Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanındaki alanda düzenlenen mitingde Mersinlilerle buluştu. Adana mitinginin ardından helikopterle Mersin’e geçen Erdoğan’ın gelişi dolayısıyla kentte geniş güvenlik önlemleri alınırken, İsmet İnönü Bulvarı ile alanın etrafındaki cadde ve sokaklar trafiğe kapatıldı. Miting alanını dolduran vatandaşlar tarafından coşkuyla karşılanan Erdoğan, 31 Mart seçimlerinde Mersinlilerden Cumhur İttifakı adaylarına destek istedi. Konuşmasına başlamadan önce vatandaşlarla birlikte seçim şarkısını söyleyen Erdoğan, Mersinlileri, "Denizin, toprağın inci yerin, gönlümde birinci, eğilmesin başın Mersin" sözleriyle selamladı. "Bayrak düşmanları hala aynı bataklıkta çırpınmaya devam ediyor" Bu toprakları vatan haline getirmenin de vatan olarak korumanın da bir bedeli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Biz bin yıldır bu bedeli ödüyoruz. Yurdumuzun her köşesinde dalgalanan bayrağımız, bu toprakların vatanımız olduğunun ispatıdır. Vakti geldikçe şehirlerimizin semalarında yankılanan ezanlarımız da bu toprakların vatanımız olduğunun ispatıdır. Ülkemizde bayrağa tahammülü olmayanlarla, ezana tahammülü olmayanların ittifakı ile girdiğimiz bir seçim süreci yaşıyoruz. Bölücü örgütten emin olan partinin, bayrağımıza tahammülsüzlüğünün, mitinglerinden kongrelerine kadar sayısız örneğine şahit olduk. Daha da ötesi bayrağımızı yakmaya, yırtmaya çalışanları, gönderden indirmeye kalkanları gördük. Milletimiz her seferinde bunlara derslerini vermesine rağmen, bayrak düşmanları hala aynı bataklıkta çırpınmaya devam ediyor. Önceki gün Taksim'de CHP'nin ve HDP'nin öncülüğünde güya kadınlar günü için bir araya gelen bir güruhun, ezana ıslıklarla, sloganlarla saygısızlığını herhalde gördünüz. Bu CHP zihniyetinin tarihi ezan ve cami konusunda zaten bu tür hoyratlıklarla doludur ama Taksim'deki hadise, gerçekten ibretliktir" diye konuştu. "Dörtlü bir çete kurdular, işte asıl kimlikleri bunların, bayrak düşmanlığı" Taksim'de yaşanan hadiseyi vatandaşlara sinevizyon eşliğinde izleten Erdoğan, "Aynı toplantıda sergilenen ve kadınlara en büyük hakaret olarak gördüğüm diğer rezillikleri bir kenara bırakıyorum. Sadece ezana yapılan bu saygısızlık dahi bu seçimlerin aslında ülkemizin ve milletimizin geleceği açısından nasıl bir karar seçimi olacağını gösteriyor. 31 Mart'ta meseleyi basitleştirmeye çalışanlar, asıl niyetlerini işte bu tür görüntülerle ortaya seriyor. Seçimlere şöyle bir görüntü ile gidiyoruz. Biz gönül belediyeciliği diyoruz, gönüller kazanmak için çalıştığımızı söylüyoruz, belediye işi gönül işi diyerek, milletimize herkesi kucaklayan bir belediye yönetimi taahhüt ediyoruz. Onlar ise bayrağımıza ve ezanımıza saygısızlık yaparak, doğrudan istiklalimize ve istikbalimize saldırıyor. Bunun için kimi yerde gizli, kimi yerde açık ittifaklar kuruyorlar. Şu anda CHP kiminle ortak? HDP ile. Başka? Bunun yanında sözde İYİ Parti. Başka? Saadet Partisi. Dörtlü bir çete kurdular. Bunlara ortak oldular. İşte asıl kimlikleri bunların, bayrak düşmanlığı. Bayraklarımızı nasıl yakıyorlar görüyorsunuz. Bu Bay Kemal, Avrupa'da yaptığı ziyarette, maalesef Alman Parlamentosu’nda YPG paçavrasını çıkarıp gösteren kadınla yan yana resim sergiliyor, fotoğraf veriyor. Mersin'de şu anda CHP'ye, HDP'ye gönül veren kardeşlerim, acaba bu seçimde bunlara oy verecek mi" ifadelerini kullandı. Ardından HDP'li yöneticilerin yaptığı konuşmaları da sinevizyon eşliğinde yine vatandaşlara izleten Erdoğan, "Bunlar yatırımlara da karşı. Mardin'e hızlı trenden bahsediyorum. Diyor ki, 'Hızlı trenin Mardin'de ne işi var?' Bunlar bu işte" şeklinde