Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Çin tarafından geliştirilen korona virüs aşısının uygulanmasına başlandı. İlk aşı bakıcı Asım Baştürk’e yapıldı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen “Pandemi ile mücadelede umudumuzu yeşerten aşı çalışmalarıyla ilgili Çin menşeili aşının Faz-3 çalışmasına Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde başlıyoruz” dedi. Çin’in koronavirüse karşı yürüttüğü aşı çalışmalarında, faz 3 araştırmaları Türkiye’de ilk olarak Hacettepe’de uygulanmış, ikinci merkez Kocaeli olmuştu. İstanbul’daki ilk aşı uygulamasının adresi ise Cerrahpaşa Tıp Fakültesi oldu. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Çin menşeili aşının Faz 3 çalışmalarına başlandı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde hasta bakıcı olan 54 yaşındaki Asım Baştürk gönüllü olarak ilk aşıyı oldu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak ve aşı ve süreç ile ilgili bilgi verdi. “Faz-3 çalışmasına Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde başlıyoruz” Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Sait Gönen, “Bugün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi için de önemli olarak değerlendirilecek günlerden bir tanesi. Pandeminin başlangıcı Mart ayından bu yana Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne 335 bin hasta gelmiş. Bunlardan 27 bin tanesi Covid nedeniyle müracat etmiş. Bu süreçte 75 bin test yapmışız. Bu mücadele diğer hastanelerde ve dünyada olduğu gibi Cerrahpaşa’da da devam ediyor. Bugün bu mücadelenin bir farklı penceresi, pandemi ile mücadelede umudumuzu yeşerten aşı çalışmalarıyla ilgili Çin menşeili aşının Faz-3 çalışmasına Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde başlıyoruz” diye konuştu. “Sürü bağışıklığı için 8-10 yıl gerekecek” Aşı ile ilgili bilgilendirme yapan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Fehmi Tabak, “Pandeminin onuncu ayına girmek üzereyiz. 100 yılda bir olabilecek bir pandemiyi yaşıyoruz. Pandeminin ekonomik ve insanlık olarak getirdiği nokta ortada. Böyle bir pandeminin sonlanabilmesi için iki şey lazım. Bir tanesi sürü bağışıklığı denilen, toplumdaki koruyucu antikor seviyelerinin, hastalığı geçirenlerin yüzde ellilerin üstüne çıkması lazım. Şu ana kadar 30 milyon kişiye tanı konulduğunu biliyoruz. Bunlarda maalesef 1 milyonun üzerinde kayıp var. Bu 30 milyonun yüzde 0,5’nin bile infekte olmadığını görüyoruz. Sürü bağışıklığı için 8-10 yıl gerekecek. Buna hiçbir şekilde ne dünyanın ne insanlığının tahammülü var” ifadelerini kullandı. “11 aşı da bugün Cerrahpaşa olarak başlayacağımız Faz-3 safhasına erişmiştir” İkinci oyun değiştirici olayın aşılama olduğunu ifade eden Tabak, “Bu aşı çalışmaları başlar başlamaz olayı kontrol altına almayacak ama hızlı bir şekilde bu çalışmaların sonucu da umarım çok iyi gider. Etkinliği de gösterirse Aralık-Ocak ayı gibi tüm dünyada aşılamaların başladığı döneme girmiş olacağız. Şimdi aşı alışmaları umut vadeden çalışmalardır. 230’un üzerinde aşı çalışması devam etmekte. Bunların 30 civarı da klinik çalışmalara geçmiş durumdadır. 11 aşı da bugün Cerrahpaşa olarak başlayacağımız Faz-3 safhasına erişmiştir. Faz-3 safhası bir ilacın ya da bir aşının geliştirilmesinde önemli bir aşamadır. Faz-1 ve Faz-2’deki az sayıdaki insanda nispeten tolere edilebilecek yan etkileri olduğu görülüp etkinliği de gösterildiği için Faz-3 dediğimiz üçüncü dönem çalışmaları başlar” dedi. “Aşıdan umutluyuz” Aşı için hazırlıkların tamamlandığını ifade eden Tabak, “Cerrahpaşa Tıp Fakültesi olarak Çin menşeili aşının Türkiye’deki 25 merkezle beraber çalışmalarına başlıyoruz. Bugün Cerrahpaşa olarak hazırlarımızı bitirdik. Bugün ilk gönüllümüze aşılamamızı gerçekleştireceğiz. Şimdi genellikle kabul edilen aşılama çalışması sonucu yüzde 50 etkinlik varsa o aşı onay alır. Şimdi aşıdan umutlu muyuz? Evet, umutluyuz. Hastalarımızın yüzde 97’si iyileşmekte. Demek ki immün sistem bu işi kontrol altına almakta. Yüzde 80’i çok sessiz olarak ufak tefek belirti ve bulgularla geçirmekte. İmmün sistem onlarda çok daha etkin bir şekilde çalıştığını görmekteyiz. 10’uncü gün civarında yakınmaların başladığı, bulaştırıcılık ortadan kalkmakta. Burada immün sistem önemli. Dünyada 30 milyon civarında kişinin infekte olduğunu biliyoruz. Çok az sayıda ihmal edilebilecek şekilde ikinci kez bir hastalığa yakalanma söz konusu. İmmün sisteminin oluşturduğu koruyucu antikorlar bu işi gerçekleştirmekte. Aşı ile de arzulanan hedef aynı olayı gerçekleştirmektedir. Umutlu olmamızı sağlayan özelliklerden biri tüm aşı çalışmaların faz-1 ve Faz-2 başarılı şekilde geçilmiştir ki Faz-3 e geçilmiştir” şeklinde konuştu. Dünya genelinde gerçekleştirilen çalışmalardan söz eden Tabak, “Bu çalışmalar sadece bizde olmuyor. Mesela diğer bir aşılama Almanya Menşeili olacak. 22 Ekim gibi başlanacak. ABD’de 30 bine yakın aşılama başlamış durumda. Bizdeki 22 Ekim’de başlayacak. Dünya Temmuz ayından beri Faz-2 ve Faz-3’lere geçmiş durumda. Bizdeki ayağına yeni başlıyoruz. Farklı aşılar Aralık’tan sonra da devam edecek. Daha fazla etken, daha az yan etki, daha güvenli aşılar bulunana kadar bu aşılar devam edecek. Benim görüşüm ve genel verilerin görüşü bu senenin sonu olmasa bile Ocak ve Şubat aylarında genel aşılamaların başlaması şeklinde. En önce riskli gruplardan başlayarak dünya yavaş yavaş aşılanacak” dedi. Gönüllü olarak ilk aşıyı olan Asım Baştürk, “Kendim gönüllü oldum. Hiç kimsenin baskısı olmadı. Türkiye’nin dünyanın başında olan belanın bir an önce gitmesini istiyoruz. Hocama ve dekanıma teşekkür ediyorum. Sağlık personeli olarak gönüllü oldum” şeklinde konuştu.