Dünya Bakliyat Günü, Mersin Ticaret Borsası’nın düzenlediği etkinlikle kutlandı. Etkinlikte, bakliyatın sağlıklı beslenmedeki önemine dikkat çekmek amacıyla konuklara fasulyeden nohuda, mercimekten barbunyaya kadar bakliyat ürünleri ile yapılmış çorba, börek, salata ve ana yemeklerden oluşan ikramda bulunuldu. Vali Su: "Mersin, bakliyat konusunda çok önemli değerlere sahip" Etkinlikte konuşan Mersin Valisi Ali İhsan Su, hükümet tarım konusunda çok önemli işler yaptığını ve yapmaya devam ettiğini belirterek, 2010 yılında dünyanın 3. büyük tohum gen bankasının Türkiye'de kurulduğunu hatırlattı. Türk tarımını güçlendirmek ve geliştirmek adına yapılan desteklerin devam ettiğini kaydeden Su, "Türkiye'de yılda yaklaşık 1 milyon 164 bin ton bakliyat üretimi var. Bu önemli bir rakam, inşallah bundan sonra daha da yukarılara taşınacaktır. Bu anlamda ülkemiz 2017 yılında 6.4 milyar dolarlık hububat, yağlı tohumlar ve baklagiller ihracatı gerçekleştirdi. Bunun da 431 milyon doları Mersin'den gerçekleştirildi. Mersin, bakliyat konusunda çok önemli değerlere sahip. Ürettiğimiz 1 milyon 164 bin ton üretimin yaklaşık 750 bin tonu Mersin Ticaret Borsası'nda işlem görüyor. Mersin Ticaret Borsası, Türkiye'deki 113 borsa içerisinde işlem hacmi en yüksek olan birinci borsa. Bakliyat ürünlerinin işlenmesine dayalı sanayinin yaklaşık yüzde 70'i Mersin'de kuruldu. Kentimizde 250 firma bu sektörde hizmet veriyor ve istihdam sağlıyor. Türkiye'de en büyük 100 bin ihracatçı firmanın arasına giren 15 Mersinli firmanın 9'u bu alanda faaliyet gösteriyor. Mersinliler, iş adamlarımız, üreticilerimiz, tarım sektöründe çalışanlarıyla bir bütün olarak ülkemizin ihracatına ve tarım üretimine çok önemli destek sağlamakta ve katkı sunmaktalar" diye konuştu. Kocamaz: "Baklagiller, sürdürülebilir tarım bakımından çevresel olarak en sürdürülebilir bitkigillerdir" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise 20. yüzyılda dünya nüfusunun 4 kat, ekonomik çıktının 22 kat, fosil yakıt tüketiminin 14 kat arttığını, doğal kaynakların insan ihtiyaçlarını karşılama kapasitesinin ise ilk kez 1970'li yılların ortalarında aşıldığını söyledi. Her ne kadar BM'nin kendisine 2030'a kadar sıfır açlık hedefi koymuş olsa da şu anda dünya genelinde 800 milyondan fazla insanın açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verdiğini, UNICEF'in 100 bine yakın çocuğun açlıktan ölme tehlikesi altında olduğunu bildirdiğini dile getiren Kocamaz, "BM'nin 2017 raporuna göre dünyada halen 7.6 milyar insan yaşamakta, bu rakamın 2050'de 9.8 milyar, 2100'de de 11.2 milyara ulaşması beklenmektedir. Son dönemde sürdürülebilir üretim ve tüketim, sürdürülebilir kalkınma, yeşil büyüme kavramları ön plana çıkmaya başlamıştır. Bugün biz gıda, enerji ve çevre başta olmak üzere 100 yılın sonunda dünyada kader birliği edecek 11.2 milyar insanı düşünmek ve adımlarımızı ona göre atmalıyız. Hali hazırda insanlık açlık başta olmak üzere pek çok sorunla boğuşuyor. Pek çok gıda ürününe göre sağlıklı ve ekolojik bir ürün grubu oluşturan baklagiller, önemli bitkisel protein kaynaklarıdır. Baklagiller, sürdürülebilir tarım bakımından çevresel olarak en sürdürülebilir bitkigillerdir. Türkiye, bakliyat üretiminde maalesef 10. sırada bulunmaktadır. TÜİK verilerine göre, ülkemizdeki yemeklik bakliyat ekim alanları son 25 yılda 20 milyon hektardan 7.5 milyon hektara, bakliyat üretim hacmimiz ise 2 milyon tondan 1 milyon tona gerilemiştir. Oysa aynı dönemde ülke nüfusumuz yüzde 50 artmıştır" ifadelerini kullandı. "Bakliyat tüketimini çeşitlendirmeye çalışıyoruz" Mersin Ticaret Borsası Meclis Başkanı ve Dünya Bakliyat Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Arslan, 2016'nın 'Dünya Bakliyat Yılı' ilan edilmesinin ardından 10 Şubat tarihinin de 'Dünya Bakliyat Günü' ilan edilmesi konusunu Birleşmiş Milletler’e (BM) taşıdıklarını hatırlatarak, "İnşallah bu sene sonunda yapılacak genel kurulda, Dünya Bakliyat Günü, resmi olarak BM'nin portföyüne eklenecek" şeklinde konuştu. Dünyada 85 milyon ton civarında bakliyat üretimi olduğunu, ancak dünyadaki bakliyatla ilgili en büyük sorunlardan