İstanbul Fulya’daki bir bakımevinde yaşları 3 ile 7 arasında değişen çocukların eğitimiyle ilgilenen anaokulu öğretmeni Yasemin A., geçtğimiz yıl 3.5 yaşındaki öğrencisini taciz etmekle suçlandı.

Öğrencinin ailesinin anaokulunda çekilen görüntülerle yaptığı şikâyet sonrası tutuksuz yargılanan Yasemin A., 1 yıl sonra şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliler elde edilmediği gerekçesiyle beraat etti.

HAYATI KARARDI

Ancak Yasemin A.’nın hakkındaki suçlama hayatını adeta kararttı. Suçlama sonrası işinden ayrılan ve eve kapanan Yasemin A., bu süreçte yaşadıklarını Milliyet’e anlattı.

"UZUN SÜRE DIŞARI ÇIKMADIM"

Psikolojik olarak çok fazla yıprandığını belirten Yasemin A., “Psikolojik tedavi görmeye başladım. Uzun bir süre dışarı çıkmadım ve toplu taşıma araçlarını kullanmadım. İntiharı bile düşündüm. İşimden, öğrencilerimden ayrıldım, sosyal medyada hakaretlerle karşı karşıya kaldım. Bunlar kolay şeyler değildi” ifadelerini kullandı.   

"İĞRENÇ BİR İFTİRA"

Yasemin A., taciz iddiasına neden olan olayla ilgili de şunları anlattı: “Taciz etmekle suçlandığım öğrencimin elbisesini kontrol ederken çekilen bir görüntüyle savcılığa şikâyet edildim. Görüntüyü çeken sadece 3 gün kreşte çalışan bir stajyer. Kreşte o gün, altını ıslatan çocukların üzerini değiştiridim. Daha sonra uyanan D.K.’nın altını ıslatıp ıslatmadığını elimle kontrol edip üzerini değiştirdim. Çocuğun annesi de o gün bana ‘Çocuğum ishal sık sık kontrol eder misiniz’ diye mesaj çekti. Ancak stajyer bunu cinsel istismar uyguluyormuşum gibi yansıtmış. 3 günlük bir stajyer ailenin iletişim bilgisini nerden biliyor? Beni idareye şikâyet etmek yerine neden önce aileye etti? Tüm bunları düşündüğümüzde her şeyin aslında planlı bir şekilde yapıldığı ortaya çıkıyor. İğrenç bir iftiraya uğradım.” Kaynak: Posta
Editör: Barış Köksal