Bartın Devlet Hastanesi'nde doktor hatası nedeniyle son 4 yılda 1 bebeğin öldüğü, 7 bebeğin de sakat kaldığı öne sürüldü. Hastane için anlatılanlar ise akıl alır gibi değil.<br /> <br /> <br /> Bartın Devlet Hastanesi'nde doktor hatası nedeniyle son 4 yılda 1 bebeğin öldüğü, 7 bebeğin de sakat kaldığı iddia edildi. Temizlik görevlilerinin bile katıldığı doğumları ebelerin yaptırdığını, belgelerde ise doktor yaptırmış gibi gösterildiğini iddia eden aileler, suç duyurusunda bulundu.<br /> <br /> KORKUNÇ İDDİALAR ADLİYEYE TAŞINDI<br /> <br /> Bartın'da devlet hastanesinde gerçekleşen doğumlara ilişkin korkunç iddia adliyeye taşındı. Doktor hatası nedeniyle 2013-2017 yılları arasında 1 bebeğin öldüğünü, 7'sinin ise sakat kaldığını öne süren aileler, yaşadıklarını Gazete Habertürk'ten Leyla Ünal'a anlattı.<br /> <br /> "AĞIR BEYİN HASARI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI"<br /> <br /> Bartın Devlet Hastanesi'nde dünyaya gelip 6 ay sonra hayatını kaybeden Hazal bebeğin annesi Songül Ö., yaşadıklarını şöyle anlattı:<br /> "2 Ağustos 2014'te hastaneye gittik. Testler yapıldı. Her şeyin normal olduğu söylendi. Normal doğum için bekletildim. Bu nedenle de gerekli hiçbir kontrol yapılmadı. Akşam acil sezaryene alındım. Hazal'ın doğum öncesi bekleme nedeniyle oksijensiz kaldığı için ağır beyin hasarı olduğu ortaya çıktı. Solunum cihazına bağlandı. Dr. A.K. gerekli görmediği için solunum cihazını kapattı. Başka bir hastaneye sevk edildi. Hemen solunum cihazına bağladı. 6 ay sonra hayatını kaybetti."<br /> <br /> 14 Ekim 2016'da Bartın Devlet Hastanesi'nde dünyaya gelen ve kol felci olan M.'nin babası Muhammed K. ise şunları söyledi: "Doğumdan 9 gün önce hastaneye gittik. Eşimin sancısı olmamasına rağmen 3 gün doğumhanede tutuldu. Doktor talimatıyla suni sancı verildi. Ebe ve temizlikçiler karnına baskı yaparak zorla doğurtmaya çalıştı. Bebeğimiz yara-bere içinde doğdu. Kilosu farklı yazıldı. Öyle olmadığı halde belgelere doğumu Doktor Ö.V.A.'nın yaptırdığı yazıldı. Oğlum 4 kez ameliyat oldu. Yüzde 60 engelli kaldı."<br /> <br /> 'DOĞUMDA BEYİN KANAMASI GEÇİRDİ'<br /> <br /> Derya A., 4 Ağustos 2013'te Ö. bebeği dünyaya getirdi. Suni sancıyla doğuma alınan Anne A., "Normal doğuma zorladılar. Doktor defalarca karnıma bastırdı. Temizlikçi, hemşire yardıma geldi. Bebek mosmordu, ağlamıyordu. 'Yorgun düşmüş, durumu iyi' denildi. Vakumla çekildiği için beyin kanaması geçirdi. Başka bir hastanede sağ kolunda zedelenme olduğu söylendi. Ameliyat edildi. Hâlâ kolunu kıpırdatamıyor" diye konuştu.<br /> 'KORKU FİLMİ GİBİYDİ'<br /> <br /> Nazmiye A. ise 20 Ekim 2015'te bebeği N.'yi dünyaya getirdi: "Normal doğum yapmam yasaktı. Zorla doğuma alındım. Taburcu olduktan 3 gün sonra bebeğimin kolunun hareketsiz olduğunu fark ettim. Hâlâ fizik tedavi görüyor. Yüzde 21 engelli raporu var" dedi.