‘Güneş bizim için bulunmaz bir nimettir ve bize Allah’ın bir lütfudur’ diyor Hasan Hüseyin İpek, gazetemize verdiği röportajında..

Ve bu nimeti enerjiye çevirmek adına Mersin’e Güneş Enerjisi Santrali kurarak enerji sektörüne giriş yaptıklarını vurguluyor..

Güneş Enerjisi Santralleri’nin yakıt tüketimi yok, çevreye zararı ise minimum denilecek düzeyde.. Diğer enerji kaynaklarına bakıldığı zaman ise o kadar masum kalıyor ki.!

Aslında yazımın başındaki ilk cümlede niyet ortada; ‘Allah’ın bir lütfu’ güneş Mersin için.. Yıllardır evlerin çatılarında su ısıtmak için basit bir şekilde kullanılan ve Çukurova bölgesinde hemen hemen her evde mevcut olan bu sistem, Mersin’de artık çok daha profesyonel bir yatırım ile değerlendirilecek..

İnovatif düşünceler ile yatırım yapan, birbirinin kopyası işler yerine yenilikçi, girişimci hedefleri olan yatırımların her zaman desteklenmesi gerektiği görüşündeyim..

İşte Hasan Hüseyin İpek’in yaptığı da bu.. İpek Mobilya ve Modans’ı bu kentte yaşayan hemen hemen herkes bilir.. Hasan Bey bu mağazaların sahibi.. Zincir tantuni dükkanı açar gibi yan yana 10 tane mobilya mağazası açarak kolaya kaçmamış Hasan Hüseyin İpek.. 

Zoru seçmiş..

Ve zoru seçerken de yeni istihdam alanları, yeni enerji kaynakları yaratmış.. Elbette ki bu iş ilerleyen günlerde Mersin’de farklı kopyaları ile karşımıza çıkacak.. Ama şu an görünen o ki Hasan Hüseyin İpek bölgenin kaderini değiştirecek bir projeye imza atmış.. 

Çevreye zararı olmayan, istihdam yaratan, aynı zamanda da bölgeyi inovatif bir fikir ile buluşturan Hasan Hüseyin İpek, belki de kentin kaderine küçük bir dokunuş yaptı..

İşte sırf bu yüzden Mersin’in böyle beyinlere ihtiyacı var diyorum ve klasik düşünen, kalıpların dışına çıkamayan, ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket edip, koltuk sevdasından vazgeçmeyen STK, Oda ve yerel yönetim başkanlarının böyle inovatif girişimcilere yer açması gerektiğini söylüyorum..

Bu kente hiçbir şey katmıyorsunuz, bari yenilikçi düşüncelerin önünü açın.!