Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Otobüs ve Minibüsçü Esnafı ile ATO Congresium’da bir araya geldi. Şoför esnafına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şoförlerin bu ülkeye, bu millete yaptığı hizmetlerin çok büyük olduğunu, her gün milyonlarca insanın işyerine, evine, sevdiklerine ulaşmasını sağladığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şoförlerin günün 24 saati faal olan bir mesleğin mensupları olduğunu vurguladı. Şoförlerin 5 milyonun üzerinde nüfusu olan, yurt içi ve dışından gelen misafirleri ağırlayan Ankara’da bu işi yapmanın kolay olmadığına dikkat çeken Erdoğan, “Her iş zordur ama her gün trafikte direksiyon sallamak gerçekten çok daha zordur. Türkiye zenginleştikçe, milletimizin refah düzeyi yükseldikçe yollardaki araçların sayısı da sürekli artıyor. Bakınız 2002 yılında ülkemizde toplam 8.5 milyon araç vardı. Bugün bu rakam 19 milyonu aşmış durumda. Gerek şehir içinde, gerek şehirlerarasında yaptığımız yeni yollar, alt üst geçitler sayesinde araç sayısındaki artış ülkemiz için yük değil tam tersine konfor haline dönüştü. Bilhassa Ankara artan nüfusu, büyüyen yerleşim alanıyla tam bir anlamıyla bir metropol oldu. Ulaşım alt yapısı bakımından oldukça iyi düzeyde olmasına rağmen trafik sıkıntısı Başkent’te de hissedilmeye başlandı. Siz işte bu ortamda her gün çalışıyor, her gün ter döküyor, evinize, ailesine helal kazanç götürmek için mücadele ediyorsunuz. Sabrınızla, tevekkülünüzle, çalışkanlığınızla bu ülkeye, bu millete hizmet veriyorsunuz” diye konuştu.

“TÜRKİYE’Yİ ANLAMAK İSTEYEN YİNE GELİP ÖNCE SİZE SORMALI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şoförlerin yaptığı işin kendilerini bir insan sarrafı haline getirdiğini bildiğinin altını çizdi. “Ankara’yı anlamak isteyen önce siz şoför esnafına bakmalı” diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Türkiye’yi anlamak isteyen yine gelip önce size sormalı. İnanın oturduğu yerden ahkam kesenlerin hiçbiri bu milletin, bu ülkenin gerçeklerine sizin kadar vakıf değildir. Türkiye’nin geçtiğimiz 12 yılda nereden nereye geldiğini hiç kimse sizin kadar iyi bilemez. Zira 79 senede 6 bin kilometre bölünmüş yol, o yolların tarihçesini sizler iyi bilirsiniz ama buna 12 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol ilave edildi. Bunu da sizler 12 senede gayet iyi bilirsiniz. Bunları memleketinize giderken yolların dilini iyi anlayan insanlar olarak siz iyi bilirsiniz. Sizin okuluna giden öğrenciyle, işyerine yetişmeye çalışan memurla, fabrikasında, atölyesinde ter döken emekçiyle, dükkanında nafakasını bekleyen esnafla, muayeneye giden hastayla, bankaya giden işadamıyla, başka ülkelere, başka şehirlere giden yolcuyla velhasıl bu şehirde yaşayan, bu şehirden yolu geçen herkesle irtibatınız var, ilişkiniz var, muhabbetiniz var. Onun için diyorum ki sizler bu kavşakların kıymetini bilirsiniz. Sizler alt üst geçitlerin, dalçıkların kıymetini bilirsiniz. Ama bunların kıymetini bilmeyenler var mı, var. Hayatında dalçık nedir bilmeyen belediyeler bilirim ben. Çünkü oradan geliyorum ben. Kavşak düzenlemesi nedir bilmeyen belediyeler bilirim ben. Niye, hep ideolojik bakmışlardır olaylara. Hizmet anlayışı ile bakmamışlardır. Sizi görmeyen Türkiye’yi göremez. Sizi dinlemeyen Türkiye’ye kulak veremez. Sizi sevmeyen bu milleti sevmiş olamaz. İnanıyorum ki her biriniz bu misyonunuza layık olmak için çalışıyorsunuz. Her biriniz ekmeğinizi çıkardığınız işinize saygıyla yaklaşıyorsunuz. Her biriniz veli nimeti olan müşterilerinizi en güzel şekilde ağırlamanın gayreti içindesiniz. Bizim kültürümüzde şoför esnafı delikanlı adamdır. Adam gibi adamdır. Baba adamdır. Ağır başlılığıyla, vakarıyla, dikkatiyle, özeniyle, ahlakıyla diğer tüm şoförlere, tüm insanlara örnek olan kişidir. İçinizde bu imaja zarar verenler varsa onları yola getirmek en başta sizin görevinizdir.”

“ONLARA HAREKET EDEN BU ZİHNİYETİ KINIYORUM”

Mersin’de katledilen Özgecan Aslan ile ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz aylarda hepimizi derinden yaralayan bir Özgecan hadisesi yaşandı. Bu genç kızımız alçakça bir cinayete kurban gitti. Bunun münferit bir olay olduğunu biliyorum. Cani, canidir, caninin mesleği olmaz, eğitimi olmaz, sıfatı olmaz. Özgecan’ın katili başka bir mesleğin mensubu da olabilirdi. Bu konuda şoför esnafımıza, şoför esnafımıza yöneltilen eleştirileri doğrusu son derece haksız ve insafsız buluyorum. Ama bu olayı bir vesile olarak değerlendirerek şoför esnafının içindeki mesleğin adabına, ahlakına uygun davranmayanları çürük elmaları ayıklamanız gerektiğine inanıyorum. Geçtiğimiz günlerde yine şoförlerimize yönelik terbiyesizce ifade edeler içeren twitler atan bir hanımefendi yazarın hezeyanlarına şahit olduk. Kendince şoför esnafının ‘kitap okuru’ olmadığı iddiasından hareketle onlara hareket eden bu zihniyeti de huzurlarınızda kınıyorum. Mesleğinizin itibarını attırmak başka hiç kimsenin değil sizin elinizde. Hani sevgili Orhan Gencebay’ın bir şarkısında çok güzel şekilde ifade ettiği gibi, ‘Ben toprağın sinesinde insan denilen bir canım. Hem düşünür, hem severim. Budur taştan farklı yanım. Her maddenin zerresini bedenimde taşıyorsam ben ne bir taş ne bir ağaç, insanlığımla insanım.’ Sizlerin insanlığınızla insan olduğunuzu biliyorum. Bu konuda size güveniyorum. Sizler bu milletin adeta büyükelçileri, misyon şeflerisiniz. Çünkü aracınıza binen herkese sizler ahilik kültüründen gelen o incelikleri anlatıyorsunuz. Herkesin de sizlere ve yaptığınız işe saygıyla yaklaşmasını bekliyorum” şeklinde konuştu.


Editör: Barış Köksal