Torba yasada son dakika önergesiyle sürpriz bir düzenlemeye gidilerek, başbakan gibi cumhurbaşkanına da örtülü ödenek getirildi. Muhalefet düzenlemeye sert tepki gösterdi.

Meclis'te sabaha kadar görüşülen torba yasada son dakika önergesiyle sürpriz bir düzenlemeye gidilerek, başbakan gibi cumhurbaşkanına da örtülü ödenek getirildi.

Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle düzenlemeye sert tepki gösteren muhalefet, örtülü ödenek önergesini kabul eden AK Partililere, "Davutoğlu'nun haberi var mı yok mu" sorusunu da yöneltti.

"PARLAMENTER SİSTEM BEKLEME ODASINA ALINIYOR"

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de önergenin işleme konulmasının mümkün olmadığını belirterek, Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürdü. Anayasa uyarınca Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olduğunu anımsatan Hamzaçebi, şu eleştirileri getirdi:

"Anayasa gereği sorumsuz olan bir Cumhurbaşkanı'na istihbarat hizmetleriyle, doğrudan yürütmeyle, devletin gizli istihbarat faaliyetleriyle ilgili bir işlemi, görevi vermek mümkün değildir. Bu önergeyle parlamenter sistem bekleme odasına alınmış olacak. Bu Anayasal darbedir. Cumhurbaşkanı'na örtülü ödenek verilmektedir ve normal örtülü ödenek sisteminden de ayrılmaktadır. Örtülü ödenek bugüne kadar başbakanların namusuna emanet edilmiş olan bir paradır, o kullanır. Bir sistem kurulmuştur; başbakanın örtülü ödenekten kullandığı rakamlarla ilgili olarak başbakan kimseye hesap vermez. Bu sisteme göre oradan yapılan harcamalar başbakan, maliye bakanı ve ilgili tarafından imzalanan kararname esaslarına göre gerçekleştirilir; üçlü bir sistem vardır. Şimdi, Hükümetin vermiş olduğu önergeyle bu üçlü sistem terk ediliyor; bunun nereye harcanacağı, kime verileceği konusunda Cumhurbaşkanı hiç kimseye hesap vermeyecek. Bugüne kadar hiçbir Cumhurbaşkanı, örtülü ödenek istemedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bunu istemesinin nedenleri var. Bunun, MİT'te yaşanan son gelişmelerle bağlantısı var. MİT içinde yasadışı yapıyı kendine bağlamak istemektedir. Türkiye'de artık gizli kapaklı operasyonlar bu düzenlemeden sonra Erdoğan'ın talimatıyla çok daha rahat yapılıyor olacak. Bu parlamenter sistem ve Başbakan'a ihanettir."

"DAVUTOĞLU'NUN HABERİ VAR MI YOK MU"

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Davutoğlu'nun bundan haberi var mı yok mu? Olduğunu zannetmiyorum. Örtülü ödenek Başbakanlığa belli gerekçelerle tahsis edilmiş. Cumhurbaşkanı'nın siyasi amacı olur mu? Cumhurbaşkanı kendisine verilen görevleri yapar; yasama, yürütme ve yargıyla ilgili... Sarayda bıldırcın çiftliği kurabilir ama istihbarat timi kullanamaz. Madem o kadar emin, '400 verin' diyor, beklesin iki ay sonra 400'ü alıp sistemi değiştirince yapsın. Devletin kabuğunu, özünü değiştiriyorsunuz. Anayasayı ayaklarınızın altına alıp çiğnemeye çalışıyorsunuz. Anayasa'nın özünü ve ruhunu iğfal ettiniz" tepkisini verdi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, "Önergeyle kendinizi inkar ediyorsunuz. Bu hukuki değildir, fili durumdur. Fiili durumlarla devlet yönetilmez. Hükümeti temsil etmeyen biri önerge veremez. Yetkisiz temsil olur. Bu tamamen darbe anlayışıyla getirilmiştir" dedi.

Sabaha kadar çalışmaların sürdüğü Meclis'te kabul edilen torba teklif ile ilgili gelişmeler:

"CUMHURBAŞKANI'NA ÖRTÜLÜ ÖDENEK"

Kamuoyunda, "Torba Kanun Teklifi" olarak bilinen Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yasa Teklifi'nde, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk tarafından verilen önergenin kabul edilmesiyle yeni madde ihdas edildi.

Önergeyle, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrolü Kanunu'nun "örtülü ödenek" maddesinde değişiklik yapılıyor. Önergenin gerekçesinde, "Kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, devletin milli güvenliği ve yüksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ile olağanüstü hizmetlerle ilgili devlet icapları için kullanılmak üzere Cumhurbaşkanlığı bütçesine de örtülü ödenek konulmasının öngörüldüğü" ifade edildi.

"BÜTÇENİN DENETİMİ MECLİS'E TABİDİR"

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, önergeyle ilgili milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Yılmaz, kanunda ödeneğin kişisel harcamalar ile siyasi partilerin idare, propaganda, seçim ihtiyaçlarında kullanılamayacağı hususlarının çok net bir şekilde düzenlenmiş durumda olduğunu belirterek, "Bu kararname Başbakanlığın bütçesiyle ilgili değil, sadece Cumhurbaşkanı'nın örtülü ödeneği kullanımına ilişkin düzenleme Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle gerçekleşmiş olacak bu yasalaştığı takdirde. Diğer türlü Başbakanlığın nasıl kullanacağına ilişkin hususlar kanunda ayrıca düzenlenmiş durumda. İkisi ayrı ayrı düzenlemelere tabi olmuş olacak. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Başbakanlığa ilişkin hususların düzenlenmesi söz konusu değil. Kanunda Meclisimizin iradesiyle ilave birtakım hususların eklenmesini doğrusu ben hiçbir sakınca görmüyorum. Cumhurbaşkanlığı kurumunun bütçesi de Meclis'in denetimine tabidir" dedi.

"BEKLENTİLER YÜKSELDİ"

"Niçin bugüne kadar bu yetki verilmedi?" sorusuna da Yılmaz, şu cevabı verdi:

"Kanunlarda her zaman yeni birtakım unsurlar devreye girebilir. Ancak bir taraftan da şunu değerlendirmek durumundayız. Bugüne kadar Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiyordu. Halk tarafından seçilen bir Cumhurbaşkanı'ndan beklentilerin de daha fazla yükseldiğini, halkla ilişkilerinin, toplumla ilişkilerinin daha farklı bir düzeye geldiğini de görmemiz gerekiyor. Bu yetki kişiye verilen bir yetki değildir, bir makama verilen bir yetkidir. o Makam da devletin başıdır ve sorumluluk içinde bu yetkisini kullanacaktır. Cumhurbaşkanlığımızın daha aktif bir şekilde görev icra etmesi, halk tarafından doğrudan seçilen bir kişilik olarak hakla ilişkilerinin daha da yoğunlaşması normal bir durumdur ve bunda hiçbir yadırganacak durum yok. Toplumun her kesimi kıymetlidir pazarcı esnafı da kıymetlidir. Cumhurbaşkanımızın herkesle de görüşmesi demokratik kültürümüz açısından hiç de yadırganacak bir durum değil."
Editör: Barış Köksal