : Mersin’de derneğimize bakış çok olumlu. Kuşhimato, Mersin kardeş şehir olunca ve Japonlarla ilgili Türkiye genelinde pozitif bir imaj olunca derneğimizin yaptığı tüm faaliyetlerde Mersin’deki halkımız bize destek oluyor.

Ayrıca hiçbir kişi ve kurumdan yanlış ve ters bir tepki almadık bugüne kadar, dernekle ilgili ise Japonlar Türkiye’ye yakın bir ulus ve ilişkilerimiz gerçekten çok iyi…

Tarih’te hiçbir zaman Japonya ile bir savaşımız olmamış. Hep dostluk üzerine gelişmiş ilişkilerimiz. Bu yargı halen devam ediyor, o yüzdende  hiçbir kişiden ve kurumdan yanlış bir yorum almadık.

 

Olba KESKİNIŞIK : Ertuğrul Firkateyni de bu bağları güçlendirdi diye düşünüyorum sizin yorumunuz nasıl..?

 

Masao Süleyman CENGİZ : Tabi ki çok doğru, Ertuğrul Firkateyninin payı büyük, bir dönüm noktası, Asıl olayın gelişmesi ise  1889 yılında İstanbul’a Osmanlı İmparatoru II.Aldülhamit’e ziyarete bir Japon gemisi geliyor. O zamanki Japon İmparatoru Meiji'nin yeğeni Prens Akihito Komatsu’u göndermiş dostluk ilişkileri için, buna iadeyi ziyaret olarak Ertuğrul Firkateyni de Japonya ya ziyarete gidiyor. Dönüş yolculuğunda Japon karasularında Kuşhimato da gemi batınca 587 Türk Denizcisi şehit oluyor. Bu çok farklı bir yöne gidiyor. Japonlar “dostluk için geldiler ama hayatlarını kaybettiler” diye yorumlayıp, buna çok büyük bir önem veriyorlar, çok önemseniyor ve o tarihten sonra ilişkiler katlanarak devam ediyor. Japonya gerçekten Türkiye’ye farklı bir öncelik veriyor.

Olba KESKİNIŞIK : Japonya dan Mersin’e Turist gelen Japon ziyaretçiler, derneğe nasıl bakıyorlar..? Dernek dikkatlerini nasıl çekiyor..?

 

Öncelikle şunu söylemek istiyorum, Japon büyük elçiliği ile Japon hükümetiyle, Kuşhimato Belediyesi ile ve Japonya’daki bazı kuruluşlarla dernek olarak özel ilişkilerimiz var.

Japonların görüşü ise, bizim derneğimizi Türkiye’deki en etkin Türk Japon derneği olarak görüyorlar, Ankara ve İstanbul’dan sonra Japonya da en çok bilinen şehir Mersin’dir.

Bunu hem Belediyemizin oradaki bir Belediyeyle kardeş olması hem de derneğimizin yaptıkları bunları önemli kılıyor. Çünkü biz Türkiye’de ve Japonya’da bir çok etkinlik gerçekleştirdik Japonlarla ortak olarak…

 

Olba KESKİNIŞIK : Derneğin Mersin’de olması da Mersin için bir ayrı avantaj taşıyor Tanıtımı ve Turizm için.

Örneğin Adana’ya Japon Turist çok nadir gidiyordur yada gitmiyordur, ama Mersin’e daha çok ziyarete geliyorlar, buna derneğinde katkı sağladığına inanıyorum.

Mersin’e gelen Japon Turistlerin bakış açıları nasıl, size göre Mersin’i nasıl değerlendiriyorlar..?

 

Masao Süleyman CENGİZ : Bu soruya ilk söyleyeceğim, 2010 yılı Ertuğrul Firkateyninin 120’nci yıl dönümü Türkiye’de Japonya yılı olarak ilan edildi.

Bu kapsamda yaklaşık 150 ayrı etkinlik yapılıyor tüm Türkiye genelinde. Bu etkinliklerin en büyüğü Mersin de gerçekleştirildi. Bunun sebebi derneğimiz ve kardeş şehir olması başka hiçbir sebebi yok.

Geçen zaman’da bu etkiliği hep birlikte yaşadık, Japonya’dan yola üç tane savaş gemisi çıktı, üç buçuk ay seyir yaptılar ve bu gemiler Büyük Okyanusu geçtiler, Panama Kanalın dan Amerika ya, oradan Atlas Okyanusunu geçtiler ve buraya geldiler sadece tören için. Bu çok büyük ve güzel bir olay.

Japon hükümeti toplamda 6 ay sürecek bir organizasyonda üç gemisini sadece Mersin’e gönderdi 700 Japon Denizci ile birlikte. Bunun dışında 200 Japon Turist, Kuşhimato ve çevre bölgeden sadece Mersin’i görmek için buraya geldiler.

