Merkez Seyhan ilçesinde yaşayan ve işsiz olan İlker Dişsiz (35), ikinci çocuğuna hamile olan eşi Sevda Dişsiz'i (30) ağrıları artınca 15 Eylül 2017'de gece saatlerinde kentteki özel bir hastaneye götürdü. Ancak şişliği ve vücudunda ödem oluşan Sevda Dişsiz, doktor tarafından iğne yapılarak eve gönderildi. Daha sonra İlker Dişsiz, ağrıları daha da artan eşini ertesi günün sabah saatlerinde yeniden hastaneye götürdü. Takipçi doktorlarını telefonla arayan çift, doktorun gelemeyeceği cevabını aldı. Daha sonra gebelik kesesi patlayan Sevda Dişsiz, özel hastanede acilen ameliyata alındı. Kan kaybından dolayı kendi hayatı da tehlikeye giren Sevda Dişsiz'in bebeği, ölü olarak doğdu. Daha 8 aylıkken doğan Güneş bebek, hayata geri döndürülse de yüzde 90 oranında engelli kaldı. Solunum ve böbrek yetmezliği, hipertansiyon sorunları ortaya çıkan Güneş bebek, midesinden beslenirken, yutkunamadığı için de tükürükleri özel cihazdan hortumla ağzından alınıyor. Bebeklerinin başında nöbet tutan İlker ve Sevda Dişsiz çifti Ankara'daki bir hastanede yutkunma sorununun tedavisi olduğunu öğrendi ancak ekonomik sıkıntıları yüzünden bebeklerini tedavi ettiremiyor. Adana Valiliği'nden alınan izinle yardım kampanyası başlatan aile, hayırseverlerden yardım bekliyor. Minik bebeklerinin yutkunamadığını ve 5 dakikada bir aspire edilmezse boğulma riski taşıdığını belirten baba İlker Dişsiz, "Bebeğimizin medikal ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz, imkanımız yok. Bebeğimiz doğduğundan beri sürekli başında durmam gerektiği için işimi bıraktım. Ankara'da yutkunma tedavisinin olduğunu öğrendik. Durumumuz olmadığı için Valilik onayıyla hesap açtırdık ve kampanya başlattık. Çocuğum en azından yutkunabilirse, hayati riski kalmayacak. Bebeğimizin ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve tedavisini yaptırabilmek için devletimizden, hayırseverlerden yardım bekliyoruz" dedi. Doktor ihmali olduğunu öne süren anne Sevda Dişsiz, doğumun olduğu geceden sonra hayatlarının altüst olduğunu ifade ederek, "15 Eylül 2017 gecesi doktorumun odasına ağlayarak girdim. Çok kötü olduğumu ve bana yardım etmesini söyledim. Doktor ise iğne yapıp, beni geri gönderdi. Ay sonuna kadar beklememizi söyledi. Ertesi gün sabaha karşı ağrılarım daha da arttı. Yeniden hastaneye gittik ve üzerimizde nakit para olmadığı ve hastanenin de kredi kartı kabul etmemesi üzerine dosyam açılamadı. O yüzden beni 2 saat beklettiler. Daha sonra doktor geldi ama olan olmuştu. Beni ameliyata aldıklarında bebeğim kendi kanında boğulmuştu ve benim de rahmimde yırtık vardı. Gelen doktor 'senin durumunu görünce bebeği bıraktık, sana müdahale etmek zorunda kaldık' dedi. Ardından bebeğim nasıl olduysa kurtulmuş" ifadelerini kullandı.