Bakan Akdağ, Adana'da Adnan Menderes Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Seyhan İlçe 4. Olağan Kongresi'nde BDP, CHP ve MHP'yi eleştirdi. BDP'yi nevruz olayları ve Abdullah Öcalan üzerinden eleştiren bakan Akdağ, CHP ve MHP'ye de yapılan hizmetler ve 1940 ve1950'li yıllar arasında yaşanan olaylar üzerinden yüklendi. Bakan Akdağ, hizmetlerine devam edeceklerini belirterek, "Bu hizmetleri yürütürken bu güzel ülkemizde siyasetlerini İmralı'daki terörist başına endeksleyenlere de sesleniyorum. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar bu ülke kalkınmasına devam edecek" diye konuştu.
 
"TERÖRİST BAŞININ DIŞARIYA ÇIKMASI O ŞEHİT KARDEŞİMİZDEN DAHA MI ÖNEMLİ?"
Kardeşlik hukukunu genişletmeye devam edeceklerini vurgulayan Bakan Akdağ, "Bu ülkede kardeşi kardeşe düşman edemeyecekler. Biz Türkü ile Kürdü ile Arabı ile kardeşlik hukukumuzu genişletmeye devam edeciğiz" dedi.
 
Akdağ, yakın zamanda Adana'dan iki şehit verildiğini hatırlatarak şöyle konuştu: "İki vatan evladını, Adanalı iki kardeşimizi daha şehit verdik. Biz biliyoruz şehitler ölmez, biz biliyoruz onlar cennete gittiler ama elbette ki yüreğimiz de dağlanıyor. O kardeşlerimizden Şırnak'ta terör örgütüne yönelik operasyonda şehit olan özel harekat polislerinden Arif Mamış ve Şırnak'ta nevruz gösterilerinde haince açılan ateş sonucu şehit olan Ahmet Toprakoğlu kardeşimizi toprağa verdik. Toprakoğlu idi toprağa verdik. Ruhu şad olsun, Allah rahmet eylesin, bizleri de onların şefaatlerine nail eylesin. Bir gösteride ufacık bir yanlış olduğu zaman bir BDP'linin kılına halel geldiği zaman Türkiye'yi ayağa kaldırmak isteyen BDP'li yöneticilere sesleniyorum buradan. Haince bir kurşunla hayatının baharında nevruz gösterilerinde şehit olan Ahmet Toprakoğlu kardeşimiz için siz neler hissettiniz? Sizin yüreğinizde hiçbir şey kıpırdamadı mı? Sizin için İmralı'daki terörist başının dışarıya çıkması o şehit kardeşimizden daha mı önemli?' Bunun peşine düşmüşsünüz. Ben o BDP'lilere sesleniyorum, BDP'li yöneticilere sesleniyorum; şehit Ahmet Toprakoğlu'nun babası Cebrail Toprakoğlu cenazede 'Ben de Kürdüm, ben de doğuluyum, ne farkı var, kız almışız kız vermişiz. Hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklar. Oğlumu şehit verdim. Gerekirse bir tane daha şehit veririz' diyor. Biz bu babalara itimat ediyoruz. Biz bu babalara imreniyoruz. Eğer siyaset yapacaklarsa, terörist başını referans göstermesinler. Bu vatan toprağını muhafaza etmeye ve bu vatan toprağı üstünde Kürdünü, Lazını, Çerkezini ayırmadan 75 milyon kardeşimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Biz AK Parti ailesi olarak gecemizi gündüzümüze katarak bu mücadeleye devam edeceğiz."
 
"BU MİLLET BİR MİLLİ ŞEF DÖNEMİNİN ZULMÜNÜ YAŞADI"
Halkın geçmişte çok zor günler geçirdiğini ifade eden Bakan Akdağ, "Milletimiz Kurutuluş Savaşı ile ülkeyi düşman çizmesinden kurtardı, ama daha sonra 1940-1950 yılları arasında bu millet bir milli şef döneminin zulmünü yaşadı" diye konuştu.
 
Bir jandarma onbaşısının bulunduğu bölgede kolluk kuvvetinin, savcının ve hakimin de yerine geçtiğini söyleyerek şöyle devam etti: "Biz bunları unutmadık. Dedelerimiz babalarımız, bize anlattılar. Benim babaannemin babası Ahmet Hoca Erzurum'un İspir kazasının Çakmaklı köyünde ezanı Arapça aslından okudu diye bir jandarma onbaşısı onu 3 gün ahıra hapsetmişti. Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu çıkıp, konuşuyor. Ey Kılıçdaroğlu, sen neyi konuşuyorsun? Sen neye sahip çıkıyorsun? Bunlara mı sahip çıkıyorsun? Sen istediğin kadar boş konuş, sen istediğin kadar bu ülkenin gözbebeği başbakanına, mazlum milletlerinin ümidi olmuş büyük lidere her gün hakaretler saç, hakaretler kus, bir fayda etmez. Bu millet kendisine hizmet edenin yanında durur. Bugüne kadar böyle yapmıştır. Bu millet vefalıdır, bu millet kendisine hizmet edeni gözünden tanır. Ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli eğer bir maharetiniz varsa her gün hakaret etmek yerine millete nasıl hizmet edeceğinizi anlatın."
 
Kongreye, Bakan Akdağ ile birlikte Devlet eski Bakanı Güldal Akşit, AK Parti Adana Milletvekilleri Fatoş Gürkan, Necdet Ünüvar, Necati Çetinkaya, Mehmet Şükrü Erdinç ve Ali Küçükaydın ile birlikte çok sayıda partili katıldı.
Editör: Barış Köksal