konuştu. "Bunların tek ittifakı ezan ve bayrak düşmanlığıdır" Mersin'den tüm Türkiye'ye seslendiğini belirterek, "Allah aşkına Türkiye'de 'Kürdistan' diye bir bölge var mı?" diye soran Erdoğan, 'hayır' yanıtını aldıktan sonra şöyle devam etti: "Aynı cevabı Türkiye'nin neresine gidersem gideyim herkesten alıyorum. Ekranları başından bizi izleyen vatandaşlarımdan da aynı cevabı aldığımı düşünüyorum. Bizde ne var? Bizde Güneydoğu Anadolu Bölgesi var. Oradaydım, Diyarbakır'dan geldim. Doğu Anadolu Bölgesi var, Karadeniz, Akdeniz, Orta Anadolu, Ege, Marmara var ama 'Kürdistan' diye bir bölge var mı? Ne diyor bu eş başkan, 'Kürdistan'da oylar filanca partiye ama batıda AK Parti'ye ve MHP'ye oy yok'. Mersin ne diyor? İnşallah Mersin'de de inanıyorum ki, sizler sözde İYİ Parti'ye ve bu HDP'ye de oy vermeyeceksiniz. Bunların tek ittifakı ne biliyor musunuz? Ezan ve bayrak düşmanlığıdır." "Ne diyor İstiklal Marşı'nda, Bay Kemal öğren bunu öğren. Kimlerle ortaksın bunu öğren" Ortaya çıkan manzaranın, bunların hiç İstiklal Marşı'nı okumadığını gösterdiğini, zaten HDP'nin İstiklal Marşı'nı okumadığı gibi kongrelerinde Türk bayrağını da asmadığını kaydeden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Eğer okusalardı, oradaki şu dörtlüğün verdiği mesajı alırlardı. Ne diyor İstiklal Marşı'nda, Bay Kemal öğren bunu öğren. Kimlerle ortaksın bunu öğren. 'Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli, değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli, bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.' Bunu Bay Kemal bilmez, bilse bunlarla ortaklık yapmaz. Yurdumun üstünde ebediyen inlemesi için canımızı feda ettiğimiz ezanımızı yuhalayanlar, cuma salası ile dalga geçenler, bu milletin ve bu ülkenin hiçbir değerinden nasibin almamış olanlardır. Ezana hürmet etmeyen, bayrağa hürmet etmez. Ezana saygısı olmayanın, bu millete saygısı olmaz. Ezana sahip çıkmayan, bu ülkeye de sahip çıkmaz. Ezana sahip çıkmayanlar, Allah korusun, yarın öbür gün düşman kapımıza dayandığında, tıpkı 15 Temmuz'da darbecileri alkışladıkları gibi onları da alkışlarlar. Ezana sahip çıkmayanlar, bu ülkenin ve milletin hiçbir değerine sahip çıkmazlar. Çünkü bunlar kalpleriyle de zihinleriyle de bu vatana bağlı değiller." "Biz bu bayrağın altında doğduk, inşallah bu bayrağın altında öleceğiz" Konuşmasını, "Yine bunlar anlaşılan o ki, merhum Arif Nihat Asya'nın 'bayrak' şiirini de hiç okumamışlar" diye sürdüren Erdoğan, "Biz bu bayrağın altında doğduk, inşallah bu bayrağın altında öleceğiz. Biz milletimizle birlikte ister PKK olsun, ister FETÖ, isterse şu veya bu güç, hiç fark etmez, özgürlüğümüzün sembolü bayrağımıza göz dikenlere karşı kanımızın son damlasına kadar mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Ne diyor, 'Biz sırtımızı YPG'ye, PYD'ye dayadık' diyor. Ne diyor, '1 Temmuz'a kadar eğer terörle mücadele yasasını kaldırmazsanız, savaş kapıda. Keleşleri size doğrultucağız' diyor. Ne oldu? Hani 1 Temmuz geride kaldı, ne yaptınız? Bunları biz Cudi dağlarında inlerine gömdük mü? Gabar'da bunları inlerine gömdük mü? Tendürek'te bunları inlerine gömdük mü? Kandil'de gömdük mü? Gömmeye devam ediyoruz. Bu milletin huzuru için ne gerekiyorsa bunları askerimizle, polisimizle yapıyoruz ve yapacağız. Bu ülkede vatan düşmanı, bayrak düşmanı, ezan düşmanı kim varsa, karşısında durmak bizim namus borcumuzdur. Bu mesele siyaset meselesi değil, bizzat onur meselesidir. Bu ezan ve bayrak düşmanlarıyla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Eğer biz 3-5 oy için bunlara göz yumarsak, ecdadımızın da evlatlarımızın da yüzlerine bakamayız" dedi.