Mersin deyince aklımıza, barış, kardeşlik, birliktelik, hoşgörü gelir. 
İki asırdır bu kentte bu duygularla yaşandı.
En güzel örnek her dil, din, ırk, mezhep ve yöreden insanlarımızın bir arada yattığı dünyada eşi olmayan mezarlığımız…
Bu çok önemli demokratik kültürün hem nedeni, hem de sonucu olarak sportif alanda simgeleşen bir takımımız var: 
Mersin İdman yurdu…
Mersin’de doğmuş, ya da sonradan bu kentte yaşamayı seçmiş hemşerilerimiz, yıllardır yaşadıkları ve kazandıkları kentin takımına yeterince sahip çıkamamışlardır. 

Bu kentte yaşıyor olmak, bir kaderi paylaşmaktır; hayatı paylaşmaktır. 

Kültürel ve sosyal dayanışmanın en güçlü göstergelerinden biri de sportif aidiyettir. Hele demokrasi kültürünün bunca güçlü olduğu, kimsenin kimseyi ötekileştirmediği bu güzel kentte bilinçli bir aidiyet duygusu, çok meselenin çözümünde büyük enerji sağlar.

Şimdi, bunca sıkıntılı günleri geçerken bu bilince her zamandan fazla ihtiyacımız var. Biz bu birliktelik bilinciyle, Mersin için daha çok çalışacağız, Mersin her yönden daha çok gelişecek, elindeki zenginlikleri ekonomik imkanları daha çok değerlendirecek, Mersin’de işsiz, aç, fakir insan kalmayacak, refah seviyesi artacaktır.

1925 yılında kurulan M.İ.Y neredeyse bir asırlık bir kulüptür.
1966 – 1967 sezonunda efsane futbolcu Lefter Küçükandonyanis’ le birinci lige çıkmış; aynı yıl Başbakanlık kupasını almıştır.
1981 – 1982 sezonunda Fenerbahçe ile Türkiye Kupası Finallerini,
Bulgaristan’ın Spartak Varna  takımıyla Avrupa Kupa Galipleri Turnuvası’nı  oynamış bir takımdır M.İ.Y. 

Peki uzun zamandır süren bu sportif gerileme ve sıkıntı niçin? 
Mersin Sivas’tan, Kayseri’den, Denizli’den, Antep’ten, Trabzon’dan daha mı duyarsız ve sahipsiz  bir kenttir ?  Neden bu kentlerdeki kenti sahiplenme bilincine, dolayısıyla spor kulüpleri üzerinden simgeleşen dayanışma düzeyine erişemiyoruz?

Bir Bakanın tek başına mücadelesiyle, yalnızca bir Belediye Başkanının desteğiyle bu işin başarılamayacağını yaşadığımız yıllar bize gösterdi.

Bunları düşünerek çaresizce çıkış aradığımız, özellikle  M.İ.Y’nun Süper Lig’den düştüğü ve takımın borçlar yanında bir çok sorunla boğuşarak   bir  batağın içine girdiği dönemde Mersinli bir iş adamı Mersinlilik bilinci ve sorumluluğu ile Mersin’e geldi ve… 
“Ben bu takımı kurtarmaya talibim!” dedi. 
Mersinli bu vefalı işadamı, değerli Ali Tekin’dir.
Ali Tekin uzun yıllar devam eden Mersin’deki ticaret hayatından sonra Ankara, İzmir ve İstanbul’da daha da büyüterek ticari faaliyetlerini sürdürmüştür.
Hâlen de kendi memleketi olan Mersin’de  ticari faaliyetlerinin bir kısmını  sürdürmektedir.
Hatırlayalım: Ne yazık ki, M.İ.Y yıllardır işadamlarından para toplayarak, Belediyelerden destek isteyerek yalnızca yardımlarla bugüne geldi. Kurumsallaşma, tesis, alt yapı gibi konularında kalıcı işler yapılamadı ve kentin de takıma olan ilgisi dibe vurdu.
Bu tür bir çalışmanın sonunda da bugün girdikleri borç batağı ortadadır.

Ali Tekin takıma gelir getirici projeler yapmak istiyor ve takımın kendi ayakları üzerinde durabilmesini hedefliyor.
Ayrıca bir futbol okulu kurulmasını sağlayarak, gerekli altyapıyla  M.İ.Y’ nun gelecek 10 – 20 yılını garanti altına almak istiyor.
Bunlar çok anlamlı, geleceğe de dönük güçlü bir ardenin ortada olduğunu gösteriyor.
Bu hedefleri gerçekleştirmek için Ali Tekin; Sn. Valimiz, 
Sn. Belediye Başkanımız ve Sn. Rektörümüzle görüştü. 
Projelerini anlattı ve onlardan destek sözü aldı.
Yine bu görüşmelerden sonra Sn. Bakanımızla bir görüşme yaptı. Onun da iyi dilekleri ile desteğini aldı.
Bu nedenle, son dönemde yaşanılan ve neredeyse hepimizi çaresizlik içinde bırakan çok kötü bir sürecin sonlandığını düşünüyorum.
Ama elbet bir şartla:
Şimdi Mersinliler “yeni” M.İ.Y Başkanı’nı ve “yeni” Yönetimi desteklemelidir. 
Herkesin, hepimizin  bu takım için mutlaka yapabileceği bir şey vardır.
M.İ.Y için yapılacak destekler bu kentin barışına, kardeşliğine, birlikteliğine, hoşgörüsüne katkı verecektir.
Mersin’i herkes benimseyecek, bunun sonunda da bu kent beraberlik ve benimseme duygularıyla  daha çok sahiplenilecek ve kentimiz elindeki zenginlikleri değerlendirecektir ve gelişecektir.

Her zaman söylediğim gibi: Artık biz bu kentte yeni yüzler, yeni vizyon sahibi yöneticiler, yeni Oda, STK, Platform Başkanları istiyoruz.
Yeni Valimiz’den, Yeni Büyükşehir Belediye Başkanımız’dan, Yeni Mersin Üniversitesi Rektörümüz’den sonra şimdi de Yeni bir M.İ.Y Başkanımız var.
Yeni bir dönemde, yeniliklerle, yeni ümitlerle kendisine başarılar diliyorum. 

Bu kentte yaşayan, hayatını ve kaderini bu kente bağlamış herkes, hepimiz bu hayırlı dönemde Mersin’imizi daha çok sahipleneceğiz; birbirimize daha çok sarılacağız; bu kenttin demokratik geleneklerini daha canlı kılacağız ve bunu  da M.İ.Y.’nu daha da sahiplenerek göstereceğiz.

Değerli M.İ.Y. Başkanımız Ali Tekin’le birlikte takımımızı yeniden Süper Lig’e taşımak üzere ayağa kalkalım ve bu halkın artık mucizeleri başaran direncine, iradesine ve kararlılığına sportif bir halka ekleyelim.

HARUN ARSLAN