ANKARA (İHA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) 2018 Yılın Başarılı Gazetecileri Ödül Töreni’ne katıldı.ÇGD 2018 Yılın Başarılı Gazetecileri Ödül Töreni’ne katılan Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, gazeteciliğin çok zor olduğunu bildiğini söyleyerek, “Türkiye koşullarında çok daha zor olduğunu biliyorum. Gazetecilikte mesai diye bir kavram yoktur. Bir yerde olay olmuştur ve günün 24 saatinde gazeteci oradadır. Yağmur, kış, hava sıcak, soğuk mu bunlara bakılmadan, geniş kitleler bilgilensin diye gazeteciler oraya koşarlar. Eğer gazeteci rahat bir haber yapabiliyorsa, yorumlayabiliyorsa, haberi olduğu gibi alıp geniş kitlelere taşıyabiliyorsa orada demokrasi vardır. Gazeteci yaptığı her haberden özel bir keyif alır. Ama haberi yapıp bu haberi geniş kitlelere yansıtamıyorsa, orada büyük baskı görüyorsa orada demokrasi yoktur. Bugün geldiğimiz nokta Türkiye’de budur. Bunu söylediğim için ben de rahatsızım, çünkü keşke böyle olmasa diyorum” şeklinde konuştu.Bugün Yavuz Selim Demirağ’ı hastanede ziyaretine gittiğini belirten Kılıçdaroğlu, Demirağ’ın bir televizyon programından çıkıp, eve vardığı sırada 7 kişinin sopalı saldırısına uğradığını hatırlatarak, “Ağır bir travma ve gerçekten de ölümden dönen bir gazeteci. Ne yaptı bu gazeteci? Bir televizyon programına katıldı ve düşüncelerini açıkladı. Faillerin bulunması, yakalanması, yargılanması lazım” dedi.Mahalli seçimlerle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle sürdürdü:“Baharı getireceğimizden söz ettik, evet bahar geldi. Bursa, içimde yara olarak duruyor ama biz önümüzdeki süreçte yine aynı tempoda ve aynı çizgide mücadelemizi sürdüreceğiz. Hepimizin demokrasiye, yürekli gazetecilere, gerçekleri öğrenmeye, birlikte mücadele etmeye ihtiyacı var. Çünkü bu devlet sıradan bir devlet değil. Kanla ve gözyaşıyla kurulan, demokrasi için ağır bedeller ödenen bir devlet. O zaman birlikte demokrasiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Bütün kurumları ve kurallarıyla bunu yaptığımız zaman, caddeye çıkıp rahatlıkla gezebileceğiz. Biz bunu yaptığımız zaman, dünyada saygınlığı olan bir ülke olarak kendimizi konumlandırmış olacağız.”