<br /> <br /> % 49 ENGELLİ RAPORU<br /> <br /> 26 Mayıs 2016'da dünyaya gelen C. Ü. de yüzde 49 engelli kaldı. Anne Meltem Ü. "Doğumda ebe ve temizlik görevlisi vardı." dedi.<br /> <br /> HASTANEDEN AÇIKLAMA: OLAYLARDA HEKİM HATASI YOK<br /> <br /> Açıklama yapan Bartın Devlet Hastanesi korkunç iddiaları yalanladı, olaylarda hekim hatası olmadığını savundu. Doğumda 1 bebeğin ölümü 7'sinin de sakat kalmasıyla ilgili Bartın Valiliği ile Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun gerekli incelemeleri yaptığı belirtilen açıklamada, "Bakanlık müfettişlerince yapılan incelemede, Hacettepe Üniversitesi'nden bilirkişi kurulu oluşturuldu. Kurul, sağlık çalışanlarının kusuru olmadığı yönünde görüş bildirdi" ifadeleri yer aldı.<br /> <br /> 'BU OLAYLAR BİR DAHA OLMASIN DİYE'<br /> <br /> Ailelerin avukatlığını üstlenen Özge Şahin Güleçlier, yaptıkları suç duyurusu ve iddialarla ilgili şunları söyledi: "Bu vakalarla ilgili Türkiye'nin her yerinden, her gün telefon geliyor. Bu doğumlar sağlık skandalıdır. Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bunun için önlem almalı. Hukuki süreci başlatmamızdaki tek amaç, bu tarz olayların bir daha yaşanmaması ve sorumlularının adalet önünde hesap vermesi."<br /> <br /> Yaşananları değerlendiren adli tıp uzmanı Prof. Dr. Abdullah Coşkun Yorulmaz ise, Avrupa'da binde 3 olan omuz takılmasına bağlı sakatlık oranının Türkiye'de çok daha yüksek olduğunu söyledi. Prof. Yorulmaz, "Doğum ağırlığı 4 kg ise risk başlıyor. Türkiye'de, tıbbi gereklilik kesin olmadığında sezaryen ile doğum yasaklandı. Türkiye'de doğum takibi pek sık yapılmıyor. Bu nedenle annenin şekeri, bebeğin kilosu bilinemiyor" dedi.<br /> <br /> 'BİZDEN İYİ Mİ BİLECEKSİN'<br /> <br /> T. bebek ise 7 Ocak 2017'de, 4 kilo 400 gram olarak dünyaya geldi. Anne Esra D.'nin iddiasına göre, taburcu olduktan 3 gün sonra gittiği sağlık ocağında T.'nin 5 kilo 500 gram olduğunu öğrendi. Esra D. "Suni sancı verilerek normal doğuma zorlandım. Üstelik ebeler ve temizlikçiler doğumumu yaptırmaya çalıştı.<br /> <br /> Daha sonra Doktor M.B. de başaramayınca Doktor Ö.V.A.'yı çağırdılar. Sezaryen olması için yalvardım. Doktor 'Bizden daha mı iyi bileceksin, işimize karışma' dedi. O gün benim için bir travmaydı. Doğumdan sonra T.'nin sağ kolunu kıpırdatamadığını fark ettim. Çocuğum yüzde 60 engelli. Her gün fizik tedavi görüyor" dedi.<br /> <br /> 'KOLUNU ÇIKARDILAR'<br /> <br /> 13 Ağustos 2016'da 3.550 gram olarak dünyaya gelen B.'nin başına gelenleri ise Baba Arslan Y. anlattı: "Doktor yoktu. Çocuğumun sol kolunu yerinden çıkardılar. Bizden gizleyerek, kuvöze yatırdılar. Kol sinirleri zedelenmiş. Hâlâ tedavi görüyor."<br /> Haberler<br />