Olba KESKİNIŞIK : Yücel Ceylan kimdir, kendinizi tanıtırmısınız..?

Yücel CEYLAN : Ben 1962 doğumluyum Erzurum Hınıslıyım…

1969 ‘da Babam emekli olduktan sonra,  Mersin’e geldi bir inşaat firmasında çalışmak için, geçinemiyorduk çünkü, bizde beraberinde geldik. Alsancak Mahallesine geldik ilk, Mersin halkı bize kucak açtı, sahip çıktı. 41 yıl oldu Mersin’de, bütün ailemiz buraya geldi, burada evlendi, geniş bir aileyiz.

İlk, orta, lise eğitimimi burada yaptım, yüksekokul okuyamadım, çünkü ben hep çalışıyordum. Manav dükkanım vardı gece lisesi’nde okuyordum zaten ve çok zor şartlardı. Sıkı yönetimle birlikte o siyasi mecrada çok uç noktalarda olmama rağmen o zaman önlerine gelenleri tutukluyorlardı. Kurunun yanında yaş da yanar misali bizi de sıkıntıya soktular. Okuyamadık bu durum olunca, ama her meslek’te bulundum hemen hemen, şuanda 60 bin m² tır parkım, hayvancılık üzerine bir çiftliğimiz var ve madeni yağ işi yapıyoruz.

Olba KESKİNIŞIK : Siyasi yaşamanızdan bahsedermisiniz, siyasi yaşama nasıl başladınız..?

Yücel CEYLAN : 2002 yılında SHP’nin kurucuları arasında yer aldım, SHP’de meclis üyesi seçildim. 2005’de CHP’ye geçtim. 2005’den sonra da çok güzel görevlerde bulundum, sonra burada Yenişehir Belediye Meclis Üyesi seçildim ve devam ediyorum.

Ve son 60 yılın en iyi CHP’sini en iyi dönemini yaşacak CHP olarak görüyorum Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte. Kısaca meclis de görev almak istiyorum niyetim bu.

Olba KESKİNIŞIK : Milletvekili olmayı hangi düşünceyle karar verdiniz, bu kararı almanızdaki faktörler neler..?
 

Yücel CEYLAN : Ben Mersin halkını çok seviyorum, Mersin’de çok mutlu oldum, ne verdiysem karşılığını fazlasıyla aldım, Mersin halkı, Erzurumludur, şudur, budur demedi, Mersin’in insanları da, havası da çok güzel, sıcak bir memleket, ben şimdi Mersin’e hizmet etmek istiyorum. Ayrıca Mersin’e Milletvekili olan insanların Türkiye’yi kurtarim derken, Mersin’i de unuttuklarına inanıyorum.

Olba KESKİNIŞIK : Mersin’in geleceğini nasıl görüyorsunuz..? 

Yücel CEYLAN : Mersin çok kötü tanıtılmış, Mersin sadece kötü olaylarla haberlere konu olan bir şehir, belli günlerde iki üç mahalle’de taş atılıyorsa güvenlik güçlerine onlarla gündeme geliyor, yada bir yaralama olayı, öldürme olayı gibi.

Benim şu inancım var,
Mersin’de toplumsal barış çok güzel işliyor. Mersin’de her millet’ten insan var, Türk’ü, Arap’ı, Kürt’ü, yerlisi var, kozmopolit bir şehir buna rağmen, özellikle CHP’li Belediyelerin ayrımsız yaptıkları hizmetlerden dolayı toplumsal bir barış var. Yani bir Kürt mahallesine gittiğiniz zaman, Büyükşehir bana yardım etmedi diyemez, yada bir İnönü mahallesine gittiğiniz zaman bana yardım edilmedi diyemez, hizmet her yere yapılıyor, hiçbir mahalle gözetmesi yok, millet gözetmesi yok, onun için Mersin’e faydalı olmak istiyorum benim başka bir niyetim yok, yalnız Mersin’i düşünüyorum, Meclis’e gittiğim zaman bütün hedefim Mersin olacak…

Olba KESKİNIŞIK : Siyasiler arasında hep tartışılıyor, 
Mersin size göre spor kentimi, turizm kentimi, sanayi kentimi..?

