Foto Galeri

Kapısında kuyruklar oluşuyordu! İşte Osmanlı'nın ilk genelev patroniçesi: Langa Fatma

3 kıtaya hükmetmiş yüzyıllarca varlığını sürdüren ve yüreklere korku salan Osmanlı'nın son dönemlerinde yaygınlaşan genelevler, bir dönem İstanbul gündemine damgasını vurmuş. Ünlü yazarların dahi kitabında yer alan gece hayatında nam salmış bir isim var. Osmanlı'da ilk genelev patroniçesi olan Langa Fatma.

Osmanlı Devleti'nin yönetim şekli ve dini inançları gereği zina haramdı. Ancak yine de erkekleri eğlendirmek için meyhaneler bulunuyordu. Bu meyhanelerde ise kadınlar hem dans ediyor hem de erkeklerle birlikte oluyorlardı.

Ancak genelev adı altında bir oluşum bulunmuyordu ta ki imparatorluğun son yıllarına kadar. Osmanlı'nın son dönemlerinde yaygınlaşan genelevler bir dönem İstanbul gündemine damgasını vurmuştu.

1821 yılında dünya genelindeki veba salgınının İstanbul'a ulaşmasıyla ise, Osmanlı'da geneleveler açığa çıktı. Halk bu salgının nedeni olarak Melek Girmez Sokağı'ndaki genelevleri görüyordu.

Salgın nedeniyle sokaktaki tüm meyhane ve genelevler yıkıldı. Yerine sokağın kötü şöhretini unutturmak için Hidayet Camisi yaptırıldı.

Ancak bu salgının ardından yeni genelevler yaptırıldı. 1884 yılında bir talimatname ile ilk resmi genelevi açıldı.

Açılan genelev Fatih'in Edirnekapı semtinde bulunuyordu. Bu genelevin ilk işletmecisi ise Langa Fatma olarak bilinen bir kadındı.

O dönem genelevde çalışan kadınların 'Kartopu Şöhret', 'Gümüş gerdan Ülfet', 'Vuslat', 'Candayanmaz Zisan', 'Kaymak tabağı Servet' ve 'Ziynet' gibi lakapları vardı.

Müşterileri ise İstanbul'da sözü geçen önemli kişilerdi. Bu nedenle de Langa Fatma'nın genelevi kapatılamıyordu. Ünlü yazar Ernest Hemingway anılarında Karaköy genelevleri için "Avrupa'daki refah döneminin en çılgın yılları bile buradaki fuhuşla yarışamaz" der.

Genelevler zaman içerisinde Osmanlı'da artış gösterdi. Bir süre sonra Galata'daki genelev sayısı 100'ü buldu. 1915 yılında ise 359'a ulaştı.

Langa Fatma'nın ölümünün ardından ise genelevi kapatıldı ve bir daha onun ayarında bir genel ev açılamadı. Ancak "Lüküs Nermin" ve "Çanakkaleli Melâhat" isimli kadınlar da özellikle 1940 ile 1960'lı yıllara damga vurdular.