Malatya’da kayısı ağaçlarında 2011 yılından itibaren ortaya çıkan ve kabuklu bit olarak da bilinen erik koşnili hastalığı ile ilgili Malatya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından üreticilere zirai mücadele uyarısında bulunuldu2011 yılından itibaren Malatya’da kayısı bahçelerine büyük zarar veren Erik koşnili (Kabuklu bit) ile ilgili açıklama yapan Malatya Tarım ve Orman İl Müdürü Tahir Macit, 2019 yılı sonu itibariyle Battalgazi, Yeşilyurt, Kale, Yazıhan, Akçadağ ve kısmen Darende ilçelerinde zararlının yoğunluğunun azaldığını belirtti. Bu yıl iklimin yağışlı ve değişkenlik göstermesi nedeniyle halen bir potansiyel tehlike olarak karşılarına çıktığını belirten Macit, “Çiftçilerimizin doğru zamanda ve bilinçli bir şekilde mücadele etmeleri için bu zararlının biyolojisini çok iyi bilmeleri gerekir“ ifadelerine yer verdi.Zararlının biyolojisi ve mücadelesi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Macit, “Erik koşnili, gövde ve kalın dallarda koloniler oluşturur. Ergin ve nimflerin beslenmesi sonucu ağaçları zayıflatıp, dalları kurutmak ve yoğun tatlımsı madde salgılamak suretiyle iki şekilde zarar yapar. Emgi sonucunda dallarda ağaç tarafından salgılanan zamk akıntısı meydana delir. Salgılanan tatlımsı madde sürgün, yaprak ve meyvelere bulaştığında yaprakların solunumunu engellemekte ayrıca, meyvelerin üzerinde mantar geliştirerek meyve kalitesini bozmaktadır” dedi.Sert çekirdekli meyve ağaçlarında ortaya çıkan bu zararlının en çok eriklerde görüldüğünü Malatya’da ise kayısı ağaçlarında yoğun olarak görüldüğünü belirten Macit, şunları söyledi:“Bulaşıklığın çok yüksek olduğu yerlerde kış sonu veya ilkbahar başında yoğun bulaşık dallar kesilip budanarak bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Ayrıca ağaçların kuvvetli bulundurulması, bakım işlemlerinin titizlikle yapılması ve sık dikimden kaçınılması da genel kültürel önlemler arasında sayılabilir. Nimfler ergin döneme geçmeden önce yazlık ilaçlar ile ilaçlama yapılmalıdır. İlimizde yazlık yağlarla mücadele zamanı meyvenin kürkten çıkma dönemi olan çil ilaçlaması sonrasındaki dönemdir. Hava sıcaklığı 5 dereceden yüksek, 29 dereceden düşük olmalıdır. Yazlık yağlarla ilaçlanacak kayısı bahçelerinde ilaçlamadan 20 gün öncesi ve sonrasında Captan terkipli ve kükürt içerikli ilaçlar kullanılmamalıdır. Kayısı bahçelerinde yapılan yazlık yağ mücadelesi ağaçların yapraklı dönemine denk geldiği için ayrıca, tam olarak tüm yüzeyi kaplama şeklinde ilaçlı mücadele yapılamadığından istenilen başarı elde edilememiştir. Bu sebepten dolayı bahçesinde bir önceki yıldan kabuklu bit zararı varsa bu çiftçilerimizin, kışlık yağ ile mücadele yapması daha etkili bir sonuç almasını sağlayacaktır. Bu dönemde ağaçlarımız yapraksız olduğu için ilaç bütün yüzeylere rahatça ulaşacaktır. Kışlık yağlarla mücadele zamanı çiçeklenmeden 2- 3 hafta öncesidir. Ağaçlarımızda fitotoksite olmaması için üreticilerimizin mücadele zamanını çok iyi belirlemeleri, sıcaklığın 4-14 derece arasında olmasına dikkat etmeleri, Bordo bulamacı, kükürt, kaptan ve başka bir ilaçla karıştırmamaları ve tüm yüzeyi kaplayacak şekilde iyi bir ilaçlama yapmaları önem arz etmektedir.Kışlık yağlarla ve yazlık yağlarla ilaçlama yapılmamış ise ilk dönem nimflere karşı yumurtlama döneminde ya da kabuk altından hareketli nimflerin çıkışları takip edilerek, ilk çıkışlardan 15-20 gün sonra veya hareketli nimflerin çıkış oranı yüzde 60’a ulaştığında ilaçlama yapılmalıdır. İlimizde bu dönem sıcaklığa bağlı olarak genellikle Mayıs sonu veya haziran başıdır”Macit, ayrıca kayısının önemli bir ihracat ürünü olduğunu da belirterek ihracata giden ürünlerde kesinlikle ilaç kalıntısının olmaması gerektiğini dile getirdi. Aksi takdirde ürünlerin geri gönderilmesi ile birlikte bu durumun Malatya kayısını olumsuz etkileyebileceğini belirten Macit, “İl Müdürlüğü olarak hasat öncesi aldığımız kayısı numunesinin bir kısmında Erik Koşnili için reçete almadan rastgele kullanılan ilaçlardan dolayı kalıntı çıkmış olup, bunlara karşı cezai işlem uygulanmıştır. Kayısımızda kesinlikle ilaç kalıntısının olmaması için Üreticilerimizin, bu yıl Erik Koşnili ile mücadele yapacaklarsa mutlaka İl ve İlçe Müdürlüğümüze uğramaları ve reçete yaptırmaları büyük önem arz etmektedir” diye konuştu.