Tarihçi Yavuz Bahadıroğlu, Ayasofya’da namaz kılma hakkının Fatih Sultan Mehmet Han’dan bu yana verilmiş bir hak olduğunu belirterek, "Ecdadımın emanetinde namaz kılmak istiyorum. En azından o zamana kadar da ayakkabıyla girmemeye yemin ettim"dediİnegöl Belediyesi, 3. Kitap günleri kapsamında iki duayen ismi konuk etti. “Türkiye’nin Üzerinde Kurulan Tuzaklar” konulu söyleşide Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu ile Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu ilçe halkıyla buluştu.İnegöl Belediyesi, 15 Şubat’ta açılışı yapılan 3. Kitap Günleri kapsamında Cuma günü Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu ile Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nu konuk etti. Gündüz Kitap Fuarını ziyaret eden Bahadıroğlu ve Sofuoğlu, akşam ise İnegöl Belediyesi’nin Şubat ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde (BMKSM) düzenlenen “Türkiye Üzerinde Kurulan Tuzaklar” konulu söyleşide ilçe halkıyla buluştu."İntiharları hafife almayın"Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programda, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu insanlığın karşı karşıya kaldığı tehlikelerden söz etti. Sofuoğlu, “Batı, insanları ve insanlığı içlerinde ürettikleri terör örgütleriyle, konvansiyonel silahlarla öldürüyor. GDO’lu gıdalarla öldürüyorlar. Kozmetik ürünleriyle öldürüyorlar. Bize verilen bitkilerle, bitki ilaçlarıyla ve intiharlarla öldürüyorlar. İntiharları hafife almayın” dedi."İngiltere güç kaybettikçe fitne fücur işlerini Amerika’ya ihale ediyor"Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu ise Ayasofya’ya vurgu yaptığı konuşmasında günümüzün Amerika’sının geçmişin İngiltere’si gibi görülebileceğini ifade ederek; “Sykes-Picot anlaşması Fransa, İngiltere ve Rusya arasında imzalandı. Sykes İngiliz Dışişleri Bakanlığı görevlisi, Picot Fransız. Bir de Sazanov var Rus Dışişleri görevlisi. Bunlar bir proje imzaladılar. Osmanlı Devletini bölüşme projesiydi bu. Sonradan Sevr olarak dayatılan projenin ön çalışması. Ben İngiltere dedikçe bugünkü Amerika’yı hatırlamanızda hiçbir mahsur yok. İngiltere güç kaybettikçe daha önce kurmuş olduğu Amerika’ya ihale ediyor fitne fücur işlerini. Hepsi de İslam’ın aleyhine çalışıyor” dedi."Fatih’in bedduasını daha fazla taşımaya takatimiz kalmadı"Yavuz Bahadıroğlu, konuşmasında Ayasofya’nın ibadete açılması hususunda da çağrı ve söylemlerde bulundu. “Fatih’in bedduasını daha fazla taşıma takatimiz kalmamıştır” diyen Tarihçi Yazar Bahadıroğlu, “Kimse kışkırtıyor falan demesin, ebedi hakkımı istiyorum. Ayasofya’da namaz kılma hakkı Fatih’ten bu yana bana verilmiş haktır. Ecdadımın emanetinde namaz kılmak istiyorum. En azından o zamana kadar da ayakkabıyla girmemeye yemin ettim. Çorapla giriyorum Ayasofya’ya. Arada gelip meraklılar var soruyor, diyorlar hocam hayırdır. Ben diyorum Fatih’in torunuyum, onun alnının secdeye gittiği yere ayakkabıyla basmam. Siz de öyle yapın. Herhalde Ankara’dakiler de bunların çoğaldığını gördükçe acaba biz de basmasak mı diye düşünmeye başlayacaklar. Çünkü siz güçlüsünüz. Seçime gidiyoruz, en güçlü döneminizi yaşıyorsunuz. Ankara’ya ne dayatacaksanız şimdi dayatın. Ayasofya’mızı istiyoruz deyin. Beyefendice, hanımefendice, gürültüsüz, patırtısız Fatih Sultan Mehmet’in vakfiyesi yerine gelsin” ifadelerinde bulundu.Program sonunda söyleşiyi takip eden Belediye Başkan Yardımcısı Gülhan Şahin’de sahneye davet edildi. Güzel ve anlamlı bir söyleşi olduğunu kaydeden Şahin, Yavuz Bahadıroğlu ve Ebubekir Sofuoğlu’na İnegöl’ü simgeleyen çini hediye etti.