Cumhurbaşkanlığı Seçimleri sonrası CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifasını isteyen Muharrem İnce, düzenlediği basın toplantısında kurultayda genel başkan adaylığı için yarışacağını açıklamıştı. Parti içerisindeki diğer muhalifleri de kendi tarafına çekmek için çabalayan İnce, Hürriyet gaztetesinden Ahmet Hakan'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.

RAMAZANDA İÇKİ MESELESİ

Ramazan ayında bir gazetede çıkan içkili fotoğrafıyla ilgili açıklama yapan İnce "O fotoğrafın ne zaman çekildiğini mahkemede göreceksiniz. Yargıya intikal etmiş bir konuyu konuşmayacağım. Bir kere ben bira içmem. Bunu herkes, benim dostlarım bilir. Sonra o fotoğrafın ne zaman hangi gün çekildiğini mahkeme kayıtları ile avukatlarım ortaya koyuyorlar. Hiçbir sorun görmüyorum. Buna benzer pek çok şey oldu geçmişte bana, hepsinde mahkemelerde aklandım. Burada da o görülecek. Bunu tartışmak bile istemiyorum. Bir kere oradaki bira değil enerji içeceğidir onu söyleyeyim. İkincisi hangi gün ramazanda mı, daha önce mi bunların hepsi mahkemede çıkacak. Ayrıca bu konu kimseyi ilgilendirmez. Ben bu tür konularda hep mahkemeler ile meydan okudum, bana geçmişte fezlekeler düzenlendi. Mahkemelerde aklandım, ondan sonra konuştum" dedi.

"DEMİREL BUGÜN 70 YAŞINDA OLSAYDI ERDOĞAN'I SALLARDI"

"Ekmek dersen, aş dersen, özgürlük dersen, dayanışma dersen olur. Ama insanlara şezlongçu dersen, makarnacı dersen, tıpış tıpış gidecekler dersen olmaz." diyen Muharrem İnce, şöyle devam etti: "Muhalefet beceriksiz, muhalefet başarısız. Tayyip Erdoğan bu nedenle 13 senedir ülkede at koşturuyor. Süleyman Demirel bugün 70 yaşında olsaydı, Tayyip Erdoğan’ı üç ayda sallardı."

İnce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 9 olumsuz özelliğini şöyle sıraladı:

"- BİR: Ortak akla inanmıyor. Evet, herkesi dinliyor ama sadece dinliyor. Dinlemenin ötesinde bir şey yapmıyor.

- İKİ: Bilimsel yöntemlerden uzak. Algı yönetimi nedir bilmiyor, kamuoyu araştırmaları yaptırmıyor.

- ÜÇ: Sağcılara bayılıyor, sağcıları çok seviyor. Solcuları sevmiyor, solculardan uzak duruyor.

- DÖRT: Cesur değil... Cesur çıkışlar yapmıyor, yapamıyor... Risk almaktan kaçınıyor.

- BEŞ: İddiası yok. Hep şerefli ikinciliğe razı, birinci olacağım diyemiyor. Meydan okuyamıyor.

- ALTI: Eskiden daha açık, daha devrimciydi ama değişti. Artık daha kapalı ve devrimcilikten uzak.

- YEDİ: Halkı tanımıyor. Halkın dokusunu bilmiyor. Halkın nasıl düşündüğünü, olaylara nasıl yaklaştığını kestiremiyor.

- SEKİZ: Bırakmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. O da koltuğa yapışıp kalan siyasetçilerden biri haline geldi.

- DOKUZ: Farklı yerlede farklı konuşuyor. Güneydoğu’da özerklik diyor, Batı’da başka bir şey söylüyor.
Editör: Barış Köksal