Diyarbakır'da 2009 yılında meydana gelen olayda; İlköğretim Okulu 5'inci sınıf öğrencileri H.B. ve S.A. geç kaldıkları için sınıfa giremeyince gezmek için surlara çıktı. Surların üzerinde bir süre gezen iki çocuk karşılaştıkları F.S. tarafından bıçak tehdidiyle boş alana götürüldü. İddiaya göre çocuklardan S.A.'ya para verip bakkala gönderen şüpheli, mağdur H.B.'yi bıçakla korkutup cinsel istismarda bulundu. Bu sırada bakkaldan dönen S.A. gördüğü manzara karşısında ağlamaya başlarken, şüpheli ise elbiselerini giyerek olay yerinden uzaklaştı. Çocukların olayı ailelerine anlatması üzerine operasyon yapan polis şüpheli F.S.'yi yakaladı. Şüpheliyi teşhis eden mağdurlardan H.B.'nin adli tıp raporunda cinsel istismara uğradığı tespit edildi.

SARHOŞTUM YAPAMADIM

Polis sorgusunda suçlamaları kabul eden F.S., "Olay günü surların üzerinde gezerken çocukları gördüm ve yanlarına oturdum. Sonra surların kapalı alanlarını temizlemelerini istedim. Birine pet şişe verek su getirmesini söyledim. Bu sırada yalnız kaldığım çocuğa cinsel istismarda bulunmaya çalıştım. Ancak sarhoş olduğum için yapamadım. Diğer çocuk geldi ve bizi seyretti. Sonra kendime kızdım ve çocukları gönderdim. Bir gün sonra polisler gelerek çocuğa tecavüz edip etmediğimi sordular. Ben de suçumu kabul ettim"dedi.

Şüpheli F.S. çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Hazırlanan iddianamede cinsel istismara uğrayan mağdur H.B.'nin ruh sağlığının bozulduğunu belirten savcı, şüpheli F.S.'nin 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'Çocuğu cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 19 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

SUÇ İŞLEYİP İŞLEMEDİĞİMİ HATIRLAMIYORUM

İddianamenin kabulünün ardından tutuklu sanık F.S.'nin yargılaması Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Suçu kabul ettiği ilk ifadesini polislerin baskısı ile verdiğini belirten F.S. duruşmada suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Uzun süredir yargılandığını belirten F.S., "Ben suçu işleyip işlemediğimi bilmiyorum. Çünkü o dönemde uyuşturucu kullanıyordum ve farkında değildim. Ne olduğunu bile hatırlamıyorum" dedi.

SENİ HANGİSİYLE DÖVEYİM?

Mağdur çocuklardan H.B. ise okula geç kaldıkları için nöbetçi öğretmenin kendilerini derse almadığını belirterek, "Biz de gezmek için surlara gittik. Sanık yanımıza gelerek kalem olup olmadığını sordu. Bu sırada arkadaşımı dövmeye başladı. Surun iç kısmını temizlersek bizi bırakacağını söyledi. Biz de temizlemeye başladık. Arkadaşıma şişe vererek su getirmesini istedi. Bana elindeki sopa ve bıçağı gösterip, 'Seni hangisi ile döveyim?' dedi. Ben bıçaktan korktuğum için sopayı gösterdim. Beni sopa ile dövdü. Sonra bana cinsel istismarda bulundu. Arkadaşım gelip bizi o halde görünce ağlamaya başladı. Sonra olay yerinden kaçtı"dedi.

15.5 YIL HAPİS

2009 yılından 2014 yılına kadar tutuklu yargılanan F.S., tutukluluk süresi 5 yılı geçtiği için 30 Ekim 2014 tarihinde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Davayı karara bağlayan Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, sanık F.S.'yi 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'Cinsel amaçlı çocuğu hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 3 kez artırım yaparak 15.5 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Kaynak: Sabah
Editör: Barış Köksal