Hayatlarında ilk kez ülke dışına çıkıyor bu turistler, bunda dostluk ilişkililerin payı çok büyük ve inanıyorum ki turizmle ilgili Mersin’in önü çok açılacak buraya gelen turistler çok beğendiler, büyük elçilik ve diğer yetkililerde bu konuyla ilgili bize yardımcı olacaklarını söylediler, bundan sonra Mersin’de Japon turistlerin geldiği bir turizm sirkülasyonu olacak. Bununla ilgili daha da geliştirmeye yönelik çalışmalarımız var.

 

Olba KESKİNIŞIK : Gelen Japon turistlerin Mersin’e ilgileri sizce nasıl, beğenilerini alan hayranlık yaratan unsurlar oluyor mu..?
 

Masao Süleyman CENGİZ : Tabi ki çok ilgilerini çekiyor, özellikle Mersin’deki şehitlik anıtımız. Japonya’daki Kuşhimato şehrindeki Ertuğrul anıtının birebir plan ikizidir.

Ayrıca Kuşhimato sokağımız onların bir şehrinin isminin verilmiş olması çok cazibeli geliyor. Belediye ve dernek ilişkileri de olduğu için Mersin’e çok ayrı bir göz ile bakıyorlar.

Bunun yanında Japonlar kültürel ve tarihsel olaylara çok ilgililer. Her yıl milyonlarca turist yurtdışına gidiyor, Japonya da gelir seviyesi de yüksek olduğu için rahat seyahat ediyorlar, onların ilgisini de daha çok kültürel tarihi zenginlikle çekiyor, deniz, kum, güneş fazla ilgi göstermiyorlar, Japonlar fazla denize de girmezler bunun yanında, Mersinin sahip olduğu tarihi birikim çevresiyle birlikte bu kadar ören yerlerimiz var, tarihi yerlerimiz var, doğa güzelliklerimiz var ve gelen Japon tusitler Mersin’e adeta hayran kalıyorlar çok beğeniyorlar.

Japonlar Türkiye’ye geldiğinde en çok Kapadokya’yı ziyaret ediyorlar, İstanbul’u geziyorlar, Pamukkale’yi ziyaret ediyorlar bir dördüncü ana merkezde Mersin olabilir bu konuda ben çok pozitif görüyorum.

Mersin bu konuda üst sıralara da gelebilir, ayrıca Mersin Turizm Platformu olarak bir çalışma yürütülüyor önümüzdeki yıllarda Japonların Mersin’e daha sık gelmesi ile ilgili…

 

Olba KESKİNIŞIK : Turizm Bakanlığından yada İl Kültür Turizm Müdürlüğünden bu konu hakkında ortak çalışma içine giriyormusunuz..? veya destek alıyormusunuz..?

 

Masao Süleyman CENGİZ : Tabi ki, Japonca broşürler bastırıldı İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Mersin Valiliği ile birlikte Mersin tanıtım çalışması yapılmıştır bir çok dilde.

Arapça, İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça vardı, buna Japoncayı da eklettik. Buraya gelen  tüm turistlere bu broşürler dağıtıldı önümüzdeki yılda ise Japonya’da Tokyo şehrinde yapılacak olan Japonya’nın en büyük turizm fuarına, oradaki Türkiye konsepti’nin “Mersin” olması için bir çalışma yapıyoruz, muhtemelen Japonya’daki Türkiye standı “Mersin” konseptinde olacak buda Mersin için çok güzel bir tanıtım olacaktır…

 

Olba KESKİNIŞIK : Diğer merak edilen bir konu ise Mersin’de Japonca kursların araştırıldığı oldu. Mersin’de Japonca kurs almak isteyenlerin ne yapması lazım, siz bu konuda hangi öneride bulunursunuz..?

 

Masao Süleyman CENGİZ : Son 10 yılda dernek olarak her yıl Japonca dil kursu düzenledik. 2 sefer’de Türkçe dil kursu düzenledik Kuşimato’da. Japonca bilen Japon bölümü mezunu bir arkadaşımız buradan Japonya’ya giderek 6 ay Türkçe dil kursu verdi, ancak bu yıl Japonca hocası bulamadık. İlk başta dile getirdiğim gibi bir özel gelirimiz yok. Tamamıyla gönüllü çalışma ile yürüyen bir sistemimiz var, bu yıl Japonca hocası bulamadığınızdan dolayı kurs açamadık, ama bu arayışımız devam ediyor, geçmiş yıllarda her yıl kurslar açıldı, çokta güzel ilgi görüldü. Japonca, Türkçe uray altay dil gurubundan gramer olarak birbirine çok benziyor, öğrenmesi bizim açımızdan da kolay.

 

Olba KESKİNIŞIK : Japonya geneli’nde İngilizce bilenlerin ortalaması ve diğer yabancı dillere bakış açısı sizce nasıl..?

