Cezaevinde bulunan HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ hakkında tutuklandıkları soruşturmayla ilgili iddianame hazırlandı. İddianamede Demirtaş' ın 142 yıl, Yüksekdağ' ın 83 yıl hapsi isteniyor.

5 KASIM'DA TUTUKLANMIŞLARDI

Aralarında Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 11 HDP milletvekili, 5 Kasım 2016 tarihinde tutuklanmıştı.
Öte yandan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ve Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in yargılandığı dava İstanbul Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başladı. İlk başta 10:50'de başlayacağı duyurulan dava 13:30'a ertelendi. Duruşmayı birçok HDP'li milletvekili ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan takip etti.

"ÖRGÜT KURULDUĞUNDA MÜVEKKİLİM 5 YAŞINDAYDI"

Duvar'dan Hacı Bişkin'in aktardığına göre, Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı duruşmaya Selahattin Demirtaş tutuklu olarak bulunduğu Edirne Cezaevi'nden SEGBİS ile bağlandı. Demirtaş'ın avukatlarından Baran Doğan ifadeden önce usule ilişkin beyanlarını sundu. SEGBİS'le ilgili olarak konuşma yapan ve müvekkilinin SEGBİS'e mecbur bırakan bir koşula bağlı kalındığını anlatan Doğan 'Bu durum hukuka aykırıdır' dedi. Doğan ayrıca Demirtaş'ın 'suç işlemek adına örgüt kurmak' suçlamasıyla yargılanmasının kabul edilebilir olmadığını söyleyerek, "Örgüt kurulduğunda müvekkilim 5 yaşındaydı. Dolayısıyla bu iddianameyi yargılama yapmaya elverişli bulmuyorum. Sorgu yapılmadan derhal beraat talep ediyorum" dedi.
Avukatı Baran Doğan'ın görüş beyan etmesinin ardından, Demirtaş konuştu. Demirtaş "Yargılamanın esasına geçersiniz yaptığımız konuşmalarımızın tümünün ifade özgürlüğü açısından uygun olduğunu düşünüyoruz. Anayasanın 83. maddesi özel bir sorumsuzluk halidir ve genel olarak düşünce özgürlüğü kapsamından farklıdır, milletvekili dokunulmazlığı ise başka bir durumdur. 83. maddede yer alan sorumsuzluk başka bir şeydir. Bu madde ile parlamenterlerin söz söylemesi güvence altına alınmıştır. Mecliste bu konuşma yapıldıysa aynı konuşmayı yapmaktan dokunulmazlık kalksa bile anayasanın 83. Maddesindeki sorumsuzluk devam edecektir." diye konuştu.

"YA O, YA BİZ TUTUKLU OLACAKTIK"

Demirtaş bu konuşmalarının ardından yanında bulunan avukata gülümseyerek fısıldadığı görüldü. Bu durum salonda gülüşmelere neden oldu.
Demirtaş, ayrıca savunmasında "Biz, bize bunu yapanlara karşı bile öfkeli değiliz. Siyaset sabır işidir. Bugünlerin geçeceğini biliyoruz. Bizi tutuklayan hakimin yerinde olmak da istemezdim. Ya o, ya biz tutuklu olacaktık çünkü." ifadelerini kullandı.

"BİR VEKİL OLARAK BANA SAYGISIZLIK YAPILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"
 
Avukat Baran Doğan'ın görüş beyan etmesinin ardından, Sırrı Süreyya Önder'in ifadesi alındı. Önder savunmasına 'Bu savunma kavramını reddediyorum. Avukatların ve Demirtaş'ın söylediklerine katılıyorum' diyerek başladı. Önder şöyle devam etti:
"Teknik olarak belki bir savunma olarak algılanacak ama değerlendirme demek daha doğru olacak. Şu an yasama görevi ile halk tarafından yetkilendirilmiş bir vekil olarak bana saygısızlık yapıldığını düşünüyorum. Fezlekeler, dokunulmazlıklar geçici bir maddeyle kaldırıldı. Şu an karşınızda dokunulmazlığı olan bir vekil olarak bulunuyorum. Yine söylüyorum savunma bağlamında değil. Bu rejim aslında mahkemelerde kurulmuştur, ta İstiklal mahkemelerinden başlayarak sıkı yönetim mahkemeleri olağanüstü yetkilerle doldurulmuştur. Çünkü sistem böyle kurulmuştur. Hep yargının siyasallaştığı söylenilir, siyaset yargılaşmıştır. Müşteki Cafer Özsoy kimdir diye baktım internetten karşıma bir çok şey çıktı."

MÜŞTEKİLER SALONU TERK ETTİ

Önder'in bu ifadelerinin ardından, Müşteki Cafer Özsoy, söz almayarak konuşmaya başladı, Özsoy, 'yargılanan ben miyim o mu?' diyerek araya girdi. Özsoy duruşma salonundan ayrılmak istediğini söyleyince mahkeme heyeti tutanaklara 'Özsoy'un savunmaya müdahale ettiğini ve ikinci kez söz almadan konuştuğu için dışarı çıkmak istediğini' tutanaklara yazdırdı. Bunun ardından diğer müşteki de 'Savunma bana ters geldi' diyerek duruşma salonundan ayrıldı. Bunun üzerine ifadesi alınan Önder 'hukuk tekniğine ne kadar uygundur bilmiyorum ama müştekiler gittiğine göre davaya gerek yok diyorum ama yine devam etmek istiyorum." dedi.
 
Editör: Barış Köksal