Medical Park Gaziantep Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Işınsu Erbudak, Türkiye’de etkilerini giderek attıran korona virüs salgını nedeniyle evlerinden çıkamayan vatandaşlara psikolojik destek olacak önemli tavsiyelerde bulundu. Erbudak, "Bu günler geçecek. Buna inanmaya ve tutunmaya ihtiyacımız var” dedi. Çin’de ortaya çıktıktan sonra bütün dünyaya yayılan ve Türkiye’de etkilerini yoğun bir şekilde gösteren korona virüs salgını insanların psikolojik kaygı yaşamalarına neden oluyor. Yaşanan süreç nedeniyle evden çıkamayan çoğu vatandaş zor bir süreç geçirirken, uzmanlardan vatandaşlara bu sürece yönelik tavsiyeler de gelmeye devam ediyor. Medical Park Gaziantep Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Işınsu Erbudak da korona virüs salgını nedeniyle evlerinden çıkamayan vatandaşlara tavsiyelerde bulundu. Erbudak, bu dönemde insanların motivasyonunu güçlü tutmasının ve sürecin elbet bir gün sona ereceğinin bilinci içerisinde olmalarının önemli olduğunu açıkladı. “Bu günler geçecek” Dünyanın ve Türkiye’nin küresel bir tehditle baş başa olduğunu aktaran ve insanların bu sıkıntılı günlerin elbet bir gün geçeceğine olan inançlarını diri tutmalarını isteyen Medical Park Gaziantep Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Erbudak, “Bu günler elbette geçecek. Hepimizin buna inanmaya ve tutunmaya ihtiyacı var. Zor ve global bir süreç yaşıyoruz. Dünyadaki herkes için zor geçen bir dönem. Bu bilinçle yaklaşmak ve psikolojimizi buna göre ayarlamak aklımızda olmalı” ifadelerini kullandı. “Hepimizin hazırlıksız yakalandığı travmatik bir süreç” Korona virüs salgını nedeniyle herkesin hazırlıksız yakalandığı travmatik bir süreç yaşadığını aktaran Uzman Klinik Psikolog Işınsu Erbudak, “Bu hepimizin hazırlıksız yakalandığı travmatik bir süreç oldu. Bu süreçte belirsizlik de hakim olduğu için olaya dair kontrol hissimiz de ortadan kalkıyor. Bu nedenle kaygılar giderek artıyor. Süreci yönetmek için özellikle sağlığımıza ve temizliğimize dikkat etmek gerekiyor. Bu durum psikolojik olarak kontrolü ele aldığımız hissi oluşturabilir. Evde kalanların özellikle günlük rutinlere uyması psikolojik kontrol kaybı hissini azaltabilir, çalışanlarda ise gerekli önlemleri alarak sosyal izolasyona dikkat etmek ve mesafeyi korumak önemlidir” dedi. “Kaygı ile baş etmek gerekiyor” İnsanların salgın sürecinde özellikle hastalık ve evden çıkamama kaygısı yaşadığını belirten Uzman Klinik Psikolog Işınsu Erbudak, bunun normal olarak algılanıp psikolojinin buna göre kontrol edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Kaygı bu süreçte normal bir duygu. Bunu kabul etmek gerekiyor. İnsanların evde kalmayı baskı altında hissetmesi doğaldır. O yüzden psikolojik olarak bu durumu kabullenerek bunun sağlığımızı ve sevdiklerimizi koruyucu bir önlem olduğunu düşünmek gerekiyor. Bu düşünce bu durumla baş etmede kolaylaştırıcı bir adım olabilir” dedi. “Motivasyonu düşüren düşüncelerden kaçınılmalı” Vatandaşların bu süreçte sürekli bir aktivitede bulunma hissinden kaçınmasını da tavsiye eden Psikolog Erbudak, “Bu süreçte sürekli bir aktivite yapma motivasyonu insanları zorluyor. İnsanların sürekli eğlenmek zorundaymış yada günü sürekli aktif ve verimli geçirmek zorundaymış gibi hissetmemesi gerekiyor. Bu düşüncelere psikolojik açıdan zorlayıcı olabiliyor. İnsanları içlerinde o an için ne yapmak gelirse anda kalarak spontane bir şekilde yapabilmeleri de kıymetli ve önemli. Bu süreçte insanlar dinlenmeye de ihtiyaç duyabilir, biraz durup bu süreci dinlenme süreci olarak da görebiliriz. Yani günü obsesif bir şekilde planlamaktansa aile bireyleriyle anın keyfini yaşamak, ilişkileri kuvvetlendirici ne yapılabilir bunun üzerine düşünmek, bağları kuvvetlendirmek daha önemli ve iyi hissettirir” şeklinde konuştu. “Evde ailece vakit geçirilmeli” Evde kalma sürecinde ailece verimli zaman geçirmenin de iyi olabileceğini anımsatan Erbudak, “Evde kalma sürecinde ailece oynanan oyunlar bu süreçte iyi olabilir. Beraber film ve dizi seyretmek, ailece ev içinde uzun zamandır gerçekleştirilmek istenen bir planın yapılması rahatlatıcı olur. Bunun dışında gün içinde hareketli olmak gerekiyor. O nedenle ev içinde egzersiz de yapılabilir. Çocuklarla oyunlu, müzikli eğlenceler yapılabilir. Çocuklarla özellikle hep oyun oynayarak bu süreci yönetmek lazım. Çünkü onlar kaygılarını yetişkinler gibi sözcüklerle dile getiremiyorlar. O yüzden çocukları da oyunla desteklemek lazım” diye konuştu.