Masao Süleyman CENGİZ : Japonya da gerçekten çok güzel iyi bir eğitim sistemi var ancak, Japonlar dil öğrenme konusunda çok başarılı bir ulus değil, Japonların fonetik yapısı diğer dilleri öğrenmeye çok müsait değil ayrıca Japonlar ulus olarak çok utangaç ve çok saygılı bir millet oldukları için bildiklerini de yanlış cümle kurarım çekingenliği ile söylemekten kaçınıyorlar.

Japon dilinde “L” sesi yok. L sesini çıkartamıyorlar onun yerine “R” sesini çıkartıyorlar. O yüzden sokaktaki insanların genel bir bölümü İngilizce konuşamıyor. Japonya da onun için İngilizce seviyesinin yaygın olduğunu düşünmüyorum. Biz’den de daha fazla yabancı dil bilgileri var ama Türk milletine göre daha çok çekingenler.

 

Olba KESKİNIŞIK : Sizin gözünüzle Türkler Japoncaya nasıl bakıyorlar nasıl ilgi gösteriyorlar..?

Masao Süleyman CENGİZ : Türkiye’deki genel kanı, Japonlar hakkında asla negatif bir söz duymadım, sade Mersin’de değil tüm Türkiye genelinde.

Japonların çok çalışkan oldukları, milli değerlerine aşırı sahip çıktıkları kültür olarak bize benzedikleri şekilde bir kanı var. Benim düşünceme göre buda doğru bir tespit, Japonlar gerçekten çok saygıya değer veren bir millet, çok saygıdeğer insanlar, dostluğa ve manevi değerlere çok değer veriyorlar, yaşı ve makamı çok önemsiyorlar.

 

Olba KESKİNIŞIK : Japonya ve Türkiye arasında iş yaşantısında sizce nasıl bir fark var..?

Masao Süleyman CENGİZ : Japonya da çalışma saatleri Türkiye’ye göre çok farklı, akşam 11’e kadar iş yerinde kalıyorlar ve asla iş bitmeden iş yerinden ayrılmıyorlar, 3,4 saat fazladan çalışmak onlar için ibadet gibi sayılıyor, bizim düşüncemizde olduğu gibi “mesai bitse de gitsek..!” diye bir düşünce onlarda yok. Bu konuda gerçekten sistemliler.

 

Japonya da kişi başına düşen milli gelir 36.000 dolar civarında, bu çok yüksek bir rakam, Japon ekonomisi Dünya’da ilk 5’in içinde. Japonya’nın herhangi bir ham madde kaynağı olmamasına karşı, kendi çalışkanlıkları ve teknolojik başarıları ile ön plana çıktılar, onun için Japon malı denildiği zaman ilk akla kalite gelir.

Japonya’nın yüz ölçümü Türkiye’nin yarısı kadar, ama nüfusu Türkiye’nin iki katı’dır yaklaşık 127 milyon.

Ama bunun yanında Japonya’nın yüzde 70’i ormanlarla kaplı yemyeşildir, Japonlar 60, 70 m² evde yaşayıp doğaya asla el sürmüyorlar, çünkü doğa onlar için kutsal.

Ayrıca köy’deki asfalt’ta aynı şehirdeki asfalt’ta. Teknolojik olarak ve yapı olarak her yere aynı gözle bakıyorlar. Japon insanı çok sade yaşıyor, bu kadar maddi durumu iyi olmasına karşın mütevazi bir yaşantıları var, bizde olduğu gibi değil, Japonya’da sadelik bir erdem olarak biliniyor daha muteber sayılıyor ama şartlar farklı.

Türkiye’deki bolluk, özellikle gıda anlamında, ülkemiz iklim olarak da buna müsait, ama Japonlarda o bolluk yok, maddi durumları güçlü olmasına karşın, bunlar göreceli kavramlar. Örneğin; bir kavun cinsi var 100 dolar, bizim ülkemizdeki sebze meyve bolluğu yok, ülkemize gelince en çok şaşırdıkları olaylardan birisi ise bu oluyor, sebze meyvelerin Japonya ya göre çok farklı imkanda olması. Japonya da vergilerde maaşlarda yüksek durumda.

Ama Japonların ülkemizde çok büyük yatırımları var, şuan da İstanbul’daki tüp geçit’i kendileri yapıyorlar, boğaz köprüsünü kendileri yaptı, buna benzer büyük yatırımları var ülkemizde.

Olba KESKİNIŞIK : Türkiye’ye yılda gelen Japon Turistlerin sayısı nedir..?

Masao Süleyman CENGİZ : Yılda Türkiye’ye 200 bin Japon turist geliyor ancak bu rakam şaşırtmasın sadece Paris’e 7 milyon Japon turist gidiyor.

