Water Quality and Health Council'in (Su Kalitesi ve Sağlık Komitesi) yaptığı araştırmanın ortaya koyduğu sonuca göre havuz suyu 'ishal' dolu! Detaylar ise şöyle:

Havuza giren yetişkinlerin yüzde 25'i (her 4 kişiden biri) ishalken havuza giriyor.

Havuza giren yetişkinlerin yarısı (yüzde 52) yüzmeden önce duş almıyor.

Havuza giren yetişkinleri yüzde 60'ı (her 5 kişiden üçü) yüzerken su yuttuğunu kabul ediyor.

Bu istatistikler doğrultusunda ortaya çıkan korkunç gerçeğe şimdi de mikroplar açısından bakalım: Havuza girdiğiniz anda vücudunuzda bulunan her şey (ter, kir, yağ, vücut sıvıları) suya karışıyor, yani bir çeşit dev küvet gibi... Vücudumuzda zararlı-zararsız pek çok mikrop bulunduğunu da göz önünde bulundurursak suyun mikrop dolu olduğunu kabul edebiliriz. Bunun önlemi havuz suyunu kimyasallarla (özellikle klor) ilaçlayarak alınıyor.

Bazı patojen, bakteri, virüs ve organizmalar klor ve kimyasallara karşı dirençli ve havuz suyundan vücudumuza sızmaları an meselesi. Örneğin ishal olan birinin hastalık bittikten 2 hafta sonra havuza girmesine izin verilebiliyor, ama bu kuralı uygulayan maalesef çok az.

Bu kişilerin duş almadan havuza girdiklerini varsayarsak, suyun tam bir mikrop yuvası olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu kişilerin terli, güneş kremli ve saç spreyli olduğunu da varsayarsak, havuzun içini düşünmek bile istemiyoruz.

Su yutma konusuna gelecek olursak, tüm bu hastalık bulaşma riskleri 'yutma harici' riskler...

O suyu bir de yutarsanız işleri daha da kötüleştirmekten başka bir iş yapmamış olursunuz. Özellikle çocuklar havuzda oynarken suyu ağızlarına sıklıkla alıp tükürüyor, bu sebeple çocuklarınızı da bu konuda koruyup kollamanız ziyadesiyle önemli. Kaynak: Haberler

Editör: Barış Köksal