Akaryakıt sektöründe, Suriye’den giren kaçak petrolün ulaştığı boyut ve sektöre etkisi bir süredir araştırılıyor.

“Köstebek” adı verilen makinelerle Suriye’den Türkiye sınırına döşenen boru hatları aracılığıyla getirilen kaçak motorin, iç piyasada 1.1 ila 1.5 liradan satılıyor. Sektör temsilcileri, bunun Mali boyutunu araştırıyor.

Oldukça çarpıcı bir iddia ise kaçak akaryakıt sevkiyatını Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün yönettiği.

"BORUNUN HER İKİ UCUNDA DA IŞİD VAR"

CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu, “Borunun ucuna mazotu döken de, buradan alıp satan da IŞİD. Ortalama 1.5 liradan pazarlıyorlar. Türkiye’deki nakliye şirketleri, tır filoları kuyruğa girip, buralardan mazot almaya başladılar ”şeklinde konuşuyor.

4 YERİNE 1.5 LİRA

Bir akaryakıt sektörü temsilcisi, Suriye’den Türkiye’ye giren kaçak mazot girişinin yıllık 400-500 bin ton arasında olabileceğini söylüyor. Diğer bir sektör temsilcisi ise Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e kaçak Suriye mazotu konusunu anlattıklarını kaydederek, şöyle konuşuyor: “Burası rafineri gibi çalışıyor, Tüpraş gibi çalışıyor. Devamlı mal pompalanıyor. Suriye’den Ankara’ya kadar ulaşan bir kaçak ağı oldu. Hatay ve Doğu Akdeniz illerindeki bayiler, istasyonlarında artık mal satamadıklarını söylüyor. İnsanların 4 liralık mazot yerine 1.5 liralık Suriye mazotu aldığını hepsi tek bir ağızdan söylüyor. Bu işin vahameti büyüktür.”

NO NAME İSTASYON

Böyle bir kaçak ağına neden müdahale edilmediğini sorduğumuz sektör temsilcisi “Hatay’da bir sürü Suriyeli göçmen var, Hatay halkı da bundan mustarip. İlk başta göz yumulmuş olabilir. Ancak yaklaşık 10 gündür bu mallarda ciddi bir azalma var. Hatay Valiliği, Adana Valiliği ciddi önlem tedbirleri almaya başladı. Kolluk kuvvetleri boruları kesiyor. Diğer taraftan otobüsler, kamyonlar durdurularak, yedek depo var mı, yakıtı marker’lı mı değil mi bakılarak, ceza kesiliyor” yanıtını verdi. Yakıtın nasıl satıldığı konusunda ise sektörde muhtelif görüşler seslendiriliyor. Bir dağıtım sektörü temsilcisi, akaryakıt bayilerindeki otomasyon sistemi nedeniyle kaçak motorinin istasyonlar yerine daha çok kamyon parkları, yol kenarları gibi noktalarda satıldığını dile getiriyor.

Bir başka sektör temsilcisi ise şunu söylüyor: “No name istasyonların büyük kısmında otomasyon yok. Son dönemde içeri ÖTV’siz yakıt sokanlarla ilgili soruşturma başlatıldı. Bunların birçoğu örneğin pompacının yönetim kurulu olduğu şirketler... Buralarda da satılıyor. Kaçak Suriye mazotu ilk başta şantiyelere gidiyordu, kamyon, otobüs, tır duraklarına gidiyordu. Ancak bu tip ‘no name istasyonlar’da da satılıyor. Shell, Total gibi şirket bayilerinin satışları bıçak gibi kesiliyor. Çünkü yandaki istasyonda 1.5 liraya mazot satılıyor. Bazıları otomasyonu açıp kapattıkları sistemler bile geliştirmiş.”

IŞİD İDDİASI

CHP Hatay Milletvekili Ali Ediboğlu, tüm bu kaçak mazot ağını IŞİD örgütünün yönettiğini iddia ediyor. İlk olarak Taraf Gazetesi’nin gündeme getirdiği bu iddia ile ilgili olarak konuştuğumuz Ediboğlu, şunları söylüyor: “IŞİD, işgal ettiği petrol bölgelerinden elde ettiği petrolü Türkiye’de satıyor. Hatay sınırına yakın köylerden borular çekiyorlar. Benzer boru hatları Kilis, Urfa ve Gaziantep’te de var. Suriye’nin petrol sahası Rumeylan’ı ele geçirdiler. Sınıra yakın depolar oluşturuldu, ilkel yöntemlerle petrolü rafine ettiler, Türkiye üzerinden kaçak yollarla paraya çevirdiler. Köstebek adı verilen teknolojik aletlerle yerin altından boru döşüyor, öbür tarafa kadar çıkarıyor. Sadece Hatay’da bin tane boru döşendi. Vatandaşın buradaki karı ne? Kamyonculukla, tarımla uğraşıyor, otobüsüne, kamyonuna, traktörüne ucuz yakıt temin ediyor. Bizim vatandaşımız bu işin kaçakçılığını yapmıyor, sadece ucuza temin ediyor.”

BASİT BORULAR ÇEKİLİYOR

Sektör temsilcileri, kaçak boruların evlerde kullanılan beyaz borular gibi basit borular olduğunu belirterek, “Bunu Asi nehrinin içinden atıyor, karşı taraftan mazotu basıyor. Burada da birileri alıyor satışa çıkıyor. Terör örgütü mü, IŞİD mi bilemeyiz ama Suriye’de savaş var… Savaşın olduğu yerde birileri sürekli rafineriyi çalıştırıp motorin yollayabiliyorsa organize bir şey var demektir. Bundan en çok Shell, BP, Opet, POAŞ gibi şirketler ve Tüpraş etkileniyor” dedi.
Editör: Barış Köksal