31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerine Yozgat’tan bağımsız aday olarak giren Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, “Bundan sonra Yozgat’ta halkın, milletin iradesini yok sayarak siyaset yapmak mümkün değildir. Yozgat’ta siyaset yapmak isteyenler bu iradeyi dikkate almak zorundadır. Bu mesajın ne olduğunu iyi okunmak ve anlamak zorundadırlar” dedi.

Yerel seçimlere bağımsız aday olarak giren ve vatandaşların yüzde 36’sının oyunu alan Yozgat Belediye Başkan Kazım Arslan düzenlediği basın toplantısında seçim sonuçlarını değerlendirdi.

Seçimi AK Parti’nin kazandığını ancak asıl kazananın kendileri olduğu vurgusunu yapan Arslan, “Netice itibariyle halkımız bir karar verdi, milletin iradesine saygı duymak gerekir. Biz de bu nokta da olanda hayır var diyoruz. Kendi açımızdan baktığımız zaman şu cümleyi kurmanın doğru olacağı kanaatindeyim. Galip sayılır bu yolda mağlup olan demek istiyorum. Bir mağlubiyet olarak bunu kabul etmiyorum. Seçimi AK Parti kazanmıştır Yozgat’ta. Ama asıl kazananın da biz olduğumuz kanaatindeyim. Bunu şu sebeple söylüyorum. Çünkü biz iyi niyetle yola çıktık, niyetimiz sadece Yozgat’a hizmet etmekti. Niyetimiz sebebiyle de galip olduğumuza galip geldiğimize inanıyorum. Birtakım siyasi ayak oyunlarına rağmen herhangi bir kişinin ya da partisinin gölgesine sığınmadan sadece millete dayanarak Rabbime sığınarak ve kendisine inanmış hiçbir menfaat beklemeyen gönül erlerinin samimi gayretlerine dayanarak yapılabilecek bir siyasetin de başarılı olabileceğinin örneğini gösterdik. En büyük kazancımız, zaferimiz budur. Yozgat insanı hiçbir güce dayanmadan sadece millet iradesine dayalı bir siyasetin başarılı olabileceğini neler yapabileceğinin en güzel örneğini göstermiştir. Bu manada da Yozgatlı hemşehrilerimiz bütün Türkiye’ye örnek olabilecek bir siyaset tarzını da göstermiştir. Bu açıdan da Yozgatlı hemşehrilerimize teşekkür ediyorum” dedi.

“Ayrıştırıcı ifadelerin Türkiye’de de Yozgat’ta da karşılığı yoktur”

Ayrıştırıcı ifadeler kullananların Yozgat’ta karşılık bulamadığını söyleyen Arslan, “Bu ifadelerin Yozgat ve Türkiye siyasetine olumlu katkısı olmayacağı inancındayım. Kendisi gibi olmayan kendisi gibi düşünmeyen insanları ötekileştiren, dışlayan, kamplaştıran, hain gibi ihanet gibi birtakım nitelemelerde bulunan bir siyasetin Yozgat’ta da bundan sonra karşılığı yoktur. Türkiye’de de böyle bir siyasetin karşılığı yoktur. Türk milleti kamplaştırmalardan, ötekileştirmelerden çok çekti. Hala eski dönemin siyasi alışkanlıklarını devam ettirmenin manası yok. Cumhurbaşkanımız bile seçimlerin ardından yaptığı konuşmada birlik beraberlik vurgusu yaparken kardeşlik vurgusu yaparken Yozgat’taki birtakım siyasilerin, parti yöneticilerin zafer sarhoşluğu içerisinde ötekileştiren bir siyaset yapmalarını, kamplaştıran bir siyaset yapmalarını hain, ihanet edebiyatı üzerinden siyaset yapmalarını doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Netice itibariyle ortada çok büyük bir başarı yoktur, evet belediye kazanılmıştır. Kazanan arkadaşımıza da başarılar diliyorum. Şayet bizden istifade etmek isterse her zaman yardımcısı oluruz asıl olan Yozgat’tır, Yozgat’ın geleceğidir. Bu noktada her türlü tecrübemizi aktarmaya hazır olduğumuzu ifade ediyorum” şeklinde konuştu.

“Yozgat’ta siyaset yapmak isteyenler millet iradesini dikkate almalılar”

Yozgat’ta iktidar partisi kadar oy almış bir bağımsız hareketin olduğunu belirten Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burada en büyük memnuniyetim şudur. Bağımsız hareket Yozgat’ın bütün kesimlerini, bütün siyasi görüşten insanlarını bir araya toplayan hareket olmuştur. Zorlama ittifaklar vardır seçim stratejisi gereği. Ama Yozgat’ta hiçbir zorlama olmaksızın halk kendi ittifakını oluşturmuş. Sevdiği insanın etrafında gönül verdiği insanın etrafında topyekün Yozgat sevdiği insanın etrafında sadece Yozgat’a hizmet düşüncesi ile birleşmiştir. Bunun çok iyi değerlendirilmesi kanaatindeyim. Bundan sonra Yozgat’ta halkın, milletin iradesini yok sayarak siyaset yapmak mümkün değildir. Yozgat’ta siyaset yapmak isteyenler iradeyi dikkate almak zorundadır. Bu mesajın ne olduğunu iyi okumak ve anlamak zorundadırlar. Şayet bunu yapmayıp bunu bir mağlubiyet, galibiyet meselesi ile karşısındaki insanları ötekileştirerek, kamplaştırarak bir siyaset yapılırsa bunun mutlaka bir başka seçimde milletimiz tarafından kesilen bir faturası olacaktır. Böyle bir duruma kimsenin hakkı olmadığı kanaati taşıyorum.”
Kaynak: iha