Adana'da radara takılmasına karşın kendisine 'dur' ihtarında bulunan trafik polisine çarparak şehit olmasına neden olan üniversiteli kadının, 25 yıla kadar hapsi istemiyle yargılanmasına devam edildi.
 
28 Ekim 2011 tarihinde D-400 karayolu 18. kilometrede, Özel Çağ Üniversitesi İşletme Bölümü hazırlık sınıfında öğrenim gören evli bir çocuk annesi Rabia Rana Çelik (22), 01 ARU 60 plakalı otomobiliyle, trafik ekiplerinin radar kontrolü sırasında 'dur' ihtarında bulunan trafik polisi Recep Önder'e çarpmış, polis kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen şehit olmuştu.
 
Hafif şekilde yaralandığı kazadan sonra tutuklanan ve hakkında Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'bilinçli taksirle' trafik polisine çarparak ölümüne neden olduğu gerekçesiyle açılan davada hakim, olayın 'olası kastla insan öldürme' suçunu içerdiğine kanaat getirip görevsizlik kararıyla dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 25 yıla kadar hapsi istenen zanlı Çelik, polis memurunun ölümüne neden olduğu için pişman olduğunu belirterek, "Kasıtlı bir şey yapmadım. Polis radar aracını son anda gördüm. Hızımı azaltmaya başladım.1-2 dakika sonra polislerin duba koyup, yolu daralttıklarını fark edince tekrar yavaşladım. Polisler 'dur' işareti yapmadı. İki elini havaya kaldırdı. Son anda trafik polisini önümde gördüm. Çarpmayla birlikte sol tarafa düştü. Frene ve kornaya bastım. Paniklemem nedeniyle kaza oldu. Kaza anında hızım 60 kilometreden fazla değildi" dedi.
 
Polis memurunun eşi Meliha Önder ise, sanıktan şikayetçi olurken avukatı, sanığın 117 kilometre hızla radara girdiğini ve dubaları görmesine rağmen hızını azaltmayarak polise çarptığını ileri sürdü.
Duruşma, keşif yapılmasına karar verilerek ileri bir tarihe ertelendi.
Editör: Barış Köksal