Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan, İsrail’de ezanın yasaklanması tartışmalarına, “Bu ezana ve bölgede yaşayan Müslümanlara yapılmış bir saldırı değil, uluslararası Müslüman kamuoyunun tahrik edilmesine yönelik bir harekettir” dedi. Kamuoyunda “ezan yasağı” olarak adlandırılan ve İsrail devletinin yasama organı Knesset’te teklif edilen, Kudüs’te ezanı belirli saatlerde yasaklamayı öneren tasarının kabul edilmesi ile ilgili ASKON Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan yazılı bir açıklama yaptı.<br /> <br /> Ezanın yasaklanması girişiminin yanlış olduğunu kaydeden Çalışkan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:<br /> <br /> “Beş vakit ezanı yasaklamaya çalışanların teklif ettiği kanun tasarısı,geçtiğimiz aylarda gündeme gelmişti. Şimdi ise Netenyahu sadece Sabah Ezanı’nı yasaklayacak şekilde yeni bir teklif getirdi. “Yahudilerin dini ritüellerinde çaldıkları şofarın da yasaklanması gündeme gelebilir” kaygısı taşıyan bazı İsrailli siyasetçiler kaygılandı. Netenyahu, bu kaygıları esas alarak yasağı belirli saatler için önerdi. Eğer tasarı kanunlaşırsa Sabah namazına Müslümanları davet eden Sabah Ezanı, Kudüs’te artık olmayacak. Bu girişim sadece ezana ve bölgede yaşayan Müslümanlara yapılmış bir saldırı değil, uluslararası Müslüman kamuoyunun tahrik edilmesine yönelik bir harekettir. Burada “ibadet” hürriyetine saldırıda bulunulmaktadır.<br /> <br /> Gerek Müslümanlar, gerek Hristiyanlar gerekse de Yahudiler, ibadetlerin dokunulmaz olduğu konusunda hem fikirdirler. İsrailli siyasetçilerin, bölgede güç ellerinde olmasına rağmen, kaygılanmaları, tüm dünyadan tepki alacaklarını bilmelerinden kaynaklanmaktadır.Kudüs’ün Müslümanlar için Mekke ve Medine gibi önemli bir şehir olması İslam ülkelerinde çığ gibi büyüyen doğal bir tepkiyi doğuracaktır. Kudüs’e sahip çıkmak için, ezana sahip çıkmak için bütün dünya Müslümanları bugün, duyarlılıkla ve gereken dozda Müslümana yakışır biçimde ortaya koymalıdır. Ezan, ister beş vakit, ister bir vakit, yasaklanamaz. Dünyanın hiç bir yerinde bu zulüm kabul edilemez! Ezan ve arkasından gelen “namaz”, bize bunu haykırır, bize bunu yaşatır."<br />