birinin, Hindistan'ın yıllık 25-26 milyon ton bakliyat tüketmesi olduğunu dile getiren Arslan, bu durumun bakliyat üreticileri için hem avantaj hem de dezavantaja dönüştüğünü söyledi. Arslan, dünyada üretilen bakliyatın üçte birini tüketen Hindistan'ın bir bakliyat fabrikası gibi düşünülmesi durumunda, buradaki en ufak bir arızanın diğer taraflarda da arızaya yol açıcağını kaydetti. Dünya Bakliyat Federasyonu olarak, bakliyat ticaretinin serbestleştirilmesi, önündeki engellerin kaldırılmasını ve bakliyatı daha çok ülkelere yaymak istediklerini vurgulayan Arslan, "Eskiden ABD'de nohut çok bilinmiyordu, ancak şu anda bizim 'humus' diye tabir ettiğimiz nohudu yemeyen ABD vatandaşı kalmadı. Ve bu, dünyada en çok büyüyen ürün oldu. Biz federasyon olarak bakliyat tüketimini çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Bir ABD'liye ya da Kanadalıya fasulye yedirmek zorunda değilsiniz. Yediremezsiniz de. Bu Türklere 'Suşi'yi yedirmeye benziyor. Yiyenler var ama kültürümüz de yok. O zaman kendi kültürlerine uygun şekilde bunları tüketecek mekanizmaları öne koymak lazım. Son 1 yıl içerisinde tüm dünyada 7 bin çeşit farklı ürün üretildi bakliyatla ilgili. Rusya'ya gittiğimizde artık bakliyat yemeği görmeye başladık, eskiden görmüyorduk" diye konuştu. "Protein değeri en yüksek olan ve en az su kullanan ürün bakliyat" Bakliyatın hem toprak hem de insan için besin değeri yüksek oldukça önemli bir ürün olduğunu belirten Arslan, şöyle devam etti; "Çünkü protein var içerisinde. İnsanların yaşayabilmesi için gerekli olan protein miktarı günlük 77 gram. Yani insan günde 75 gram protein yerse ölmeye doğru gider. Dünyadaki ortalama protein tüketimi 102 grama dek geliyor. Baktığınız zaman protein bu yönüyle çok önemli. Bunu da en çok barından bitkisel anlamda bakliyat. Dünyadaki en büyük sorun ise su sorunu. Su sorunu nasıl aşılabilir? Protein değeri en yüksek olan ve en az su kullanan ürün bakliyat. 1 kilo bakliyat üretimi için ortalama 400 litre su lazım. 1 kilo pirinç üretmek için 2 bin 400 litre, 1 kilo et için ise 15 bin litre su gerekiyor. Tavuk için 3 bin 400 litre su lazım. Gelecek 40 yılda üretmemiz gereken gıda miktarı, geçmiş 10 bin yılda ürettiğimizden fazla olmak zorunda." Özdemir: "Bilinçli beslenme, sağlıklı besinlerle olur" Etkinliğin ev sahipliğini yapan Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir ise konuşmasına, "Her şeyin başı sağlıktır" diyerek başladı. Sağlıklı bir hayat sürmek ve sağlıklı nesiller yetiştirmenin herkesin ortak arzusu olduğunu ifade eden Özdemir, "Bunun ön şartı ise bilinçli beslenmek. Modern tıp biliminin kurucusu olarak kabul edilen Hipokrat, 'besinleriniz ilacınız olsun" diyor. Hindistan'ın dünyaca ünlü işadamı Ratan Tata ise 'yiyeceklerinizi ilaçlarınız gibi yiyin, aksi durumda yiyeceğiniz olarak ilaçları yemek zorunda kalırsınız' diyor. Yani bilinçli beslenme, sağlıklı besinlerle olur" ifadelerini kullandı. Bakliyat ürünlerinin, sahip oldukları özellikler nedeniyle en sağlıklı gıdalar ve diyet listelerinin başında geldiğine dikkat çeken Özdemir, şöyle devam etti; "Sağlık sorunları ile mücadelede baklagiller en etkin besin kaynakları arasında gösterilmektedir. Çünkü protein açısından oldukça zengindir. Önemli bir lif kaynağıdır. Temel vitamin ve mineralleri ihtiva eder. Kuru baklagillerde kolesterol bulunmamaktadır. Gluten içermez ve anti alerjiktir. Üstelik hayvansal protein içeren diğer gıdalara kıyasla daha uzun süre bozulmadan korunabilir. Bu özellikleriyle başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere, birçok sağlık kuruluşu baklagillere dayanan beslenme türlerini tavsiye etmektedir. Kuru baklagillerin bir diğer özelliği ise zengin olsun, fakir olsun, herkesin gıdası olmasıdır. Et ve et ürünleri ile kuru baklagiller benzer protein seviyesine sahip besinlerdir. Oysa, fiyat olarak kıyaslandığında kuru baklagiller çok daha ekonomiktir. Diğer yandan, sağlıklı beslenmeye olan katkısı yönüyle de gelir seviyesi yüksek sofralar için vazgeçilmezdir." Etkinlikte, Kolombiya'nın Ankara Büyükelçisi Juan Alfredo Pinto Saavedra ise ülkesindeki bakliyat üretimiyle ilgili bilgiler verdi.