Yücel CEYLAN : Ne yazık ki Mersin hiçbir şey’de ön plana çıkamadı, futbol takımımız ne yazık ki uzun yıllardır süper lige çıkamıyor. Spor kenti değiliz bir defa, turizm kenti değiliz ne yazık ki, Anamur’dan bu tarafa kimse gelmiyor, çok güzel yerlerimiz olmasına rağmen tanıtım eksiğimiz var, eskiden biz narenciye kentiydik, ihracat bura’dan patlar giderdi, ne yazık ki oda kalmadı,ihracatçılarımız çok zor durumda şuan, Kıbrıs’tan domates getiriyorlar, İspanya’dan kiraz getiriyorlar, hep dışarıdan ithal olmaya başladı, Mersin’e portakal bile başka ülkelerden gelmeye başladı, Mandalina bile başka ülkelerden geliyor, biz ihracat’ta, bir narenciye kenti de değiliz artık.

Biz daha adımızı tam koyamadık, Mersin ne kentidir denildiği zaman tam bir adını koyamıyoruz. AKP hükümeti 8 km’lik  Gözne yolu dışında, onu da yarım bıraktı, devletin buraya hiçbir yatırımı yok, çivi dahi çakmıyor, resmen Mersin cezalandırılıyor.

Mersin halkının bir yapısı var, AKP’yi tercih etmiyor, tercih etmemesinin sebebi de ortada zaten, hiçbir yatırım yok, Mersin’le ilgili Ufuk’ta da görünmüyor, havalimanı konusunda bir çalışması var, onunda iyilik mi kötülük mü getireceği bilinmiyor iyi araştırılması gerekiyor. Medeni ülkelerde havalimanlarını şehirden uzaklara yapıyorlar, hiçbir şehir istemiyor, “Biz bunu çekemeyiz..!” diyorlar, bize de Mersin’e getirip perişan etmek için AKP’li milletvekillerimiz çaba gösteriyor. Ben havalimanının da çok gerekli olduğunu düşünmüyorum, turistik anlam’da olacağını söylüyorlar ama ben buna inanmıyorum…

Olba KESKİNIŞIK : Peki bunların yanın da aklınıza gelen, Mersindeki en büyük eksiklikler nelerdir…?

Yücel CEYLAN : Bana göre kentsel dönüşüm, tanıtım ve işsizlik. İşsizlik birinci sırada, kentsel dönüşüm ikinci sırada, tanıtım üçüncü sırada. Eksiğimiz bunlar…

Olba KESKİNIŞIK : Milletvekili olduğunuz zaman ilk yapmayı düşündüğünüz projeler nelerdir..?

Yücel CEYLAN : Kendimi şu konuda borçlu hissediyorum, Mersin’in kötü tanıtılmasına yüreğim yanıyor. Ben fırsat bulduğum an, ilk yapacağım hizmet Mersin’i iyi tanıtmak olacaktır.

Bir defa bunun sıkıntısını çekiyoruz, ikincisi ise ister iktidar’da olalım, yada olmayalım, ama tabiî ki hedefimiz iktidar, ben hükümeti rahat bırakacak birisi değilim, hükümet bir defa Mersin’e yatırım yapmak zoru’nda. Ben muhalefetteyim diye köşeme çekilmeyeceğim. Yani üzerime düşen görevi yağacağım benim niyetim bu, kentsel dönüşümü yapmak zorundayız, oralarda bu çalışmanın yapılması lazım, Mersin’in o çehresinin düzelmesi lazım. Şimdi bildiğiniz gibi Yenişehir’in kuzey tarafları güzel yapılanıyor, ama yetmiyor, orası sadece Mersin demek değil, Akdeniz bölgesi de var, Toroslar da var, Toroslar bir köy gibi şuan, Toroslar da hiçbir hizmet yok, Belediyenin yaptığı hiçbir hizmet yok. Bu çehrenin değişmesi lazım, kesinlikle Devletin gözlerini buraya çevirmesi lazım yalnız’ca iktidardaki Milletvekillerinin keyfine bırakamayız. Mersin’i görmeleri lazım, Mersin Türkiye’nin en güzel şehri, ben tanıtımı daha çok kafama taktım açıkçası.

Milletvekillerimizin, milletvekili olacak arkadaşlarımızın, sivil toplum örgütleri ile birlikte hareket etmesi lazım, yani bakın, bizim CHP il binasına işçilerimizin sığınması var. Hep bir ağızdan bağırıldı işgal diye, bu işğal filan değil, bu işgal olur mu arkadaşlar… İşçi kendinden saydığı için gitti oraya oturdu, tekel işçileri neden AKP il binasına gitmedi, biz bunu bile iyi kullanamadık, bütün ulusal medyalar gözlerini Mersin’e dikmişti bu olayla ilgili ama biz bunu çıkıp bir Cumhuriyet Partili Olarak, burası işgal dersek, kendimizi de yıpratırız işçileri de yıpratırız, bu işgal değil ki, canı yanan insan sitemini yapacağı yer arar önce, CHP’yi yakın bulmuşsa oraya gelir. İsterse bir ay kalsınlar, bunu iyi kullanmamız lazımdı.