Onun için Türkiye’nin Japon turizmine yönelik çalışmaları yükseltmesi lazım.

Japonlar turist olarak dünya’da en makul turist gurubuna giriyor, hem maddi olarak rahatlar hem kurallara çok uyan düzgün insanlar, asla problem yaratmazlar geldikleri yere asla zarar vermeyen insanlar, ve 12 ay boyunca turizme açıklar yaz tatilinde tatil yapma zihniyetinde değiller, yılın her mevsimi yurtdışına çıkıyorlar. Onun için Japon turizmini ciddi anlamda geliştirmek lazım.

 

Olba KESKİNIŞIK : Önümüzdeki zamanda Dernek adına yapmayı düşündüğün faaliyetler var mı..?

Masao Süleyman CENGİZ : En son olarak geçtiğimiz zamanda gerçekleştirdiğimiz “Ertuğrul’un 120.yıl anma töreni” ile ilgili başarımızda Büyük Şehir Belediye Başkanımız sayın; Macit ÖZCAN’ın bu konuya verdiği desteği çok büyüktü. Bu desteğinden dolayı dernek başkanı olarak şahsına teşekkür etmek istiyorum, aynı zaman da sayın Valimiz; Hasan Basri GÜZELOĞLU’na teşekkür ediyorum.

Bu organizasyonun bütün harcamalarını Mersin Büyük Şehir Belediyesi üstlendi, yaklaşık 1000 Japon turist ağırlandı, sayın Valimizde çok önem verdi. Mersin Türk Japon Dostluk Derneği olarak kendilerine tekrar teşekkür ediyoruz.

Burada gösterdiğimiz performans Japon heyetini ve yetkililerini çok etkilemiş, büyük elçi buradan giderken  “ben bu kadar güzel bir organizasyon, bu kadar güzel ev sahipliği beklemiyordum çok etkilendim” dedi. Japon Prensesi 2 yıl sonra Türkiye’ye gelecek İmparatorluk ailesinden. Şimdiki düşüncemize göre kendisini getireceğimiz en güzel yer bize göre Mersin olacak. İş birliğimizin giderek artacağı konusunda da Japon Büyük Elçisi’nden söz aldık, bütün gelen heyetler son derece memnun kalarak dönüyorlar.

Onun için, biz hedeflerimizi daha da yükselterek elimizden gelenin en güzelini yapmaya gayret gösteriyoruz. Gelen heyete ve Japon turistlere özellikle halkımız çok büyük ilgi gösterdi, Kuşhimato da yürüyüş yapıldı, anma töreni yapıldı, kültürel etkinlikler yapıldı, tamamen dolu dolu bir program geçirildi, her aşaması çok güzel ve keyifli oldu.

Dernek başkanı olarak Mersin halkına da teşekkür etmek istiyorum, çünkü gelen misafirlerimizle herkes yürek’ten ve dostça ilgilendi, buraya gelen bütün Japonlar Mersin’de çok sıcak karşılandıklarını, başka illerde görmedikleri ilgiyi Mersin’de gördüklerini, ve burada kendilerini özel hissettiklerini söylediler, halen e-mail göndererek hayranlıklarını, düşüncelerini yazıyorlar bize. Buda şehrimiz için çok güzel bir kazanç.

 

Olba KESKİNIŞIK : Son olarak isminizdeki Japonca kelimeyi sormak istiyorum “Masao Süleyman CENGİZ” olarak geçiyor kartınız’da, “Masao” kelimesinin anlamı nedir..?, sizin isminizin önünde yer almasının bir sebebi varmı..?

 

Masao Süleyman CENGİZ : Özel bir anlamı var tabi ki, bizim Japonya ile olan ilişkilerimizde oradaki Japon dostlarımız, bizim dernek üyelerimize karakterine ve yapısına uygun birer isim verdiler, bizde onlara Türkçe isimler verdik.

Bana’da Japonya’daki arkadaşlarımız “Masao” ismini uygun gördüler.

Masao; doğru, dürüst ve gerçek adam anlamına geliyormuş, bende Japonya’daki ilişkilerimde bu güzel ve uygun gördükleri ismi kullanıyorum, kendi kartvizitime de yazdım, ve çoğu Japon’da beni “Masao” olarak çağırıyor.

Orada ise, şuan ki Koşhimato Belediye Başkanı’nın adı “Mustafa Kemal”, Belediyede organizasyon konusunda çalışma yapan kişinin adı “Ali”, bu şekilde karşılıklı bir bağımız var.

 

Bundan sonraki süreçte ise bütün bu diyaloglarımızın, ilişkilerimizin, dostluğumuzun daha da güçlenmesi, ve daha güzel faaliyetler gerçekleştirmek için çalışmalarımızı devam ettireceğiz…
Editör: Barış Köksal