İçişleri Bakanlığı tarafından, 'Büyükşehir Belediye Başkanlığı' görevinden uzaklaştırılan Aytaç Durak'ın da aralarında bulunduğu toplam 29 kişinin, "çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi ve üyesi olmak" suçlamasıyla yargılandığı dava, görülmeye başlandı. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada tutuklu bulunan ve suç tarihinde Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkanvekili olan Mustafa Tuncel ile Ahmet Atma, Hacı Tepe, Orhan Alagöz, Orhan Yiğit, Yusuf Erbey, Muhammet Şu ve Murat Şu ile tutuksuz sanık Şevki Oral hazır bulundu. Aralarında Aytaç Durak'ın da bulunduğu tutuksuz 18 sanık ise sonraki oturumlarda yargılanacakları için duruşmaya katılmadı.
 
"BEN ÖRGÜT LİDERİ OLSAM 10 BİN KİŞİLİK ÖRGÜTÜM OLUR"
"Örgüt kurmak, tehdit, ihaleye fesat karıştırmak, basit yaralama, rüşvet almak ve vermek, kamu malına zarar vermek" iddiasıyla toplam 71 yıl 6 aya kadar hapsi istenen Mustafa Tuncel, söz konusu suçlamaları kabul etmedi ve tahliyesini istedi. 23 yıldan bu yana belediye meclis üyeliği görevinde bulunduğunu hatırlatan Tuncel, "Türkiye'de benim kadar uzun meclis üyeliği yapan başka bir kişi yok. Belediyeye işi düşen herkes, meclis üyesini arar. Çünkü başkanı arayamazlar. Aytaç Durak cep telefonunu veriyordu ama arayanı azarlayıp, bürokratlara yönlendiriyordu. Benim çevrem geniş, herkes beni arar. Ben de -halka hizmet Hakk'a hizmettir- diyerek herkese yardımcı olurum. Bu kime dokundu, anlayamıyorum. Bilmediğim bir bomba benim üzerimde patladı. İddianamede 3-4 kişinin örgütümün üyesi olduğu belirtiliyor. Ben örgüt lideri olsam, 10 bin kişilik örgütüm olur" dedi.
 
"ÇOK SİNİRLENDİM VE 'SENİ DÖVERİM' DEDİM"
Adana Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Sabahattin Karabulut'un darp edilmesi olayını azmettirdiği suçlamasına karşı çıkan Tuncel, bir vinç sahibinin kendisini arayıp, söz konusu vinci Büyükşehir Belediyesi'ne kiralamak istediğini, ancak fiyat vermesine rağmen, belediyenin başka vinçleri kiralayıp kendisininkini kiralamadığını anlattığını dile getirdi. Tuncel, konuşmasını da şöyle sürdürdü: "Bunun üzerine Karabulut'u aradığımda, bu konuda yetkinin Genel Sekreter Hasan Gülşen'de olduğunu söyleyince, ben de Durak'ı aradım. Durak da; 'Nasıl olur, ben hesap sorarım onlardan' dedi. Ancak vinç sahibi arayıp halen kiralanmadığını söyleyince, tekrar Karabulut'u aradım. Durak'ın ona talimat verip vermediğini sorunca; 'Ben Durak'ı tanımam, Gülşen'i tanırım' dedi. Bunun üzerine çok sinirlendim ve 'Seni döverim. Nerede olduğunu söyle' dedim. Söylemeyince de; 'Yarın 08.30'da gelip seni döveceğim, polise jandarmaya haber ver' dedim. Ben kendim döveceğimi söyledim, kimseye bu konuda talimat vermedim. Zaten amacım da gerçekten dövmek değildi" ifadelerini kullandı.
 
"İHALEYE FESAT KARIŞTIRMADIM, KONUDAN HABERİM BİLE YOK"
Tuncel, bir yediemin otoparkı için belediye arazisinin kiralanmasına ilişkin ihaleye fesat karıştırmadığını ve kiralayan şirketin perde arkasındaki sahibinin kendisi olmadığını savunarak, Nobel Tıp Merkezi'nin imar düzenlemesi için rüşvet aldığı iddiasının doğru olmadığını söyledi. Söz konusu merkezin sahibinden borç aldığını, ardından da geri ödediğini anlatan Tuncel, Nakliyatçılar Sitesi Otoparkı ile ilgili ihaleye fesat karıştırmadığını ve konudan haberi dahi olmadığını, Merkez Otogar'daki dükkanların ucuza satışıyla da ilgisi olmadığını ve sadece bir arkadaşı için konuyla ilgili yetkililerden bilgi aldığını da sözlerine ekledi. Duruşmada mahkeme, oturuma yarına kadar ara verdi.
 
AYTAÇ DURAK'IN 19 YIL 6 AY HAPSİ İSTENİYOR
Öte yandan, hazırlanan iddianame kapsamında Aytaç Durak'ın, "cebir ve şiddet kullanarak suç işlemek amacıyla kurulan örgütün yöneticisi olmak, özel hayatın gizliliğini ihlal, kamu kurum ve kurumunu zarara sokmak için dolandırıcılık yapmak, mermi bulundurmak" suçlarından 19 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor. Aynı iddianamede Mustafa Tuncel'in, "Durak ile araları bozulduktan sonra belediyede ayrı bir suç örgütü oluşturduğu ve örgütün yöneticisi olduğu" gerekçesiyle 'örgüt kurmak, tehdit, ihaleye fesat karıştırmak, basit yaralama, rüşvet almak ve vermek, kamu malına zarar vermek" suçlamalarından toplam 71 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyor. Aralarında iki gazetecinin de bulunduğu diğer sanıklar hakkında da "ihalelere fesat karıştırmak, yağma, dolandırıcılık, şantaj ve rüşvet" gibi çeşitli suçlardan 3 yıldan
başlayan hapis cezaları talep ediliyor.
Editör: Barış Köksal