Mersin ESOB Başkanı Dinçer, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, esnaf ve sanatkar açısından 2013 yılını değerlendirerek, 2014’ten beklentilerini dile getirdi. 2013 yılının küçük esnaf ve sanatkar açısından çok parlak geçtiğinin söylenemeyeceğini ifade eden Dinçer, bir taraftan küresel sermayenin hakimiyeti, bir taraftan kuralsız ve plansız açılan işyerleri, bir taraftan da Suriyelilerin birikmiş sıkıntıların üzerine sürekli sıkıntı eklediğini söyledi. Dünyadaki ticaretin şeklinin değiştiğini ve artık küresel sermayenin hakimiyetinin ön plana çıktığını kaydeden Dinçer, “Türkiye’nin her yerinde küçük birikim sahibi, alın teri, el emeği ile çalışan küçük esnaf bu sermeyenin altında ezildi. Biz perakendecilik yasasının çıkarılmasıyla ilgili mücadele verirken, küresel sermaye mahalle aralarına kadar girdi ve hemen her mahallede zincir marketler oluştu. Bu, küçük esnaf ve sanatkarı inanılmaz bir sıkıntıya soktu. İnsanların iş potansiyeli düştü tamamen, daha önceki ciroları üçte bir oranında azaldı. Haksız rekabet nedeniyle esnaf vergisel yükümlülüğünü, sosyal güvenliğini karşılayamaz, evine ekmek götürmekte zorlanır ve işçi çalıştıramaz duruma geldi. Bütün bunlarla mücadele ediyoruz. Hala daha bu yasa çıkarılmadı” diye konuştu.

Türkiye’deki bir kuralsızlığı ve herkesin her işi yapabilmesini eleştiren Dinçer, “Böyle bir sistem olmaz. Böyle bir sistem olduğu takdirde küçük sermaye grubu, alın teri, el emeğiyle çalışan insanları yok edersiniz. Ve inanılmaz bir yok oluş var şu an. Bunun önüne geçmek lazım. Avrupa da bunu kurmuş ama küçük esnafını sürekli koruyucu ve kollayıcı tedbirler almış, bu sermaye gruplarına bunları yem etmemiş. Ama bizde maalesef bir kuralsızlık var” ifadelerini kullandı.
Şimdi perakendecilik sektörünü düzenleyen bir yasa tasarısının yeniden hazırlandığını belirten Dinçer, tasarı içine küçük esnaf ve sanatkarlar ile büyük işletmelerin açılışını düzenleyen bir ticari plan maddesi koydurduklarını aktardı. Tasarı yasalaşırsa esnafın, caddelerin, sokakların planlanması hükmünün hayata geçeceğine işaret eden Dinçer, “Ticari planın mutlaka uygulanması lazım. Esnafı planlamalıyız. Esnafı yan yana boncuk gibi dizip, hem birbirleriyle hem de yerli-yabancı küresel sermaye gruplarıyla haksız rekabet ortamına sokmamamız lazım. Bu tasarı yasalaşırsa kuralsızlığın önüne bir nebze olsun geçilir” şeklinde konuştu.

Mersin esnaf ve sanatkarını, kente gelen ve kuralsızca ticarete atılan Suriyelilerin de olumsuz etkilediğini ve çok büyük sıkıntıya soktuğunu belirten Dinçer, ayrıca ucuz işçi sıfatıyla çalışmalarının da esnafı büyük para cezalarıyla karşı karşıya getirdiğini kaydetti.

2014’TEN BEKLENTİMİZ ÇOK YÜKSEK

2014 yılından beklentilerini de dile getiren Dinçer, esnaf sanatkarın bütün çalışma usul ve esaslarının yerel idarelerin izleyecekleri yollarla belli olduğuna işaret ederek, Mersin’de özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin başına gelecek kişinin imarı, yolları, parkları, esnafın ve ticari hayatın düzenlenmesiyle şehri çok iyi planlayan, vizyon sahibi biri olmasının en büyük dilekleri olduğunu vurguladı. Dinçer, “Çünkü Mersin’de her yönüyle sıkıntı var. Küçük esnaf ve sanatkarın gelişmesine yönelik yerel idarelerimizde şu ana kadar bir çalışma yok. Yerel idarelerden beklentimiz bu dönem üst seviyelerde. Yani çıta çok yüksek. Kentte ne bizim sanayi sitesi yapabileceğimiz ne de dışarıdan gelecek yatırımcıya gösterebilecek bir alanımız var. Yerelde şehrin planlanmasını, kuralsızlığın giderilmesini istiyoruz. Eğer ticari alan yasası çıkarsa bu yasanın Mersin’de çok ciddi bir şekilde uygulanmasını istiyoruz. Yatırım yapacak ve büyümek isteyen esnaf sanatkarın önünün açılmasını istiyoruz. Aksi takdirde Mersin’e hiçbir şekilde ne bir yatırım gelir ne de Mersin büyüyebilir. Biz artık modern bir Mersin istiyoruz. Bunlar yapılmadığı sürece yine 2013’te yaşadığımız tüm olumsuzlukları 2014’te de karşımızda buluruz” dedi.

Genel idareden de yaklaşık 20 milyon insana hitap eden küçük esnaf ve sanatkarın artık önünün açılmasını ve büyük sermaye gruplarına yem edilmemesini istediklerini söyleyen Dinçer, şöyle devam etti: “Düzenlemelerin hükümet tarafından yapılması gerekiyor. Esnafın üzerindeki 40 çeşit verginin sabitleştirilmesi, sosyal güvenlik yüklerinin biraz olsun aşağıya çekilmesi, küçük esnaf ve sanatkarın kullandığı enerji ve su fiyatlarının biraz daha aşağıya çekilmesi gerekiyor. Esnaf böyle teşvik edilir. İlla ‘al şu parayı’ demek değil. Vergisinde, sosyal güvenliğinde düzenleme yaparsınız, kullandığını enerji ve su giderlerinde belli bir indirim yaparsınız, esnaf bu teşviklerle kendini çok rahat büyütebilir. Aksi takdirde hep kaybetmeye devam ederiz. Biz artık büyümek ve önümüzün açılmasını istiyoruz. Artık Anayasa’nın 173. maddesinde yer alan ‘devlet esnaf ve sanatkarı koruyucu ve kollayıcı tedbirleri alır’ hükmünün hayata geçirilmesini istiyoruz.”
Editör: Barış Köksal