Akdeniz Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Derneği (ATABDER) Başkanı ve Kilis 7 Aralık Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nazım Şekeroğlu, bitkilere sahip çıkılması konusunda uyardı. Prof. Dr. Nazım Şekeroğlu, Almanya özellikle 1950’li yıllardan itibaren bitkilerin şifalı dünyasını yeniden keşfetmeye başladığını ifade ederek,”Zaman geçtikçe gerek Almanya gerekse dünyanın farklı iklimlerinde yetişen birçok şifalı bitkinin sağlık üzerine olumlu etkileri bilimsel çalışmalar ile ortaya konuyor ve patentler alınmaya başlanıyor. Kendisi kimyasal ilaç endüstrisinde dünya devi şirketleri ile ürettiği ilaçları başka ülkelere satarken, kendi vatandaşlarına daha çok bitkisel tedavi yöntemlerini öneriyor. İlginçtir ki, farklı ülkelerden aldığı birçok şifalı bitkiyi de sır şeklinde saklıyor veya farklı yönlendirmeler ile değişik bitki türlerini hedefe yerleştiriyor. Günümüzde grip ve nezle gibi yaygın hastalıklar için Almanya’da birçok bitkisel çay karışımı, pastil, şurup, gıda takviyesi ve benzeri şifalı bitki ürünlerine rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Ne ilginçtir ki, Türkiye’de doğal olarak yetişen birçok şifalı bitki de bu ürünlerin terkibinde yer alıyor. Bu bitkileri birçoğu kekik, nane, kuşburnu, defne, mürver, biberiye, anason, çörekotu, rezene, meyankökü, zeytin yaprağı, Anadolu Adaçayı, çörekotu, dağçayı (Sideritis spp.) gibi tanıdık ve bilindik bitkilerdir” dedi. Prof. Dr. Nazım Şekeroğlu, İhracat kayıtlarına baktığında Türkiye’den farklı kaynaklara göre 300’den fazla bitkinin dışsatımı yapıldığı ifade ederek, “Kayıtlarda bu bitkiler görülemiyor. Ne hikmetse, dışsatımı yapılan kekiklerden neredeyse çoğunun ismi listelerde bile yok,(Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu numaraları bir türlü güncellenemiyor. Birçok bitkinin değişik bitki isimleri altında yurtdışına çıktığı konusunda farklı görüşler de var. Örneğin, son yıllarda Almanya’da Antiviral bitki çayı karışımlarında oldukça popüler olan, hatta Antivirüs adıyla pastilleri ülkemizde de satılan Cistus (Almanca: Zistrose) bitkisi dikkati çekiyor. Ülkemizde laden, karağan, karahan ve pamucak gibi yöresel isimlerle bilinen bitkinin yurdumuzda beş farklı türü (Cistus creticus, Cistus parviflorus, Cistus salviifolius, Cistus monspeliensis ve Cistus laurifolius) doğal olarak yetişiyor. Orman Genel Müdürlüğü kayıtlarında ülkemizde kekik ve defneden sonra en fazla toplanan Cistus bitkisinin nerede nasıl kullanıldığına dair ve yurtdışına satışı ile ilgili bilgi bulunmuyor. Son yıllara kadar ormanlarda istilacı bitki olarak görülen bitkinin, ormanlık alanlardan temizlenmesi konusunda çalışmalar yapılırken, özellikle kekik ihracatçıları tarafından bitkiye olan talep ile artık Cistus bitkisi Odun Dışı Orman Ürünü kapsamında orman köylüsü tarafından toplanarak gelir elde ediliyor. Rivayetlere göre, kekik bitkisine tağşiş amaçlı katıldığı söylenen bitki, acaba kekik diye mi yurtdışına gönderiliyor. Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’nin yüksek antioksidan içeriği nedeniyle özellikle bazı et ürünlerinde koruyucu ajan olarak kullanmaya başlayacağı Cistus bitkisine hak ettiği değerin bir an önce verilmesi gerekiyor. Ülkemizde doğal olarak bolca yetişen ve Anadolu Halk Hekimliğinin önemli değerlerinden olan Cistus bitkisinin, bilimsel olarak kanıtlanan Antiviral özelliği ile koruyucu ve tedavi edici özelliklerinin dikkate alınması gerekmektedir” ifadesini kullandı.