Kısa bir süre de birlikte çalışma şansını bulduğum Ercan Güneş ağabeyin kitabını okudum hafta sonu..

‘Ah medya vah medya’ isimli kitabın kapağını açmamla 80. Sayfaya gelmem bir oldu..

İsimler, gazeteler, bürolar ve özellikle de yaşananlar hep aynı..

Benim çocukluk yıllarımda yaşananlar, gençlik yıllarımda başladığım meslekte de aynıydı, geldik 40 yaşına halen aynı..

Değişen sadece mecralar oldu..

Kitabın en dikkat çekici tarafı ise 1990’lı yıllarda gazetelerin satış rakamları ile şimdiki gazetelerin satış rakamları.. O dönemlerde tek bir gazetenin satışına şu an tüm gazeteler hep birlikte yaklaşamıyor bile..

Tabi gazetelerin satış rakamlarındaki sert düşüşte sosyal medyanın büyük etkisi var.. Fakat sadece sosyal medya değil, Ercan ağabeyin anlatmaya çalıştığı çok önemli bir husus var.. Mevcut ulusal gazetelerin hemen hemen hepsinin patronu iş adamı.. Gazetecilik ile uzaktan yakından bir alakaları yok.. Tabi hal böyle olunca da halkın gazetelere güveni yok..

Alıp neyi okuyacak ki.! Hepsinde aynı şeyler yazıyor.!

Bir önemli detay da gazetelerin taşra tabir edilen Anadolu’daki illerdeki ofislerini kapatarak haber ajanslarına abone olmaları.. O zaman 2 gazete almanın hiçbir anlamı yok, çünkü bütün gazetelerde hep aynı haberler var.. Haber ajansları ne yazarsa tüm gazeteler kopyası..

Başlığı değiştirecek bir editör var ise fevkalade bir durum..

Kopya gazeteler, birbirinin aynı internet sitelerine döndü son yıllarda.. Hemen hemen hepsinde aynı haberler..

Zaten eleştiren yok, eleştireni dikkate alan da yok..

Yerelde birini eleştirsen ‘para alamadığı için eleştiriyor’ derler, birini övsen ‘para almış demek ki’ derler..

Kimsenin özel haber yapacak hevesi de kalmadı..

Ercan ağabeye teşekkür ediyorum.. O daktilolu yıllara geri götürdü beni.. Mesleğe ilk başladığım ve ideallerimin olduğu yıllara.. Yaptığımız yerel gazetenin ertesi gün tirajlarının 20 bin olduğu 1990’lı yıllara..

Kitabı okudukça içimde kendime ait parçalar buldum..

Umarım Ercan ağabey gazeteciliğe küstüğü gibi yazarlığa da küsmez de önümüzdeki yıllarda bu tür derlemelerin devamını keyifle okumaya devam ederiz..

Kalemine sağlık ağabey..