Adana’da uzmanlık alanları güzel sanatlar olmayan 5 bilim insanı sanatı konuştu. Adana Ressamlar Derneğinin düzenlediği, “Uzmanlık alanları güzel sanatlar olmayan öğretim üyelerinin sanat alanları üzerine düşünce ve görüşleri” temalı bir panele Çağ Üniversitesi’nden uzmanlık alanı matematik ve istatistik olan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fikri Akdeniz, Ç.Ü. Makine Mühendisliğinden Prof. Dr. İbrahim Deniz Akçalı, Ç.Ü. Ziraat Mühendisliğinden Prof. Dr. İbrahim Ortaş, Ç.Ü. Fen Eğitimi alanından Prof. Dr. Sedat Uçar ve Ç.Ü Fen Edebiyat Fakültesinden Prof. Dr. İbrahim Ç. Derdiyok konuşmacı olarak katıldı. Çukurova Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kazım Artut’un moderatörlüğünde düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. İbrahim Deniz Akçalı, bilim ve sanat alanlarının birbirinden ayrılamayacağını, türbinler ve helezonlara yönelik tasarımları sanatçı İlhan Koman’ın yapıtlarıyla ilişkilendiren bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Fikri Akdeniz ise, fraktal geometri, altın oran ve fobinacci sayılarından yola çıkarak sanatın da bir matematik olduğuna, resim sanatının bilim ve akıl yoluyla anlam kazanacağına ilişkin göndermeler yaptı. Prof. Dr. Çetin Derdiyok, şiirin de bir estetik faaliyet ve duyarlılık olduğunu tüm duygu ve yaşanmışlıkların hayatın bir parçası olduğunu, sezgi ve metaforlar kullanılarak kendi içinde sanatsal, edebi bir dile dönüştüğünü böylelikle şairlerin estetik duygular uyandıran kendi dizelerini ürettiklerini ifade ederek okuduğu bir şiir ile izleyicilerle paylaşımda bulunmuştur. Prof. Dr. İbrahim Ortaş da doğanın iyi gözlemlenmesi gerektiğini, bakma ve görme eylemlerinin farklı şeyler olduğunu, eğitim sisteminde soyut düşünmenin gerekliliğine atıfta bulundu. Prof. Dr. Sedat Uçar ise, "sanatsal bakış açısına sahip olmayan öğretmenlerin sanata bakış açısına sahip öğrenciler yetiştiremez” mantığından yola çıkarak genel anlamda eğitim sisteminde bir paradigma değişimine ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı. Panel yöneticisi Kazım Artut ise kapanış konuşmasında katılımcıların sanat ve bilim alanlarına ilişkin düşüncelerinde önemli birliktelikler olduğunu, tartışma konularının düşünce ve bakış açılarına zenginlik kattığını, uzmanlık alanları ne olursa olsun eğitimci akademisyenlerin sanat alanlarına yabancılaşmamış, sanatı bir ihtiyaç olarak gören sanatsal farkındalığı yüksek seçkin sanat tüketicisi kuşaklar yetiştirmeye katkı sağlamalarının gerekliliğini anlattı.