Ünlü İspanyol Ressam Salvador Dali sergisinin Ankara'da açıldığını duyunca büyük bir heyecanla gittim Cer Modern Sanatlar Merkezi'ne. Salonun hemen girişine yerleştirilen Dev fotoğrafıyla sanki bizzat Dali karşılıyordu konuklarını... “İlahi Komedya”, “Sürrealizmin İzleri” ve “Galayla Akşam Yemeği” adlı üç ayrı başlıkta toplanan eserleri gezerken, gözüm birden küçük kız çocuğuna takıldı. Devasa büyüklükteki resmin önüne oturmuş, boyalarını yanına almış. Başlamış çizmeye... Öylesine ciddi, öylesine disiplinli ki, çevresindekilerin farkında bile değil... Sanki salonda sadece kendisi ve kopyaladığı resim var... Kendisini farkeden ziyaretçiler, sergiyi bırakıp küçük kızı seyretmeye başladılar. Kimi fotoğraf çekiyor, kimi ise çiziminin Dali'ninkine ne kadar benzeyeceğini bekliyordu merakla... Annesi Mine Hanım içinse son derece sıradan bir durumdu bu. Kızı resme meraklıydı ve o da fırsat buldukça tüm sergilere götürüyordu kızını. Yanlarında bir resim defteri ve boya kalemleriyle birlikte. Her sergide favori bir resim bulup geçiyordu karşısına küçük Bahar Bek. Henüz 6 yaşındaydı ama resim çizerken adeta kendinden geçiyordu.. Kah iki dizinin üzerinde, kah yere uzanarak yapıyordu resmini... Görenler hayrete düşüyor, 'harika çizgiler', 'kesin çok ünlü bir ressam olacak' fısıltılarıyla hayranlıkla izliyorlardı küçük ressamı....