Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, "Eğer '40 yıllık ağır bakım' diye bir bakım gerekçesiyle köprünün bir yıl trafiği kapatılması gündeme geliyorsa bu durum tehlikenin boyutunun büyük olduğunun ama bunun gizlendiğinin bir göstergesidir" dedi. Kubilay Kaptan, yaptığı açıklamada, İngiliz standartları esas alınarak projelendirilen Boğaziçi Köprüsü'nde geçen yıllar içerisinde birçok sorunlarla baş başa kalındığını hatırlattı. 23 Ocak 2004'te soğuk bir kış gecesi saatte 123 km hızla esen rüzgarın köprünün en uzun halatlarından birisinin koptuğunu, dönemin Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı Sabri Erbakan'ın Boğaziçi Köprüsü'nün hemen bakıma alınması gerektiği açıkladığını belirten Kaptan, geçen yıl da Ortaköy Viyadüğü'ndeki kirişlerin korozyona uğraması sonucu betonunun çatladığını ve döküldüğünü kaydetti. KOROZYON TEHLİKESİ Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, şöyle konuştu: "Köprü tabliyelerinin asıldığı çelik kablolar sürekli olarak tekrarlanan yüklerin etkisi altındadır. Bu hareketli yük onları da, tabliyelere bağlandıkları levhaları da doğal olarak yoracaktır. Doğal olmayan ise, hatalı imalatın sonucu bu yüklerin misliyle artmış olmasıdır. Çünkü arabalar ek yerlerini aşarken tekerlekler önce boşalıp sonra hızla diğer zemine düşmekte ve bu olay ön ve arka tekerlekler olarak iki kez yinelenmektedir. Bugün günlüğü dört yüz binlere varan araba sayısının otuz dokuz yıldır bu sorunlu köprünün üzerinde hoplayıp zıplaması onun doğalın ötesinde çok yorulmasına ve erken yaşlanmasına neden olmuştur. Ayrıca kirişlerin bakımı 40 yıldır düzgün yapılmadığından, viyadük ayakları en iyi şekilde güçlendirilse de ayaklara uzanan kirişlere hiçbir şey yapılmadığından yağmurdan, havadan etkilenmiş, gözeneklerinden oksijen almış ve donatıları korozyona uğramıştır. Eğer 40 yıllık ağır bakım diye bir bakım gerekçesiyle köprünün bir yıl trafiği kapatılmasının tartışılıyor olması tehlikenin boyutunun büyük olduğunun ama bunun gizlendiğinin bir göstergesidir. Bu hastalıklar da, korozyona uğramış demirler, çelik kirişler, levhalar olabilir."