Biz işçileri arkamıza alamayacaksak kimi alacağız, CHP’yi bu kadar samimi görmüş gelmişlerse o binaya. Oraya gelinceye kadar bürsürü diyalogsuzluklar var, bunlar İl Başkanımızı da aramış, Milletvekillerimizi de aramış, gerekli görüşmeleri yapmışlar hem sendika olsun, hem işçiler olsun. Diyalog kopukluğundan en son çareyi böyle bulmuşlar, doğrumu yanlış mı bunu tartışmam tabi ki, ben olduktan sonra şuna bakarım, işçiler buraya gelmişler ise orası kendi evidir, şahıslar evi değil orası, parti herkesindir ben oraya gidip 24 saat otursam, kimse bana buraya niye geldin dermi, bağırsam kimse bana dermi niye bağırıyorsun. İşçide aynı şekilde gelecek oturacak, tartışacak, gerekirse hakkını da isteyecek, yardım bekleyecek senden. Sen Cumhuriyet Halk partisi’nin, işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin partisisin.

Sen olayı işgal diye görürsen olmaz, işçiler kendi yuvalarına sığındılar, ve nitekim işveren arkadaşımız bir açıklama yaptı, sendikayla görüşmeleri sürüyormuş.

Ama işçi arkadaşlarımız istedikleri zaman parti binamızı ziyaret edebilirler, sitemlerini iletebilirler. Aslında gelmelerine de gerek yok, bizim gitmemiz lazım, bizim onları evlerinde ziyaret etmemiz lazım, çünkü parasızlığı, işsizliği, yoksulluğu çeken bilir.
 

Olba KESKİNIŞIK : Sivil toplum kuruluşlarından bahsettiniz, sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını Mersin’de nasıl değerlendiriyorsunuz..? 

Yücel CEYLAN : Ben çalışmaları iyi görüyorum, kendi çaplarında çalışıyorlar, onları eleştirmeye hakkımız yok, önce kendimize bakmamız gerekiyor. Ellerinden geleni yapıyorlar… 

Olba KESKİNIŞIK : CHP’ye gelmek istiyorum, son yaşanan gelişmeleri ve kurultay öncesi yapılan bazı açıklamalar, CHP’nin genel olarak durumunu  değerlendirebilirlisiniz..? 

Yücel CEYLAN : Ben bu soruya iki satır yazmanızı istiyorum… “Halk’a gidiyoruz..!” hepimizin gözü aydın..! 

Olba KESKİNIŞIK : CHP sizce seçimlerde nasıl bir yol izleyecek..? 

Yücel CEYLAN : Gönüllüler ordusu diye, CHP’nin remi web sitesinde bir bölüm var, Kemal Kılıçdaroğlu, partili olsun olmasın, üye olsun olmasın, seçimlerde şöyle bir yol izliyor, çalışmak istiyorsanız hemen o siteye giriyorsunuz, ve çalışmak istediğinizi belirtiyorsunuz, partiye üye olup olmaman hiç söz konusu değil, ve seçimlerde şu işi yapmak itiyorum diye belirtiyorsunuz. Örneğin; Afiş asarım, broşür dağıtırım, ev ev dolaşırım, arabamla çalışırım gibi çok fazla’da bir ilgi söz konusu bu oluşuma. Tek kelime söyleyeceğim CHP ile ilgili, Kemal Kılıçdaroğlu tabana gidiyor, tabanla çalışacak, bu çok önemli, ben çok’ta başarılı olacağına inanıyorum. Çünkü sokaklarda gençler çok ilgi göstermeye başladılar partiye, kadınlar çok ilgi göstermeye başladı,

Kılıçdaroğlu ise siyaset yapan insana şunu söylüyor, “Siz beni boş verin, gidin halk’la kaynaşın, siz bana gelerek hiçbir şey yapamazsınız, hiçbir şey olamazsanız, siz halk’a gideceksiniz Halk’la bir arada hareket edeceksiniz” diyor…

Biz Halk’a gidiyoruz, CHP halk’a gidiyor, milletimizin gözü aydın…
Editör: Barış Köksal